Bu hafta göz doldurdu Fenerbahçe

Daum Fenerbahçe’nin başına getirildiğinde burun kıvırmıştım ve o dönemde MB’nin değerli kalemi Sayın Uzay Gökerman, Daum’dan yana umutlu bir yazı yazmıştı ve Daum’un doğru bir tercih olduğunu ifade eden düşünce ve görüşlerini yazısında dile getirmişti. Şu anda Fenerbahçe’ye bakıyorum da, hakikaten Daum’la birlikte Fenerbahçe’nin çehresi bir anda değişti. Kondisyon anlamında son derece iyi bir noktaya geldi takım ve doksan dakika boyunca aynı tempoyu sürdürebilir nitelikte bir oyun oynar durumda. Pas alış verişleri mükemmel, oyunu sahanın her yanına yaymaları oldukça iyi, sağlı sollu atakların yoğunluğun bir hayli göz okşayıcı nitelikte. Kuşkusuz takımın bu düzeyde futbol oynamasında yeni transferlerinde etkisi bir hayli var. Gerek Dos Santos olsun ve gerekse de Christian olsun son derece iyi futbolcular. Bilica ise defansın göbeğinde güven veren bir duruşa sahip.

Fenerbahçe uzun zamandan beri ilk kez bu sezon göz dolduran transferler yaptı ve hem saha içerisini güçlendirdi, hem de kulübesine hayli iyi isimleri kattı. Kulübedekilerde rahatlıkla takımın ilk on birini süsleyecek futbolcular. David, Mehmet Topuz, Özer gibi isimler kulübenin favori isimleri ama her an saha içerisindekilerden kimilerini kulübeye gönderebilirler. Dün itibari ile Lugano’da imzasını attı ve tekrar takıma döndü. Ortayada ilginç bir kadro yapısı çıktı. Altı yabancının sahada olacağı takımda yedekte kalacak yabancı futbolcular acaba kim olacak, doğrusu merak ediyorum. Lugano, Bilica, Carlos, Dos Santos, Alex, Christian, Guiza, David Fenerbahçe’nin yabancıları. Şayet Lugano ilk onbirde oyuna başlarsa, kenara gidecek futbolcu öyle sanıyorumki ya Guiza olacak, yada Christian olacak. Christian’ın kulübeye gitmesi durumunda bu mevkiinin en güçlü ismi Mehmet Topuz ve kendiside zaten o bölgede oynamak istiyor. Bu durumda Mehmet Topuz o bölgenin en güçlü favorisi olur. Kulübeye gidecek ikinci isimse öyle sanıyorumki Guiza olur ve Semih bu sezon bana kalırsa daha fazla forma şansı bulur. İlginç bir kadro yapısı oluştu Fenerbahçe’de. Muhtemelen önümüzdeki günlerde Tuncay’da takıma katılır ve Fenerbahçe bol alternatifli bir kadroya sahip olur. Şayet Avrupa Kupalarında bir yerlere gelmek istiyorsanız bol alternatifli bir kadroya sahip olmanız gerekiyor. Yani ilk onbir değil, ilk yirmikiyi yapmanız şarttır.

Dünkü maçta Fenerbahçe’yi beğendim. Çünkü hızlı ve tempolu bir oyun oynadı Fenerbahçe. Sivas ise sadece topu uzaklaştırmakla meşguldü. İleriye top şişirmekten öteye fazla bir şey yapamadı ama üç tane net gol pozisyonu yakaladı. Fenerbahçe her hattı ile Sivasspor’a karşı çok iyi bir mücadele koydu ortaya. Pres, hız, kondisyon hepsi vardı Fenerbahçe’de ve maç golsüz berabereyken bile Fenerbahçe’nin maçı alacağı kesin gibiydi. Kazım’ın pozisyonu ofsayt gibiydi ama buna karşın Fenerbahçe’nin verilmeyen iki penaltısı vardı. Emre’nin golü ise daha şimdiden sezonun ilginç gollerinden birisi oldu. Lakin Dos Santos’un kendi sahasından alıp hızla rakiplerini çalımlayarak atmış olduğu gol bir başka güzeldi. Dos Santos’un müthiş bir futbolcu olduğu belli. Ayaklarına hakim, tekniği yüksek ve ne yaptığını bilen bir isim. Alex’in hızlısı Dos Santos.

Fenerbahçe defansta Lugano’nun da yerini alması ile birlikte rakiplerini sahalarına hapsederek oynayacak. Daha baskılı, daha tempolu ve daha hırslı bir takım hüviyeti yansıtacaklar sahaya. Bu sezon biz Fenerbahçeliler, rahat bir sezon geçireceğiz gibi. Çünkü Fenerbahçe’nin galip gelme sorunu diye bir şey olmayacak bu sezon. Belli olmaz, bakarsınız yeni bir gol rekoruda kırabilir Fenerbahçe.

Dünkü maçın adamı yine Emre’ydi. Emre bu sezon Fenerbahçe’nin oynadığı her maçında, maçın adamı oluyor. Sahada ayak basmadığı tek bir nokta yok. Dünkü maçta Emre’den sonra sahanın en iyisi Gökhan’dı.