Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '07

 
Kategori
Haftasonu
 

Buca - Kaynaklar

Buca - Kaynaklar
 

1000 yıllık çınar


Bahar yağmurlarıyla artan, berrak ve buz gibi suların çağıldadığı çayın kenarında, ağaçların altında piknik yapmaya gideriz yıllardır. Keyifli zamanlar geçirdiğimiz bu köy gösterişten uzak, doğal ve yeşili sevenler için ideal bir yerdir. Buca’ya bağlı Kaynaklar beldesinden bahsediyorum.

Daha önceden bir planımız yoksa hafta sonları sabahtan eşim sorar "bugün ne yapalım" diye. Aslında cevabımı da tahmin eder. Temiz havada, çam ormanları içinde Nif dağı eteklerinde yapılan sabah yürüyüşü düşüncesi beni hemen yataktan kaldırmaya yeter de artar bile.

Evet, Kaynaklar; Nif dağı eteklerinde kurulmuş yeşil, sevimli ve kendi halinde bir köydü.1998 yılında belediyelik olmuş ve ilerleyen zaman içerisinde İzmir’in gözde yerleşim yerlerinden biri haline gelmiştir. Bu durum iyi midir kötü müdür bilemem ama yeşilliklerin içinde yükselen villaları gördükçe ben şahsen endişeleniyorum. Çünkü ben Kaynaklar’ın o sakin doğal köy haline bayılıyorum.

Buca sebze halini geçtikten sonra, yolun iki yanındaki, üzüm bağları, zeytin, kiraz ağaçları, yeşil tarlalar ve çam ormanlarını seyrederek yapılan zevkli bir yolculuk sonunda Kaynaklar’a varılır. Köyün girişinde, yol kenarında kahvaltı yapılacak, yemek yenilecek yerler açıldı son zamanlarda. Ayrıca, köylü kadınların girişimciliğinin güzel örneklerinin sergilendiği, gözleme çadırları da göze çarpıyor. Bir tanesinin ismi hoşuma gitmişti geçen günü. "Bacılar Gözleme."

Kaynaklar’ın simgesi köy meydanında bulunan tarihi çınar ağaçlarıdır. Bunların en yaşlısı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 1994 yılında yapmış olduğu inceleme sonucunda 980 yaşında, 30 m. boyunda, 4 m. çap ve 15 m. çevre genişliğindeki çınar ağacıdır.Yani şu anda 993 yaşında.

Bu çınar ağacının altında tahta sandalyeli bir köy kahvesi vardı önceleri. Evden getirdiğimiz, poğaça, kurabiye, böreklerimizi de açıp, suyunun güzelliğinden lezzet alan demli ve mis kokulu çayımızla birlikte keyif yapardık. Şimdi bu köy kahvesi yenilendi, “Cafe” oldu. Çevre düzenlemesiyle birlikte güzel oldu aslında ama ben yine de o tahta sandalyeli köy kahvesini özlüyorum.

Ayrıca arabasının arkasında su bidonlarını getirenler, köyün çeşmesinden cüzi bir para karşılığı o lezzetli ve güzel sudan da doldururlardı. Şimdi o çeşme de DSİ tarafından kapatılmış.

Sabah erken, kahvaltı yapmadan çıkılmalı yola. Belki 1–2 kayısı veya meyve atılabilir ağza. Köy meydanını geçip biraz yukarıda arabayı park edip yürüyüşe başlanılabilir. Doğa ile baş başa, çam ormanlarının çevrelediği yoldan, bol oksijenli havayı derin derin içinize çekip, kuş cıvıltıları içinde bir sabah yürüyüşünün güzelliğini yaşamak gerekir.

Dağ yürüyüşü meraklıları için Nif dağı yürüyüş parkuru ideal. Ayrıca meraklısına kayalara tırmanmak içinde uygun yerler mevcut. Artık tabana kuvvet, ne kadar yürüyebilirseniz.

Dönüşte şöyle bir soluklanıp çınar altında güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Kahvaltı sonrası içeceğiniz kahveyle günün sabah bölümü tamamlanmış olur.

İzmir’in yaz sıcağı meşhurdur. Evlerde durulmaz. Yaz aylarında öğleden sonra veya çalışıyorsanız mesai sonrası veya haftasonları konaklanacak en güzel yer de püfür püfür çınar ağacının altıdır.Öyle ki yanınıza üşümemek için bir şal veya hırka almak gerekebilir. Akşamüzeri gider akşam yemeğini de orada geçiştirebilirsiniz. Çevre lokantalarda veya Çınaraltı cafe de ızgara ve salata ile güzel bir akşam ziyafeti çekebilirsiniz kendinize. Bol köpüklü buz gibi ayranı da unutmayın.

Sonra isterseniz büyük ekran televizyondan dizileri seyredin, isterseniz arkadaşlarınızla heyecanlı okey maçları ya da eşinizle iddialı bir tavla karşılaşması yapın. İsterseniz muhabbet edin. Bu muhabbete kesinlikle demli o güzel çay eşlik etmeli. Bir bakmışsınız saat gece 12-1 olmuş.

Artık eve gidip yatabilirsiniz.

Tijen Taşlı- İzmir

 

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..