Bulutttan sorular...

İnatçı küçük bulut...

Pırıl pırıl bir günde, güneş önünde duran inatçı küçük bir bulut gibi hüzün, kovuyorsun gitmiyor. Elim uzasın uzasın da gökyüzüne erişsin, parmaklarımın küçük bir hareketiyle o bulutu oradan çekip güneşe kavuşayım istiyorum. Ama elim uzamıyor. Uzamadığı gibi iki yanımda çaresizce salınıyor. "Dur ve bekle" diyor bir yanım, bir yanımda "aldırma birazdan çeker gider, yürümeye devam et." Daha derinden başka bir ses ise "bulut olmayan güneşli bir yere gitmeye ne dersin?" diyor. "Saçmalama" deyip yürüyorum. Bulut gider mi? Güneş geri gelir mi? Ya bulut orada değilse? Ya ben o bulutu kendi tabloma gereksiz bir fırça darbesiyle kendim çizmişsem? Saçmalıyor muyum? Muhtemelen...

Buluttan bir battaniye...

Ben aklımın gökyüzündeki o minik bulutla uğraşırken, herkesin başı üzerindeki gökyüzü kül rengi bir battaniye ile kaplandı. Günlerdir böyle. Şikayet mi? Değil. Ama kontrol edilemeyen bir keder salgılanıyor sanki gökten üstümüze. Bu keder sadece benim başıma yağmıyor. Yoksa bu kadar kasvetli yüzler dolaşır mıydı bu sokaklarda? Biri gülümsese diğerleri de gülümser mi? Onların aklının gökyüzünde de güneşi kapayan küçük bulutlar mı var yoksa? Aklı güneşli bir kaç kişi serpiştirsek bu kasvetli gruba onların güneşi dağıtır mı tüm bulutları? Kim bilir?

Kış hadi kış kış...

"Tavuk mu bu bulutlar ki, kış kış deyince gitsin." Yok değil. Toprak üzerinde olsa kış kış deyince korkup kaçarlardı belki. Gökyüzünde, başımızdan çok yüksekte oluşlarına güveniyorlar besbelli. Ya sesimiz onlara ulaşmıyorsa? Anneanneme bunları söylüyorum. "Senin işin gücün yok mu be kızım. Bulutlarla uğraşıp duruyorsun. Yeri bıraktın da gök mü kaldı şimdi?" Haklı ne diyeyim. Kimin bulutlarla derdi olur ki?

Yeryüzüne dön...

Pencerenin önünde gökyüzüne bakıp duruyorum son on beş dakikadır. Garip bir hafiflik duygusu, biraz karanlık bir huzursuzluk taşıyorum içimde. "Her kış böyle mi oluyordum acaba?"diye geçiyor aklımdan. Önceki kışları anımsamıyorum. Anımsasam ne fayda? Her kış aynı insan olmuyorum ki. "Dön yeryüzüne" diyorum "Gökyüzünü değiştiremezsin. Bari yeryüzüne bak biraz. Belki yeryüzünde birşeyleri..." Olur mu dersin? Kim bilir?

Fotoğraf: http://www.deviantart.com/print/1303960/