Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Burnu delik çoraplı dünya merkez başkanı

Burnu delik çoraplı dünya merkez başkanı
 

Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz’in Edirne’de bir camiyi ziyaret etmek için ayakkabılarını çıkardığında iki çorabının de delik olduğunun görülmesi, geçen haftalarda gündemimizi meşgul etti. Bir çok insan şaşırdı ve bu konuda yorum yaptı. Doktorlar ayaklarında deformite, valgus anomalisi olduğunu bu nedenle çoraplarının yırtıldığını söylediler. Çorap üreticilerine göre ise durum farklı idi. Bu günlerde Çin’deki ithalattan epey sıkılan, piyasayı kaptırma durumu olan üreticiler, Dünya Merkez Bankası Başkanının çoraplarının büyük ihtimalle Çin malı olduğunu, bu nedenle kalitesiz olduğu için hemen burnunun delindiğini, Türk malı olsaydı böyle bir sorunun olmayacağını dile getirdiler.

Köşe yazarları bile bu konuyu ele aldı. Her ne kadar çorapları delik olsa da, Dünya başkanının Amerikalı siyasi şahsiyetler arasında Türkiye’ye en olumlu duygular besleyenlerin başında geldiğini yazdılar. Yani adamın çorapları delik diye “yerden yere” vurmayalım istediler.

İlginç bir olaydı tabi ki, bundan dolayı olsa gerek, dünyanın farklı yerlerinde de yankı buldu. Burnu delik çoraplı dünya başkanı bir çok yerde konuşuldu. Amerika’nın ardından İngiltere’de de dalga konusu oldu. İngiliz Yayın Kuruluşu BBC, “Wolfowitz, dünyayı fakirlikten kurtarmaya adanmış olabilir ama kendine bir çift çorap alamayacak gibi görünüyor” diyerek Dünya Bankası Başkanı’nı ti’ye aldı.

BBC’nin haberinde, Dünya Bankası 2006 Yılı Raporu’na göre Wolfowitz’in 391 bin 440 Dolar maaş aldığı vurgulandı. Guardian gazetesi de Wolfowitz’in her yıl kredi olarak milyarlarca dolar dağıtan bir kuruma başkanlık ettiğinin altını çizdiği haberinde “Ancak konu kendi gardırobu olduğunda, bütçe rakamları çok daha farklı, görünüşe göre daha düşük, hatta lime lime” diye yazdı.

Her ne kadar bu yırtık çoraplar bize komik gelse, aslında her zaman yaşarız bunun benzerlerini hayatımızda. Her ne kadar yırtık çorap kadar ağır bir durum olmasa da, bazen bir yere giderken, atamadığımız, yırtık olmayan, mesela boyanması gereken ayakkabımızı “keşke giymeseydim” demez miyiz? Yine misafirliğe gittiğimiz zaman, delik olmasa da “daha yeni, daha kaliteli bir çorap giyseydim daha iyi olurdu” diye aklımızdan geçmez mi? Ya da ne bileyim ayağımızın koktuğunu, kokuyorsa eğer, çoğu zaman misafirliğe gittiğimiz zaman anlamaz mıyız? Bilmez miyiz ki günlük çorap değiştirsek, ayak hijyenine dikkat etsek “bu durum olmazdı” diye. Ancak bu tür olaylardan sonra, benzer kötü durumlara düşmemek için dikkat etmeye başlarız.

Konunun özeti, kendimizi bilmeli yani tanımalıyız. Kötü durumda kalmaktansa gerekirse değişmeliyiz. Zor değildir bunu başarmak.

Stilwater

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..