Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '22

 
Kategori
Anılar
 

ÇAKMAKÇI MEHMET ( 2 )

Çakmakçı Mehmet Uygun’un bu şiirini bir köşeye atmadım,  onun anısına 2014 yılında “ Sanat ve Edebiyat Dünyasında Elli Yıl Böyle Geçti ” adlı kitabıma da aldım.(Sayfa:184) O günlerde Mehmet Uygun Konya’ya taşınmıştı. Bizim Söke Şairler ve Yazarlar Derneği’nde yönetim kurulunda bulunan Metin Akdeniz bana dönerek” Kadir Bey, ben iki gün sonra Konya’ya gideceğim ve orada Mehmet Uygun’u da ziyaret edeceğim, bir dileğiniz var mı? “ deyince ben de olur dedim, adı geçen bu kitabımı Metin Akdeniz vasıtasıyla M. Uygun’a ulaştırdım.  Kitabı aldığını ve çok çok memnun olduğunu ifade etmişlerdi. Daha sonra bir iki kez daha aradım, Bir ara telefon konuşmasında sesi pekiyi çıkmıyordu, hafif öksürüyordu.

 

Telefonda: “Kadir Bey, ben pekiyi değilim, kendimi iyi hissetmiyorum… Lütfen bana hakkınızı helal ediniz “ diyordu. Siz de hakkınızı helâl ediniz “ dedim, telefonu kapattı. Aradan bir iki ay geçmişti bir daha aradım, bir yakını telefona çıktı,Beyefendi, Mehmet Uygun hastadır, konuşamıyor, ancak selamınızı ona iletiriz “dediler.  Daha sonra bir daha görüşmek kısmet olmadı. En son Salihli’den Gündüz Aydın ve Şahin Ertürk ‘ten vefat ettiğini öğrendim… Bir vefalı dostumu daha kaybettim, üzülmemek elden değildir. Bir kez daha Allah rahmet eylesin diyorum…

 

                    ***    ***   *** 

 

Şimdi, Çakmakçı Mehmet Uygun’u en iyi tanıyan ve uzun yıllar Kütahya’da yapmış oldukları etkinliklerle sanat ve kültür dünyamızda yer alan Nöbetçi Şair Şahin Ertürk’ün bana imzalı olarak gönderdiği ÇAKMAKÇI MEHMET- Hikâyeler ( Ağustos 2019 ) kitabından Onun hayat hikâyesini yazmış. Gelin birlikte okuyalım.  

 

        ÇAKMAKÇI MEHMET

 

“ O, Kütahya’ da herkesin tanıdığı bir efsane idi…

 

Yiğit lakabıyla tanınır misali Kütahya ve çevresinde çocuğundan yaşlısından şehirlisi köylüsünden hemen hemen herkesin tanıdığı efsane Çakmakçı Mehmet idi.

 

Asıl adı Mehmet Uygun olmasına rağmen onu Kütahyalı Çakmakçı Mehmet olarak tanıyordu, biliyordu. Tıptı kazancı Bedir gibi onunda namı Kütahya dışına dahi taşımıştı. Koca şehirde kime sorsanız onun dükkânını  tarif ederdi.

 

Çakmakçı Mehmet; Karagöz Ahmet Paşa Camii yanında çakmak, gözlük, daktilo, hesap makinası, tıraş makinası, şemsiye, radyo, teyp, ütü, gibi her çeşit ev eşyası tamir eden yetmiş yaşlarında ince sıska zayıf, 48 kilo hafif sıklet hatta tüy sıklet bir adamdı. Boyundan, kilosundan büyük işler yapar pek ustanın tamir edemediği şeyleri tamir ederdi. Ünü zaten bu yüzden Kütahya dışına taşmıştı. Ona zaman zaman şehir dışından bilhassa Eskişehir’den tamire gelenler bile vardı.

