Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '13

 
Kategori
Siyaset
 

Burdur Ulusal Eğitim Derneği Eğitim Bir Sendikası hakkında suç duyurusunda bulundu

Burdur Ulusal Eğitim Derneği Eğitim Bir Sendikası hakkında suç duyurusunda bulundu
 

Serbest Kıyafet Eylemleri, Kamuda Türbana ve Atatürk Cumhuriyeti’ni Yıkmaya Yöneliktir

Ulusal Eğitim Derneği Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan, ülke çapında yürüttüğü ve ilimizde de ilkönce imza kampanyası şeklinde ardından 8 Mart 2013 tarihinden beri okullarda “Serbest Kıyafet ve Kravatsız Derse Girme” eylemleri düzenleyen, memurları ettikleri şeref yeminini ve Kıyafet Yönetmeliğini çiğnemeye teşvik eden, eylemleriyle çalışma barışını da yok eden Memur Sen’e bağlı Eğitim Bir sendikasına sert çıktı ve Cumhuriyet Meydanında bir basın açıklaması yaparak savcılığa suç duyurusunda bulundu. “Serbest Kıyafet eylemleri, kamuda türbana ve Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkmaya yöneliktir” dedi.

Ulusal Eğitim Derneği Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan, ülke çapında yürüttüğü ve ilimizde de ilkönce imza kampanyası şeklinde ardından 8 Mart 2013 tarihinden beri okullarda “Serbest Kıyafet ve Kravatsız Derse Girme” eylemleri düzenleyen, memurları ettikleri şeref yeminini ve Kıyafet Yönetmeliğini çiğnemeye teşvik eden, eylemleriyle çalışma barışını da yok eden Memur Sen’e bağlı Eğitim Bir sendikasına sert çıktı ve Cumhuriyet Meydanında bir basın açıklaması yaparak savcılığa suç duyurusunda bulundu. “Serbest Kıyafet eylemleri, kamuda türbana ve Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkmaya yöneliktir” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Süleyman Erman, Merkez İlçe Başkanı Barış Ayten ve çok sayıda CHP’li, ADT ve TGB’li gençler, Emekli Sen üyelerinin destek verdiği eylemde Ulusal Eğitim Derneği Şube Başkanı Fatih Özcan, “bir süredir ülke çapında kamuoyunda Hükümet güdümünde sendika olarak bilinen bir eğitim sendikası tarafından Kılık-kıyafet Yönetmeliğinin kaldırılması için ‘Serbest Kıyafet ve Kravatsız Derse Girme’ sloganı altında bir hareket geliştiriyor” dedi.

GAYRİRESMİ BİR AKP ORGANI

Türk sendikacılığında “çok tehlikeli bir oluşum” olarak değerlendirdiği Eğitim Bir sendikasının,

“sendikacılığı tanımlayan hiçbir norma uymayan, bu nedenle kamu çalışanı sendikası bile sayılamayacak gayriresmi bir AKP organı gibi çalışan bir sendika”niteliğinde bulunduğunu belirten Özcan, serbest kıyafet eylemlerinin, “AKP Hükümetinin kamuoyunda bölünme anayasası diye anılan anayasa çalışmasıyla örtüşen eylemler” olduğunu vurguladı.

Özcan şu görüşleri savundu:

YOBAZ DİKTASINA GİDEN YOLUN TAŞLARI DÖŞENMEKTEDİR

Serbest kıyafet adı altında savunulan görüşlerin tamamı hangi mevzilerden ve makamlardan gelirse gelsin Cumhuriyet’in bütün kazanımlarının reddedilerek Atatürk Cumhuriyeti’nin tasfiyesini amaçlamaktadır. Tayyip Erdoğanların 90 yıllık karşı devrim ve intikam programı kapsamındadır. Yapılan ve geliştirilen hareket, vatandaşlarımıza yurttaşlık değil, tarikat ve mezhep mensupluğu vaadetmektedir. Yobaz diktasına giden yolun taşlarını döşemektedirler. Bu bağlamda Batılı emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerinin, çeşitli açılım politikalarıyla Türk milletinin dirliğini ve birliğini parçalayarak tespih taneleri gibi ortalığa saçılmasını sağlama, giderek büyük Kürdistan’ı yaratma ve Cumhuriyeti yıkarak bir Kürt-Türk federasyonu kurma emellerinin değirmenine su taşımaktadır.

