Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '11

 
Kategori
Yılbaşı
 

Büyük ikramiye!

Büyük ikramiye!
 

Yine çıkmadı amorti, tut o vakit yaşanası bir dileği. İnanmakla başlar belki de hayatın gerçeği...


Güzel şeyler duymak istiyoruz. En meraksızımızın bile, hayatımıza dair kulağımıza ferah feza şeyler muştulamakla para kazanacağını öğrenmiş o falcılara kulak kabartmasındaki sır bu.

Acı kahvelerin falları en çok o zaman tatlı. Biri, geleceğimize başımızdan aşağı konfeti misali, parlak ve güzel şeyler serpsin, olmadı yalanlar söylesin, bilelim ama, yana yana inanalım o yalanlara. Bunu istiyoruz hep.

Zira her şeyin iyi olacağına, üç, bilemedin beş vakte kadar yollarımızın açılacağına, kısmetli bir hayat süreceğimize olan inançtan alıyoruz gıdamızı.

"Güneşli günler görecek" olmanın hasletiyle deviriyoruz kadeh misali bir dikişte hüzne teşne yıllarımızı...

Kimileyin geçmezken bir an, mıh gibi çakılıvermişken zaman, koşar adım geçivermişiz zamanı; zor fark ediyoruz.

Daha yaşanılır, ayağımızın taşa gelmediği bir hayatı adımlamak istiyoruz. Çözüleceğini bilmenin rahatlığıyla sadece gündelik işlerin telaşesinde, daha büyük dertlerin pençesine girmeden yaşamak...

Özlemimiz bu.

Hakettiğimiz bir hayat, insanca soluyacağımız günler için, bize mucizevi vaatler sunsun istediğimiz icatlarımız var. Sığındığımız o efsunlu dünya, dallarına derman bulunması için asılmış binbir türlü dert parçası kağıtlar, eprimiş çaputlar, dünya derdini taşımaktan yorulmuş o dilek ağaçları, adaklar...hep bizi mutluluğa bir adım daha yaklaştırmasını umduğumuz maneviyatımızın can simitleri.

Kötü günlerimizde omuz versin istediğimiz sabır sunaklarımız. İyi günleri göstersin diye başrol verdiğimiz inanç aktörleri...

İnsanca yaşamak istiyoruz. Derdimiz bu! İki ayağının üstünde doğrulduğundan beri, hep bununla yoğrulmuş insanlık tarihi...

Hayatın bir rutini işte. Çıkageldi yine iyi ve güzel şeyler söylemenin kaçınılmazlığı. Dürtüyor hayat, hadi güzel şeyler söyle diye! Olacağını bilmenin çocuk umarsızlığıyla, olmayacağını bilmenin yetişkin karamsarlığı kolkola. Ne çok şey yığdık şimdiden yine şu gelen yeni yılın sırtına.

Yeniye olan o el değmemiş niyet çekmelerimizin zamanı geldi çattı. Bir ilkokul defteri temizliğiyle, o deftere ilk cümleyi yazmanın benzersiz heyecanıyla karşılıyoruz her yeni yılı. İlk günden yaratıyor hayal kırıklığını, yok ki dünden farkı...

Geçtik büyük ikramiyeyi, çıkmadı bir amorti...

Ne gam!

Her bayram arifesinde iyiye ,güzele döndürdüğümüz dilimiz, kurdu bugün de tüm sevdiklerimize en güzel istekleri, murat alacağımız günleri...

Radyoda istek yaptığımız şarkılar misali yolluyoruz sevdiklerimize, yollayacağız hep de,

Sağlık, mutluluk umut...daha nicelerini. Şuncacık ömrümüzde hep bekleyegeldiğimiz, uğrunda ömrü berhava ettiğimiz temennilerimiz... Yaşarken gelip bizi bulduğunda göremediğimiz, eskisini devirip yenisini karşılayacağımız her yeni yılda,bayramlarda dilimizden dökülen isteğimiz.

Bir bakmalı, belki de yanıbaşımızda bitmiştir o UMUT çiçeği,
Bir görmeli, MUTLULUK kaçtıkça kovaladığımız ufuk çizgisi,
Bir derin nefes alıp, SAĞLIK'lı olduğumuza şükretmeli...

İşte hayatın ikramiyesi.

 
Toplam blog
: 80
: 1644
Kayıt tarihi
: 02.12.06
 
 

..