Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '11

 
Kategori
Öykü
 

Cadı Rangda, Köylüler ve Barong

Cadı Rangda, Köylüler ve Barong
 

Kadim Bilgelik; İrfana Giden Kadim Yolun Hikâyeleri


O gece Rangda, cadıların en korkuncu, köye gelecekti. Köylüler telaşlıydı. Kadınlar çocuklarını toparlamakla meşguldü. Bütün köy karanlık çökmeden köy meydanında toplanıp evlerine dağılmak zorundaydı. Kimse Rangda’nın eline düşmek istemezdi. Fakat neyse ki bunu engellemek için köyün savaşçı erkekleri hazırdı. Onların o geceki tek amacı Rangda’yı o korkunç cadıyı köye sokmamaktı.

 

En sonunda karanlık çöker ve gece olur. Savaşcılar hazırdır. Ve Rangda’nın çığlıkları uzaklardan duyulmaya başlar. Sadece bu çığlıklar bile insanı hasta etmeye yeter. Fakat savaşçılar; köyleri, karıları ve çocukları için dayanır.

 

Rangda köyün kapısına varır ve haykırır “Korkun benden ey sefiller, hepinizi yok edeceğim!”

Cadı o uzun dilini çıkarır, mısır püskülü saçlarını sallar ve ellerini havaya kaldırır ardından elleri ile kapıyı iter. Köyün kapıları Rangda’nın gücüne dayanayıp havaya uçar. Savaş başlamıştır.

 

Köyün erkekleri bütün haşmetleri ile cadının karşısında durur. Hiçbirinde korkudan eser yoktur. Ellerindeki kılıçları sıkıca kavrayıp o çirkin varlığa karşı sallamaya başlarlar. Hiçbiri Rangda’ya yaklaşamaz. Rangda onlarla “Siz küçük köylü erkekler beni o kılıçlarla mı yeneceksiniz?” diyerek dalga geçer. Cadı yalnızca bir el hareketi ile bütün savaşçıları yere yapıştırır. Savaşçılar neye uğradıklarını şaşırır fakat pes etmez. Hepsi tekrar ayağa kalkar ve kılıçlarına sarılırlar. Savaşçılardan biri Ragda’ya ulaşır. Fakat Rangda adamı tuttuğu gibi yere fırlatır. Tekrar bir el hareketi yapar ve bütün savaşçılar yere yapışır. Üzerlerine çarpan enerji bu kez daha kuvvetlidir. Savaşçılar sersemlemiştir. Rangda onlarla yine dalga geçer “Yoksa güçlü erkeklerin gücü mü kesildi?” diyerek iğrenç bir kahkaha patlatır. Sonra yeniden öfke saçmaya başlayarak köye felaketler yağdırır. Önce deprem olsun der. Bütün köy sarsılır. Yangın çıksın der. Köyün bütün evleri yanar. Sağnak yağmurlar yağsın der. Köyün bütün tarlaları telef olur. Tam hastalıktan kırılın diyecekken Barong çıkagelir. Köyün kudretli koruyucusu, Rangda’nın ezeli düşmanı…

 

 

Cadı Barong’u görünce panikler. Barong köylülere gereken enerjiyi verir. Köylüler kendilerine gelip enerji ile doldukça Rangda’nın gücü azalır. Savaşçılar bütün güçleri ile Rangda’ya atılır. Rang’da bu kez çaresizlik çığlıkları atmaktadır. Savaşçılardan yediği darbeler canını yakmaktadır. Fakat son bir gayretle gücünü toplar ve savaşçıları geri püskürtür. Ancak daha fazla mücadele edecek gücü kalmadığından köyden kaçar. Barong ışığını bütün köye yayar ve köy yenilenir.

 

Rangda amacına ulaşamamıştır fakat gelecek yıl neler olacağını kimse bilemez. Çünkü o hiç vaz geçmeyecektir tıpkı Barong gibi…

 

Bu hikâyeyi Robert Wolff’un, Kadîm Bilgelilk adlı kitâbının, Bali ve Barong başlıklı bölümünden feyz alarak yazdım. Endonezya’nın adalarından biri Bali’de dolunay ve yeni olmak üzere ayda iki kez Barong ritüeli gerçekleşir. Bu ritüele göre cadı Rangda ile köyün savaşçı erkekleri arasında bir savaş gerçekleşir. Savaşçıların güçlerini kaybetmeğe başladığı sırada dev bir mitolojik yaratık olan Barong çıkagelir. Tabii gereçkleşen bu olayların hepsi semboliktir.

Barong ritüeli Baliler’in hayat görüşüne dair bir şeyler yansıtır. Balilere göre evren, kozmos temiz ve düzenli değildir. Onlar kozmosun bilinmez öngörülmez olduğunu, kanuna, kanun adamına hatta tanrılara göre değişmediğini söylerler.

 

Yani biz her zaman burayı ve şimdiyi yaşamak zorundayız hepsi bu. Ve her zaman dünyamıza ve bize karşı olan değişikliklere hazır olmak durumundayız.        

 
Toplam blog
: 17
: 159
Kayıt tarihi
: 07.12.11
 
 

İstanbul Üniversitesi Latin Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Kitâp çevirisi yapmaktayım. Okumak ve ya..