Bugün Ankara'da olmak vardı...

Bu Cumartesi Zeki Oğuz 'un Kurgu Kültür Merkezi'nde saydam gösterisi var saat 17.30'da.
Yaylaların Özgür Çocukları YÖRÜKLER adlı saydam gösteriyi Ankaralılara duyurmak istedim.

( 19 Aralık 2009 Cumartesi 17.30)

KURGU KÜLTÜR MERKEZİ: Konur Sokak SOKAK; 13/5 Kızılay Ankara 0312 419 54 85

Bu arada Zeki Oğuz 'un son kitabı Konya 'nın ünlü kabadayılarından Mustafa Saldı 'nın yaşamından kesitler ve Yılmaz Güney ile arkadaşlığını anlatan SEDEF SAPLI BIÇAK MİÇO adlı kitabının yayımlandığını duymak da bizleri sevindirdi.

Zeki Oğuz doğma büyüme Konyalı. Ben kendisi için çok yönlü bir sanat, kültür, düşün insanı ve doğa gezgini diyeceğim. Konya Postası, Manşet, Memleket gibi yerel gazete ve dergilerde köşe yazıları ve gezi yazıları yazıyor. 1975'de başladığı çalışma yaşamı 2001 de emeklilikle sona eriyor.

Önceleri 1989 yılında bir hobi olarak amatörce başladığı fotoğrafçılığı gelişiyor. Görenlerin hayranlıkla izlediği muhteşem doğa ve doğadaki insan fotoğrafları, özellikle Yörüklerin ve dağ köylerindeki insanımızın fotoğrafları Zeki Oğuz'dan sorulur.

Ardından 1995 yılında ilk saydam gösterisi , sergiler... ve günümüze gelen usta bir fotoğrafçı, hem de bir dergici. Dergi yayımlamak kolay mı? Zeki Oğuz pek çok kişinin yapacağı işi tek başına üstlenmiş bir cengaver sanki. Cengaver çünkü bu işleri başarmak için emek yoğun bir mücadele verilmesi gerekiyor kuşkusuz. Sadece dergicilik bir ekip işi olarak dahi zordur bilirsiniz, kaldı ki Zeki Oğuz dergiyi tek başına omuzladı ve götürdü yıllarca başarıyla.

1997 şubatından başlayarak Konya'da ÇALI Kültür Sanat Dergisini yayımlıyor.ÇALI dergisi 2001 tarihine kadar 51 sayı çıkıyor. Bir süre yayın hayatına ara verilen ÇALI , nisan 2003'de yeniden yayımlanmaya başlıyor. Son aylarda yeniden durdu sanıyorum. Dilerim ki biraz dinlendikten sonra Zeki Oğuz bu güzel dergiyi çıkarmaya devam etsin. Güzeldi çok güzeldi.

Zeki Oğuz'u ÇALI dergisi ile birlikte tanıdım. Değerli bir edebiyatçımızın önerisi ile Çalı dergisi okumaya başlamıştım son dönemde. Bu arada TOPRAK ve GELENEK, TAŞRA ve GEZGİN, SEÇME YAZILAR adlı üç tane de kitabını keyifle okudum.

Zeki Oğuz' un kitaplarındaki o güzel yaylalar , dağlar, akarsular ve çiçekler, ve o güzel insanlar, onların gelenek ve görenekleri hiç tanımadığım Anadolu 'yu gezip görme arzumu, yıllardır derinlerde yatan o gizli arzumu bilincime çıkardı diyebilirim. Bazen derginin içine koyduğu ve imzaladığı fotoğraflara bakarak duygu dolu yayla hikayeleri uydurmaya bile başlamıştım.

Gelin isterseniz kısacık bir yolculuğa çıkalım TAŞRA ve GEZGİN'in yaprakları arasında, fotoğraflarla,

Önce doğa tutkusundan başlayacağız.

" Konya'da böylesine güzel yerler olabileceğine inanamıyorum" demiş bir öğrenci. Başka bir güzel Anadolu kentinden okumaya gelmiş olan öğrencilerin zaman bulamayıp gezememesi ne üzücü diyor Zeki Oğuz ama öğrenciye hak veriyor. Çünkü Konya denince herkesin aklına gelen uçsuz bucaksız bir bozkır imajı oluşmaz mı?

