Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Büyük şehir ve hayat

Büyük şehirde doğdum ve büyüdüm. Ancak bir altı senemi İzmir’in Selçuk kasabasında geçirdim. Büyük şehirde bütün yaşamımı geçirseydim belki de bu kadar sıkılmayacaktım. Ancak istemeye istemeye İstanbul’a geri döndüm. Şimdi İstanbul’un en mutsuz şehirlilerinden biriyim.

Küçük bir kasabada büyük şehirden farklı pek çok şey var. Birincisi doğa. Balkonunuzdan baktığınızda on dakika sonra yağmur yağacağını anlayabilirsiniz. Çünkü kara bir bulut kümesi tam karşınızdaki dağın tepesinden görünmüştür. O zaman çamaşırlarınızı toplamaya başlarsınız. Sabahları bahçenizdeki çiçeklerin üzerine çiğ düşmüştür. Ancak gerçek bir çiğin ne olduğunu anlarsınız. Gökyüzünü görebilme ayrıcalığınız vardır. Bu büyük şehir insanının elinden alınmış en büyük nimetlerden biridir. Siz gökyüzüne baktığınızda görebileceğiniz kocaman binaların arasından birazcık mavilik olacaktır. Bulutları şekillere benzetmeyi en son ne zaman yaptınız? Bunu sadece çocukken değil büyüyünce de yapabileceğiniz yerlerdir küçük kasabalar.

Büyük şehirde bahar gelir geçer; siz farketmezsiniz. Çünkü güneşin yüzünü görünce kuru dallardan yemyeşil, çiçekler aça bitkileri farketmezsiniz. Burnunuza baharın kokusu gelmez. İçinize bir neşe doğmaz. İstanbul'un bu yaz ne kadar nemli geçeceği konusunda meraklanarak endişe etmeye başlamışsınızdır bile.

En son keçiyi çocuklarınıza ne zaman gösterdiniz? Küçük bir kuzu önünüzden geçti mi? Her iki tarafı ağaçlarla kaplı bir yolda yüzünüze güzel bir meltem eserken bisiklete bindiğiniz hiç oldu mu? Büyük şehire yerleştiğimden beri bunları yapamaz oldum. Hiç Selçuk'a yerleşmemiş olup bu güzellikleri özlememeyi mi; yoksa İstanbul'a gelmemeyi mi tercih ederdim bilemiyorum. Ancak çalışma masamda arkam pencereye dönük çalışırken baharın gelmesi bir işkence gibi geliyor bana.

İstanbul'daki yaşam belki büyük şehire tutkun insanlar için kolay ve yaşanabilir olabilir. Ama ne yazık ki bu benim için geçerli değil. Yaşam koşullarının getirdiği mecburiyetlerle savrulduğum bu şehirde gökyüzünü görememek beni üzüyor. Çimlerin üzerine uzanmak, gökyüzünde geçen bulutlara şekiller vermek, çocuklarımın uçurtma uçururken çıkardıkları sevinç çığlıklarını duymak istiyorum.

Selçuk'a giderseniz bir de benim için gezin. Benden de selam söyleyin.

 
Toplam blog
: 5
: 790
Kayıt tarihi
: 06.03.07
 
 

Evliyim, iki oğlum var. Biri 8 biri de 6 yaşında. Bütün gün bir kavga var evde. Meslek lisesi elek..