 

Dükkânın duvarlarına asılı kırklı elli yıllara ait siyah beyaz Kütahya resimleri özlü güzel sözler, bu dükkâna ayrı bir hava ve güzellik veriyordu. Zaman zaman bu dükkânına gelip Üniversite öğrencileri ve turistler bile gelip onunla sohbet edip Çakmakçı Mehmet’in Fotoğrafını çekip onunla söyleşi de yapıyorlardı. Pek çok yerel ve ulusal gazetelerde onunla ilgili güzel haberler de çıkmıştı. Benim de bir gün yolum bir tamir işi nedeniyle Çakmakçı Mehmet’in dükkânına düşmüştü. İşte ilk o zaman tanıştım efsane ünlü Çakmakçı Mehmet ile.  Mehmet’in diğer bir meziyetini keşfetmek bana nasip olmuştu.  (…)

 

-Şahin Bey, ben ellili yıllardan beri bu mesleği yapıyorum. O zamanlar böyle kullan at modası yoktu.   Çakmak değerli bir şey. Manyetolu, benzinli, İbolo çakmaklar var. Kütahya’da bunları benden başka tamir eden de yok. Yanımda üç çırak çalışırdı. Pek çok usta yetiştirdim.

 

Allah’a çok şükür, Allah bereket versin bu çakmakçılıktan çok ekmek yedim. Çakmakçı Mehmet lakabı bana o günlerden miras kaldı.  Her neyse ben de şiir yazıyorum. Senin gibi şiirlerim gazetelerde, dergilerde yayımlanmadı. Kitap çıkartmadım. Dükkânın masasından çıkardığı bir defteri bana uzattı.

 

- Sana zahmet olmazsa bir bakar mısın? Yazdıklarım bir şeye benziyor mu? (….) O kendisini hep yalnız OZAN olarak tanıtıyordu.  Günlerden bir gün Mehmet Abi hastalandı. Doktor doktor, hastane hastane dolaşmaya başladı.  Derdine çare bulunmadı.  Doktorlar yaşı ilerlediği için artık çalışmamasını söylediler.  Maddi durumu da iyi olmayan Mehmet Abi çalışmak zorunda olduğunu söylüyordu.  Ayakları artık onu taşımıyordu. Damadı onun böyle sürüp gidemeyeceğini söyleyerek oğluyla ortak bir karar aldı. Ve elli yıllık Çakmakçı Mehmet dükkânını kapatmaya kadar verdi. Yetmiş beş yıl yaşadığını havasını soluduğu, suyunu içtiği ün sahibi Çakmakçı Mehmet Kütahya’dan ayrılmak zorunda kaldı.

 

                      ***   ***   ***

Şahin Ertürk hikâyesine devam ediyor.

 

-O iyi bir usta olmasına rağmen yufka yürekli, insancıl yardımsever birisiydi. Daktiloların çakmakların, hesap makinaların revaçta olduğu yıllarda iyi para kazanıyordu. Amma teknolojinin gelişmesine o da yenik düşmüştü.  Televizyonlarda programlar yaptık derken Kütahya’da şiir şölenlerini yapmaya karar verdik.  Türkiye’nin pek çok yerinden yüzlerce şair Kütahya’ya getirip Kütahyalı şairlerle tanıştırdık. Bir iki üç derken bu şölenler beş yıl sürdü. (Ben Abdülkadir Güler olarak bu şölenlere en 5 kez katılma fırsatını buldum, bundan dolayı Nöbetçi şair Şahin Ertürk ve Çakmakçı Mehmet Uygun’a sonsuz minnettarım

 

“ Çakmakçı Mehmet mutlu ben ise ondan daha mutluydum.  Çakmakçı Mehmet Uygun’un bir başka adı Yalnız Ozan’dı. Bu duygularla şiirlerini yazıyordu.  Derken Çakmakçı Mehmet dükkânını kapattı. Damadı ile birlikte Konya’ya göçtü. Bu bir ağacın topraktan koparılması gibiydi. Bu benim içinde sol yanımda derin bir çukur oluşması ve şiir şölenlerinden soğumam uzaklaşmam demekti…

