Bunlar bizim bildiğimiz şeyler

Bu ülke 1950 yılından beri sağcı partilerce oluşturulmuş hükümetlerce yönetiliyor.

Seksen küsur yılda 180 milyar dolar dolayında olan borcumuz 400-500 milyarlarla ifade edilir oldu, son altı yıl içinde.

Kişi başına düşen milli gelirimizin arttığı söylendikçe halk yoksullaşıyor.

Kişi başına düşen eğitim yılı süremiz hala dört yıl dolaylarında.

400.000 üniversite mezunu gencimiz, işsiz güçsüz dolaşıyor.

300.000 eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayı atanma hayaliyle yaşıyor.

Bırakın profesörü bir tek doçenti bile olmayan üniversitelerimiz varmış. (Olsun, her ile bir üniversite açtık ya )

Sosyal güvenlik kurumları birer kara delikmiş. Gelişmiş ülkelerde üç çalışana bir emekli karşılık gelirken bu sayı bizde ikiye birmiş. Hatta böyle giderse bire bir olacakmış.

Emeklilik yaşı 65 ‘ e yükseltildi, bu nedenle. Ama nedense hiç kimse ekonominin yüzde elliden fazlasının kayıt dışı olduğunu ve önce bunun acilen önlenmesi gerektiğini söyleyemiyor .

Sağlıkta çağ atlatmışlar bize. Onun için de çarşıda pazarda karşılaştığımız herkese iyice bakın, herkesin yüzünden kan damlıyor. Dünyanın en sağlıklı insanları Türkiye’de yaşıyorlar. Her yurttaşımız istediği hastanede muayene olabiliyormuş. Tabii yerseniz!

Nüfusumuzun en yoksul yüzde yirmilik kesiminden çocuğu üniversitede okuyan tek bir aile bile yokmuş.

Günlük bir dolarla geçinmek zorunda kalan yurttaşlarımız varmış.

Ülkemizdeki dolar milyarderlerinin sayısı 28 miş, bu sayı dünya devi Japonya’da 22 imiş.

İkiyüzbine yakın eğitim fakültesi mezunu öğretmen genç işsiz güçsüzken, bir o kadar ücretli ya da sözleşmeli öğretmene görev veriliyormuş..

Yüz bin dolaylarında İngiliz, Alman vb. bir milyon dönümlük arazi satın almışlar.

Açılım safsataları sonunda gelinen noktada lanet olasıca teröre verdiğimiz kurban sayısı her geçen gün artarak sürüyor.

Bundan böyle şehit cenazelerinin Türk bayrağına sarılmaması için düzenleme yapılıyormuş.

İlçemize biri milletvekilimiz, biri bir siyasal parti genel başkan vekili, biri profesör doktor, biri de gazeteci olmak üzere “Milli Anayasa Forumu” düzenlenmiş. İlçe merkezinden ve köylerden beş yüze yakın yurtsever katılmış.

Foruma davet edilen ve hiç gazete kitap okuma alışkanlığı olmayan İsmail efendinin verdiği karşılık “ Aman hocam bunlar bizim bildiğimiz şeyler”