Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

Çanakkale Zaferi Yıldönümüne katılamayanlar ve karşı cephe

Çanakkale Zaferi Yıldönümüne katılamayanlar ve karşı cephe
 

Katılma cesaretini bile gösteremiyorlar... (Artık bu iş cesaret işi oldu, ne yazık ki..)


Blog yazarı arkadaşlarımız içinde, AKP icraatlarını, politikalarını beğenenleri, benimseyenleri ya da AKP’nin sözde demokrasiyi getirme çabalarını destekleyenleri, yani Soros’çu, liboş, dönme solcu, dönmeliğin bir işe yaramadığını gören ve pişmanlıkla çark eden eski solcuları saymazsak (Çünkü bu sonradan gerçeği görüp çark edenler yarın AKP’nin bir “İleri Demokrasi hamlesine” daha kanıp yine AKP muridi kesilmeyeceklerinin garantisi yok) ülkesini seven, gerçek demokrasi ve özgürlükler sevdalısı blog yazarları dostlarımıza naçizane bir tavsiyem var.

Bu dostlar MHP’li olur, Merkez sağ kökenli (Demirel’ci) olur Milli Görüş Geleneğinden olur ( Anti Amerikancı Erbakan çizgisi) İşçi Parti’li olur son kurultaydan önceki CHP çizgisinden olur, ÖDP’li, hatta Haydar Baş’ın partisinden bile olur.

Çünkü bıçak artık gırtlağa dayanmıştır.

Ya AKP+PKK+ Obama saflarında olunacaktır, ya da karşı cephede olunacaktır.

Bana göre bunun orta yolu yoktur, orta yol kıvırma ve son tahlilde okyanus ötesine hizmet etmektir.

Nedir karşı cephe?.

Bu cephenin yapısını anlayabilmek için  Bağımsız, özgür bir Türkiye’de her türlü ABD+AB emperyalist oyunlarına karşı uyanık olmanın yollarını aramak gerektiğini bilmek gerekir.

Eee ne yapmak lazım?.

Evet işin püf noktası (reklam olur ve Editör bu yazıyı yayınlamaz diye ismini vermiyorum) ülkemizde yayınlanan ve gücünü okurlarından alan bir gazeteyi okumaktır.

Bu gazetenin gerçek ve belgelere dayalı haberlerine kulak asmak, yazılarımızda ya da çevremizdekilerle yaptığımız tartışmalarda etrafına Aydınlık saçan bu gazetenin yurtsever çizgisine atıflarda bulunarak, insanlara (karınca kaderince) gerçekleri anlatabilmektir.  

Bu konuda en büyük avantajımız elimizde dik, cesur ve Emperyalizmin tüm kirli oyunlarını açığa çıkaran aslan gibi bir gazete ve Kanal’ın  olmasıdır.

Peki nedir çevresine aydınlık saçan bu gazetenin gerçekçi çizgisi?.

Mesela bu gün (19 Mart) tüm gazeteleri önünüze koyun, bir de bu gazeteyi.

En azından “Bizim Suriye ve Afganistan’da ne işimiz var?” sorusuna verilmiş en cesur ve doğru cevabı hangi gazetede bulduğunuza bir bakın.

Bu gazetenin bu günkü manşetine bakın “Katılmadılar” yazısını 8 sütuna manşet olarak göreceksiniz.

Kim katılmadı?.

Gül, Erdoğan, Kılıçdaroğlu.

Neye katılmadılar?.

Çanakkale Zaferinin 97. yıldönümü törenlerine.

Niye katılmadıklarının cevabını aradıkça; Eşbaşkanlık görevlilerinin ve Eşbaşkanlık sırası bekleyenlerin gerçek yüzlerini ve misyonlarını görme imkanı bulursunuz eminim.

Girin bu gazetenin iç sayfalarına Eren Erdem’in dahiyane başlıkla kaleme aldığı “Abdestli Nato’cular” makalesini görürsünüz.

Çevirin sayfaları Doğu’nun,  Mehmet Bedri Gültekin’in hazırladığı  “PKK’nın Ana dili Türkçe’dir” araştırması için yazdığı akıl ve öğreticilik dolu baş yazısını okursunuz.

Milli Anayasa Forumu’nun aldığı kararları görürsünüz gömüldükçe bu günkü gazeteye.

Yazının başında da belirttiğimiz gibi; AKP+PKK+Obama üçgeni karşısındaki cephenin birlikteliğini, akıl ve bağımsızlık dolu mesajlarını görürsünüz.

Yani dostlar..

Eğer iyi niyetinize ve ülkemizin BOP kıskacından kurtulabileceği inancınıza güveniyorsanız alın her gün bu gazeteyi ve bu kıskaçtan kurtulmanın yollarını görün.

Eğer varsa katılmadığınız noktalar sonra yine tartışalım.

Ne dersiniz?..

Saygılar.

19.03.2012

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..