Bu kitapları okumamış olsaydım ben de öyle düşünecektim. Konya'yı bilmeyenler bu şehri halka dağları arasına sıkışıp kalmış, otsuz çöpsüz bir bozkır, yazı sıcağı, kışın ayazı insanı kavuran bir çöl sanır diyor Oğuz. Sonra da bu topraklardaki kimileri efsanelere yer etmiş dağları sayıyor. Sultan dağları, ağlayan, Çal, Loras, Erenkilit, Ufacık , Hacıbaba Dağları, ve eteklerindeki güzelim beldeler diye alıyor sazı eline Zeki Oğuz.

Konya türkülerine değinerek çoğunun toplumsal olaylar üzerine yakıldığını söylüyor.

"Loros'dan bir duman ağdı,
sulu sepken dolu yağdı,
yolcular hep handa kaldı,
kaldım evlerde yalınız."

" Gine yeşillendi Meram dağları,
Bize mekan oldu mapus damları"

Doğa yürüyüşleri ve kamp alanları, Tuz deve yolundan Antalya'ya, Sille, Konyalı dağcıları gözdesi Takkeli ve Gevele, adı halılarıyla özdeş bir beldemiz Ladik, Başarakavak, halılarıyla ünlü beldemiz YÜkselen, Erenler beldesi yatağan Köyü ve Yatağan Mürsel Dede, Bozdağ ve yaban koyunları, tarihimizin mahzun tanıkları Hanlar, Bozkırın yabansı güzelliği Zazadın Hanı ve Obruk Yaylası, Toroslarda beldeler, yaylalar, Göksu Irmağı ve Yerköprü Şelalesi, Kilistra (Gökyurt) , Toroslarda bir kartal yuvası Zengibar Kalesi, Maviboğaz, Dedemli Eğrigöl yaylaları, Dedemköy'den Gevne Vadisine, Habiller, Eşenler, Taşeli Platosu'nun Giriş Kapısı TAŞKENT ( Pirlerkondu), Hadim, Çetmi, Bolay, Taşeli Platosu, Gülmecenin Başkenti Akşehir, Akşehir ve Eber Gölleri, Beykonak, Beyşehir, DERBENT, Karapınar, Volkanların armağanı, bozkırın mavi gözleri, Kulu Gölü, Gölyazı ( Halikanlı) , Yeşildağ ( Leylekler vadisi) , Pınarbaşı, Selçuklu'nun Mirası, KUBAD_ABAD Sarayı ve KURUCUOVA, Ballıkayalar, İnsanlığın Geçmişini aradığı yer. Çumra ve Çatalhöyük, Binbir Kilise ve yaban atları ile KARADAĞ , Ereğli-Akgöl,TUVANA'dan EREĞLİ'ye , Karaağa...
Sonuncu bölüm ise beldelerimizden insan yüzleri.

Zeki Oğuz çok önemli çalışmalar yapıyor. Gidip gördüğü yerleri, geleneklerini, yöreyle ilgili kültürü, efsaneleri anlatarak hem geçmişe hem de günümüze kayıt düşmüş oluyor. Hem de kendi çektiği fotoğraflarla zamanı sabitliyor.

Bu kitaplarından sadece bir tanesi. TAŞRA ve GEZGİN'in sadece başlıklarını yazabildim.

Toprak ve Gelenek' de ise DAĞ KÖYLerini anlatıyor. Aman tanrım diyorum. Tutmayın beni bu bahar Konya 'dayız Zeki Bey.

İşte memleketimiz öylesine güzel ki. Dünya cenentlerinin toplandığı bir yer. Belki de memleket içinde gezginliğin yeni yeni başlaması, gezerek, görerek tanımak, insanların birbirini tanıması, ülkeyi bölgeleri tanıması, dertlerini kavraması güzelliklerini paylaşması, üzerimize ülkemize gerilmek istenen karanlıkları kıracak, daha güzel yarınlara başlangıçları yaşatacak olandır.

Zeki Oğuz'un saydığım üç kitabının dışında da pek çok kitabı var. Hatta bunlara son günlerde bir yenisinin eklendiğini duymak bizi mutlu etti.Dileriz ÇALI DERGİSİ de bir süre sonra yeniden yaımlanmaya başlasın.

KURGU KÜLTÜR MERKEZİ: Konur Sokak SOKAK; 13/5 Kızılay Ankara 0312 419 54 85