Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Çağlayan mitingi izlenimlerim

Çağlayan mitingi izlenimlerim
 

Sevgili okurlar,
Dün hayatımda ilk kez bir mitinge katıldım. 29 Nisan 2007. Demokratik ve laik cumhuriyetimizi korumak için!

Ankara’daki güzel ve şık başlangıçtan sonra hiç tereddüt etmedim. Katılmasaydım, alyansını satıp gelen ninelerimizden utanırdım.

Kırmızıyı çok sevmeme ve evde onca kırmızı t-shirt’üm olmasına rağmen, bir gün önceden kendime yeni bir kırmızı t-shirt aldım. Tıpkı bir bayram sabahı gibi yeni kıyafetlerim olsun istedim. Bütün gece heyecandan uyuyamadım. Sabah erkenden kalkıp evimden çıkarken, oturduğum sitedeki bastonlu teyzeleri, yaşlı amcaları, küçük çocukları, bayraklarıyla yola çıkarken gördüm. Bizim siteden 8 tane otobüs kaldırılıyordu ama ben JCI’dan (Junior Chamber International, Genç Müteşebbisler Jaycee’s Derneği) arkadaşlarımla katılmayı tercih ettim. Soluğu Kanyon Alışveriş Merkezi’nde aldım. Sabah sabah kendime bir tane de yeni kırmızı şapka aldım.

JCI İstanbul şubesinden arkadaşlarımla buluşma yeri olarak tespit ettiğimiz Cevahir alışveriş merkezi önüne metro ile geldim. Kendi arkadaşlarımı da buraya yönlendirmiştim. Cevahir’in olduğu cadde trafiğe açık olmasına rağmen, sabahın erken saatlerinde kırmızı giyinmiş insanlarla ve bayraklarla dolmaya başlamıştı bile. Sabah saat 10:00’dan önce gelenleri Cevahir’in görevlileri orada buluşmalarını engellemeye çalışmışlar. Ancak sayımız artmaya başlayınca engel olamadılar.

Sabah erken saatlerde genç yaşlı mitinge gelenlerle sohbet ettim. Bir genç kardeşimiz, Bilgi Üniversitesi’nde öğrenciymiş. Avcılar’dan gelmiş. Beylikdüzü’nden gelen arkadaşlarını ve Anadolu’dan gelen annesini bekliyordu. Bir hanımefendi, tango yapanlar grubunu toplamış, bundan sonra tango yapabilmek için. Bir beyefendi, İngiltere’den mitinge katılmak için Türkiye’ye gelmiş. Annem, babam, kardeşim, kuzenlerim, çoluk çocuk ve onların arkadaşları Mecidiyeköy’de toplandılar.

Benden sonra metro ile gelen arkadaşlarım uzun süre beklemelerine rağmen sefer sayısı azaltılmış olan metro, ya hiç gelmedi, ya da gelenler dolu olduğu için binemediler. Bir çoğu metronun 2. durağı olan Levent’ten bile binemeyip, ters yönde 4.Levent’e gidip ilk duraktan binmeye çalıştılar. Sabah mitinge gelmemiz bu derece zorken, akşam da dağılmamız bir o kadar kolay oldu. Ek seferler koydular, hatta metro ve belediye otobüslerini bedava yaptılar.

Yirmiden fazla JCI üyesi ve arkadaşlarımla beraber “Dağ başını duman almış” marşıyla, saat 12:30’da Çağlayan’a yürümeye başladık. Cumhuriyet gazetesinin önünden geçerken bayraklarla birbirimizi selamladık. Hepimiz bayram çocukları gibi şendik. Şarkılarla, marşlarla, sloganlarla ağır ağır polis kontrol noktasını geçip miting alanına girdik. Yolda tanıdıklara, arkadaşlara rastladık. Daha sonra yavaş yavaş kalabalıkta birbirimizi kaybetmeye başladık. En son 11 kişi kalmıştık ve el ele tutuşarak yürümeye devam ettik.

Kalabalıktan mitingin kalbine gitmemizin zor olacağını görünce, aradan kestirme bir yol bulup, ağaç dallarının üzerinden, bataklıktan, çöplerin üzerlerinden atladık. Üstümüz başımız toz, toprak, çamur oldu. Yeşillik alana gelip kayarak aşağı yola indik. Böylece merkeze biraz daha yakınlaştık. Bir saat kadar sonra, mitingin kalbindeydik. Artık konuşmaları duyabiliyorduk. Şarkılara eşlik ediyorduk. “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz!” Hatta dev ekrandan ucu bucağı gözükmeyen kalabalığı görünce müthiş heyecanlandık. Turkcell hatlarımız çoktan kilitlenmişti. Avea hattı olan bir arkadaşım, Taksim’deki arkadaşlarıyla konuşuyordu. Miting oralara kadar uzamış.

Böyle bir kalabalıkta, itiş kakış olmasını, insanların yanlışlıkla birbirlerinin ayaklarına basmasını beklersiniz. Birçok arkadaşım olay çıkması ihtimalinden, kalabalıkta ezilmekten çekindiği için mitinge katılmadılar. İnsanlar o kadar medeni, o kadar nazikti ki! Hepimiz birer hanımefendi ve birer beyefendiydik. Aynı amaç için oradaydık ve birbirimize ne olursa olsun destek oluyorduk. Alanda olduğumuz için birbirimizi kutluyorduk.

Ülkemle gurur duydum!
Türk olduğum için gurur duydum!

Güzel Türkiye’min güzel insanları,
Hepinizi çok seviyorum.

Ne mutlu Türk’üm diyene!

Aydeniz YILDIRIM

 
Toplam blog
: 8
: 983
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Endüstri mühendisiyim. Bilgisayar yazılım firmasının genel müdürüyüm. Yoğun iş hayatı içinde&..