Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Bu sefer yüreğimden yürüttüm..

Bu sefer yüreğimden yürüttüm..
 

İletişim eksikliği değil midir insanların birbirlerini tanıyamaması?
Ya da bencillik değil midir tek başına karar vermelik durumlar?
Paylaşılmışlıkları paylaşılmamışlık, hiç yaşanmamışlıkla değiştirmek.
Bir nevi oyun oynanıyorsa karşı tarafın bunu bilmemesi, aldatılma değil midir?
'' Maalesef erkekler de böyle'' deyip sıyrılmak mı kolay yol.
Hissedilmeyeni hissedilmiş yapmak, kenarda dursun niyetiyle bir kadın bulmak mıdır sadece...
Ve gün gelir o kişi bulunur.
Ama bulunan kadın çaylak ve rolünü nasıl yapacağını bilmemektedir.
Kadın sadece erkeğin yanında olmaktan, birlikte olmaktan mutludur.
Var olduğunu hissetmiştir kısa bir süre.
İnsan olduğunu, hatta kadın olduğunu hissetmiştir.
Ama erkek bilmez bunları, bilmek istemez yani.
Anlamaya çalışıp vakit kaybetmek vardır işin içinde.
Anı yaşamak ister sadece.
Ama kadına bir tutam duygu bırakmıştır giderken.
Kadın bu duyguyla avunur o yanında yokken.
Ama dedim ya adı çaylak.
Yanılmış garibim.
Dünyayı temiz, insanları insan bilmiştir kısa bir süre. Oysa o da biliyordu insan denilen ender bulunan çiçeğin herkese nasip olamayacağını.
Ama duygu bu! Kendi kendine çalışan, kontrolü olmayan bir refleks işte.
- Adam sendecilik -yapar erkek karşısındakine.
Kadın erkeğe değer vermek ister. Verir de aslında.
Ama erkek kadını önemsemez pek. Uyumak üzere çekilmiştir köşesine. Uyandığında aklına gelir birinin onu beklediği.
Belki de tipik bir erkek egosu yaşamaktadır diye düşünür kadın. Kadının ona bağlanmasından, korkmuştur. Yani kendi kendine saçma bir karar vermiştir.
Dedim ya belki.......
Ve
beyin devreye girer bu durumda.
Kadın oyundan sıkılmaya başlamıştır.
Kendi içinde eksilmeyen dürtülerin erkek için eksildiğini hisseder.
Gözünde fazla büyüttüğünü, yüreğinde boşuna yer verdiğini düşünmeye başlar.
Her düşüncenin ve her duygunun bir sebebi vardır elbet.
Kadın iliklerine kadar titremişti erkek ona dokunduğunda.
Ve yalnız kaldığında bile etkisinden kurtulamamıştı.
Uzun yıllar önce yaşamıştı buna benzer bir duyguyu
ve bir daha yaşamam derdi.
Ama erkek yaşatmıştı fark etmeden bu duyguyu kadına. Belki o da ne yaptığının farkında değildi.
Ama kadın için önemliydi.
Uzunca bir süre sürmüştü bu duygu yoğunluğu,
hatırlamak istediği ve unutmak istemediği tek şey bu yaşanmışlıktır artık.
Bir anıdır artık kadın için erkek.
''Şimdi yanımda olsa '' düşüncesini hala atamaz yüreğinden. Ama erkek ister atmasını. Kadın anlamıştır.
Bazen konuşmak boştur. Yanılmak ister kadın,
içinin titrediği andaki duygularını nereye kaldıracağını düşünür. Bir yer arar. Ama bulamaz.
Erkeğe de kızmaz kadın.
Kırılır sadece kendi kendine.
Düşünür sadece kendi kendine.
Kendi kendinedir artık.
Erkek yoktur çünkü....
Kadın sadece müthiş bir rüya görmüştür. Uyanmak istemez. Ama uyanma vaktinin geldiğini düşünür….
Yağmurun ne zaman yağacağı gibi erkeğin ne zaman geleceğini bilmemektedir.
Güneşin ne zaman doğacağını bildiği gibi erkeğin de geleceğini bilmek ister.
Ama erkek güneş olmadığını söyler.
İşte bu yüzden kadın erkeğe kızmaz.

Nazım’dan şiir, Can Dündar’ dan paragraf değil bu .

Bu sefer yüreğimden yürüttüm

 
Toplam blog
: 6
: 700
Kayıt tarihi
: 17.08.07
 
 

Çok fazla düşünen ve ayak üstü çok rahat hayal kurup kendini mutlu edebilen biriyim. Çocukluğumdan b..