Seçkin basın mensupları,

Derslere eşofmanla ya da serbest kıyafet ve kravatsız girme eylemlerinde temel amaç, Atatürk Cumhuriyeti normlarının aşındırılması ve giderek tasfiyesidir.

OSMANLI’DAKİ KIYAFET KAOSU KAPIDA

Kamuda ‘serbest kıyafet’in tanınmasıyla birlikte bölgesel, etnik ve feodal kıyafet tarzları ortaya çıkacak ve kamuya hâkim olacaktır. Kıyafet birliği olmayan, kamu alanında kıyafet bakımında tam bir keşmekeşin yaşanmış olduğu, altı kaval üstü şişhane kabilinden Osmanlı toplumundaki kıyafet kaosu toplumumuzu saracaktır. Bu ise Cumhuriyet’ten vazgeçerek etnik-feodal bir devlet yapısına geçiş anlamına gelmektedir.

TÜRBAN AKP’NİN BÜYÜK BİR OY ARACI

11 yıllık AKP Hükümetleri döneminde siyasal iktidarın her seçim kampanyasında siyasal bir malzeme olarak kullandığı türban konusu, günümüzde bölünme anayasasının referandum sürecine götürüldüğü koşullarda gene büyük bir oy aracı haline getirilmeye çalışılmaktadır. AİHM ve Anayasa tarafından yasaya aykırılığı tescillenen türban meselesi AKP Hükümeti için çözülmesi gereken bir mesele değil, sadece her seçim döneminde üzeri kaşınacak ve vatandaşlarımızın duyguları okşanarak oy avcılığı yapılacak bir meseledir.

ŞEREFLİ MEMUR YEMİNİNİ ÇİĞNEMEZ

Halen yürürlükte olan 3 Aralık 1934 tarihli 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanununun 5. maddesinde, “Türkiye Devleti nezdinde memur bulunanların kıyafetleri beynelmilel mer’i adetlere tabidir” denilmektedir. Ve bu kanun Anayasa’nın 174. maddesine göre korunacak Devrim Kanunlarındandır.

25 Ekim 1982 tarihindeki Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ise, “Bu yönetmelik, kamu personelinin Atatürk devrim ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılığa kaçmayacak şekilde sade bir kılık ve kıyafette olmalarını, kılık ve kıyafette birlik ve bütünlük içinde bulunmalarını sağlamayı amaçlamaktadır” demektedir.

Halsen yürürlükte bulunan 657 sayılı Devlet memurları Kanununun 6. maddesine göre, devlet memurları aşağıdaki yemini etmek ve imzalamak zorundadırlar: “TC Anayasasına, Atatürk İnkılâp ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk milliyetçiliğine sadakatle bağlı kalacağıma; TC kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi v e kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan TC’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE YEMİN EDERİM.”

Bir devlet memuru eğer namuslu ve şerefliyse, ettiği yemine ve imzaladığı yemin metnine sadık kalmalıdır. Tersi durumda kanunları çiğnemenin yanında şerefsiz ve haysiyetsiz bir duruma düşmek de vardır.                                                                        

KANUNLARI ÇİĞNEYENLER HAKKINDA SAVCILIĞA SUÇ DUYURUNDA BULUNUYORUZ              

Eğitim Bir Sen, kamu çalışanlarını Kılık Kıyafet Yönetmeliğini çiğnemeye çağıran eylem ve uygulamalarda bulunmuştur. Ayrıca çalışma barışını bozacak gelişmelere neden olmuştur. Bu nedenle Eğitim Bir Sen Yönetim Kurulunu savcılığa Kılık Kıyafet Yönetmeliğine aykırı davranmak ve kamu çalışanlarını suç işlemeye yöneltmekten suç duyurunda bulunuyoruz.

Desteklerinden dolayı Emekli Sen, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Gençlik Birliği ve MAKÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu’na teşekkür ederiz.

Açıklamadan sonra Özcan, serbest kıyafet eylemlerinde amaçlanan toplum biçimini temsilen iki fotoğraf gösterdi basın mensuplarına. “İşte amaçlanan toplum biçimi budur” dedi.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..