Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Cahit Tanyol'a Göre Ahlak

Cahit Tanyol'a Göre Ahlak
 

Cahit Tanyol


Cahit Tanyol; Laiklik ve İrtica, Çankaya Dramı, Hoca Kadri Efendinin Parlamentosu, Türk Edebiyatında Yahya Kemal, Neden Türban; Şeriat ve İrtica, Atatürk ve Halkçılık, Kürtlerle Türkler, Sosyal Ahlak-Laik Ahlaka Giriş dahil bir çok kitabın yazarı 91 yaşında aşk romanı yazmış, Nizip doğumlu, düşün adamı, edebiyatçı, felsefeci, sosyologtur. Öğretmenlik yaparken tayini İzmir’e çıkar.  Hilmi Ziya’yla tanıştıktan sonra felsefe okumaya karar vererek İstanbul’a taşınır. Felsefe bölümünü bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde 1982 yılında emekli olana kadar görevine devam eder.

Durkheim, Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin’nin sosyoloji ve metot anlayışını benimseyen Tanyol, 1960-1990 yıllar arasında Marksist metodoloji hakimdir. 1990’lı yıllardan sonra Tanyol kendisini etkileyen en önemli fikir adamının Sosyolojinin kurucularından Max Weber ve onun bürokrasi anlayışı olduğu ifade eder.

Tanyol’a göre Ahlak kuralları toplumdan topluma değişir. Bu kuralların değişmesinde din değil, töre ve adetler rol oynar. Dinde esas olan emir, ahlakta esasa olan tavırdır. Tanyol’a göre ise rejimde yapılan devrim ahlakımızda yapılamamıştır. Her şeyden önce bir kişilik devrimine ihtiyaç olduğu, rejimin gerektirdiği kişilik yaratılmadan hiçbir şey değiştirilemeyeceğidir.

Tanyol’a göre dünden, bugünde ahlaki kişiliğimizde eksik olan taraflar; 1. Medeni cesaret, 2. İnsanın kendi kendisini hareketlerinden sorumlu tutması, 3. Kendi kendisiyle tutarlı olmak ve bunu gerek birey ve gerekse devlet hayatında gerçekleştirmek, 4. Sosyal faydayı bireysel faydadan üstün tutmaktır.

Bunların bireysel tavırda tespit edilemediği hiçbir yerde ne ahlak, ne de ahlaklı adam söz konusudur. İnsan hareketlerini yaptırımlı ve yaptırımsız olmak üzere ikiye ayırır, Tanyol’a göre hareketlerimize yaptırım koyan faktörler; hukuk, din, örf ve adet, moda ve ahlaktır.

Ahlaki hareket karşısındaki tavrımız red ve onaydır. Red ve onay tavrını aldığımız zaman ahlaki sahaya girmiş oluruz. Ahlaki irade sahasına giren yap-yapma diyen otoriteler nerden gelmektedir? Bu yaptırımların kaynağı insan aklı mıdır? Yoksa bu emir ve yasaklar dışarından mı gelmektedir?

Ahlaki yaptırımın hukuk, din, örf ve adetlerden farkı otoritenin içeriden dışarıya doğru olmasıdır. Otoritenin kaynağı ahlaki bilinç veya vicdan dediğimiz kaynaktır. Laik ahlak, Durkheim’ın anladığı anlamda akıldan çıkan veya ona dayanan bir ahlak da değildir, Tanyol’a göre laik ahlak dine dayanmayan, emir ve otoritelerini dinden almayan ahiretsiz ahlak demektir. Yaptırımların arkasındaki otorite, ister akıl, ister Tanrı, ister toplum olsun, hepsinde ortak olan taraf insan iradesini özgür olarak kabul edilmesidir. Hem emri veren ile hem emri yerine getirenin özgürlüğü ile insan iradesi esastır.

Ahlakın kaynağı, özgür insanın yap ve yapma dediği, onayladığı ve red ettiği davranışlarındadır.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..