 

Çakmakçı Mehmet ile ayrılalı yıllar oldu. Mehmet abi şimdi ilerlemiş yaşına rağmen hastalıklarla boğuşuyor. Sokağa çıkamıyor, şiir yazmıyor ve hatta benim telefonlarıma bile zar, zor çıkıyor. Her telefonda benimle helâlleşip duruyor. Bir gün açtığımız telefonda:

 

-      Hakkını helâl et Üstadım, bu seninle son telefon görüşmemiz olabilir. Seni Kütahya’mı çok özledim, amma gelecek gücüm yok. Gördüğün tüm gönül dostlarıma selamlarımı iletiver onlar da haklarını helâl eksinler.(…) Çakmakçı Mehmet’in Kütahya’dan gidişi sanki bir efsane bitişi gibi oldu…(sayfa: 123)   

 

                   ***  ***   ***

 

 Sevgili kadim dostum Nöbetçi Şair Şahin Ertürk’ün Çakmakçı Mehmet ile ilgili öyküsü böyle biti. Ben de bir ara telefonla konuşmuştum. Bana “ Kadir Bey,   bana hakkınızı helâl ediniz, bir daha sizinle görüşmek zor olur “ diyordu.  Ne yazık ki 10 Ocak 2022’de Konya’da hayata gözlerini yumdu ve daha sonra sevdiği Kütahya’da dualarla öbür âleme uğurlandı, Kütahya’da toprağa verildi. Bir kez daha bu kadim dostumu rahmetle ve anıyor, tüm dost ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum.

 

 Bu yazımı mübarek Miraç Kandili gecesinde yazdım. Mübarek ruhu için de dualar ettim. Yüce Mevla’m taksiratını affetsin diyorum.

 

Yukarıda adı geçen şair ve yazarlarımızdan bir kısmı bugün yok aramızda, onları da saygıyla ve rahmetle anıyorum.  

 

Anlatmaya çalıştığım“ Çakmakçı Mehmet“ (Hikâyeler) kitabının yazarı Şahin Ertürk’tür. Hikâyelerini yazarken daha çok yaşanmış konulara değiniyor. Çakmakçı Mehmet’in öyküsünde olduğu gibi. Bir gözlemci  gözüyle hikâyelerinde oldukça başarılıdır. Aslında bu bir yazma konusudur. Adı geçen eserde 14 Hikâye vardır. Yazarın akıcı ve yalın bir Türkçesi vardır. Şahin Ertürk’ü gönülden tebrik ediyor ve başarılarının sürekli olmasını diliyorum. Kitap Salihli’de Ay Yayınları arasında çıkmıştır.

 

Meraklısı için: Şahin Ertürk: 0542.359.20.65

Gündüz Aydın:  0542.427.86.61

--------------------------------------------------------        

 NOT:

    1- 8 Mart   Dünya  Emekçi  Kadınlar Günüdür. Aramızdan ayrılan  kadınlara  Allah'tan rahmet ve yaşayanlara ve bu konuda emek verenlere sağlıklı günler diliyorum. Haksız yere  öldürülen kadınlara  çok üzülüyorum. Yüce Mevlam onların da  hakkını bırakmasın....   

   2- Nöbetçi şair Şahin Ertürk ve Kütahyalı şair, yazar dostlarımızdan bir ricam olacak: Havaların güzel olduğu günlerde önümüzdeki yaz aylarında ( Temmuz- Ağustos- Eylül ) olabilir. Kütahya’da bir Şairler Şöleni yapalım ve birlikte sevgili ÇakmakçıMehmet Uygun’un mezarı başında olalım. Yol parası katılanlara ait olsun. Ne dersiniz?  A.GÜLER  

 

 

 

 

 

 

 

    Abdülkadir GÜLER

   06  Mart 2022-  SÖKE

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..