Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '11

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Cari Açık %107.2 arttı. Yeni bir dünya ikinciliğimiz oldu!

Cari Açık %107.2 arttı. Yeni bir dünya ikinciliğimiz oldu!
 

Bildiğiniz gibi 12 Eylül referandumundan bu yana ‘ileri demokrasi’ ile yönetiliyoruz. 11 Haziran seçimlerinden sonra da, yöneticilerimizin her biri dalında “usta”, yani “ustalar” kabinesi tarafından yönetiliyoruz.

“Usta”lık arttıkça, ekonomi gibi her alan kendiliğinden rayına giriyor. Baksanıza “Hasta Avrupa” yatağında ölümü beklerken, Yunanistan Başbakanı Papandreou ve İtayla Başbakanı Berlusconi istif etiler.

Onların istifa etme nedenlerinden birisi ekonomi, diğeri ise demokrasi!

Bu ülkelerden her birinin milli geliri, kişi başına en az 25 bin dolar! Ancak üretmeden tükettikleri için, ekonomik olarak çöküntü içindeler. Devletin borçları almış başını gidiyor! Halk olarak hep borçla yaşıyorlar. Adamlar AB’nin borçları silme önerisini bile önce halka sormak istediler. AB’den baskı gelince referandumdan vazgeçtiler. AB ülkeleri 100-200 milyar Avro alacağını silmek istiyor, adamlar sizin bu borcu silmeniz karşılığında bizden istediğinizi halka soralım diyor.

Ne demokrasi ama…

Biz de ülke olarak epey borçluyuz!

Biz de üretmeden tüketmeye alıştık…

Böylesine bir teklif bizim ülkeyi yönetenlere gelse, acaba bunu halka soralım derler miydi?

Bence demezlerdi!

Çünkü biz ülke olarak ‘ileri demokrasi’ ile yönetiliyoruz. Bizi yönetenler her zaman en doğru, en düzgün kararı halk adına verirler!

İstifa mı?

Ne istifası?

Bu ülke böylesi “ustalar” kabinesini bir daha nerden bulacak!

Allah “ustaları” başımızdan eksik etmesin diyerek asıl konumuza gelelim.

Asıl konumuz borçlanma…

Borçlanma nedir?

Girenle çıkan arasındaki farkı bir yerlerden temin etme…

Malum sorunumuz görünen ‘cari açık’ giren dövizle çıkan döviz arasındaki fark demek. Bu konuda ekonomik büyüklük olarak ‘dünya şampiyonuyuz’…

Cari açıkta ABD’den sonra geliyoruz. ‘Küçük bir Amerika’ olarak ABD’yi yakından takip etmek, elbette yadırganacak bir eylem değil!

ABD’nin cari açığı çok yükse olsa da, bunu kapatmanın bir yolunu buluyor. Çünkü paraları ‘rezerv para’, yani para basıp dünyaya ihraç ederek, cari açığı finanse ediyorlar. Bizim böyle bir şansımız yok! Biz ancak borçlanarak veya bir şeyler satarak (satacak bir şeyde kalmadı.) bu açığı kapatabiliyoruz.

Gelelim cari açığımıza:

Cari açık yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 30 milyar 446 milyon dolar artarak 60 milyar 656 milyon dolara ulaştı.

Bu gelişmede dış ticaret açığının 32 milyar 410 milyon dolar tutarında artarak 70 milyar 58 milyon dolara ulaşmasının etkili olduğu bir gerçek.

Cari işlemler hesabı Eylül ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 79.1 artışla 6 milyar 758 milyon dolar açık verirken, Yıllık bazda, bu yıl yüzde 107.2 civarında bir artış göstermiş durumda.

Cari açığımız bu kadar açık verirken, geleceğe umutla bakmak, ekonomiden biraz anlayan birisi olarak şu anda mümkün görünmüyor. Sayın Başbakan her ne kadar kriz bizi ‘teğet’ bile geçmeyecek dese de, bu cari açıkla krizi en derinden hisseden ülke olmamız kaçınılmaz gibi görünüyor.

Üretmeden tüketmeye devam edersek, yakında Yunanistan ve İtalya’yı geride bırakacağız. Oralarda demokrasi olduğu için kendilerini sorumlu hisseden yöneticiler istifa edip, yerlerine bu işi daha iyi yapacaklara bıraktılar. Bizde bu işi daha iyi yapacak kimse olmadığı için, maalesef yola “ustalar” ile devam edeceğiz.

Ne diyelim, “ustalarımızın” tuttuğu altın olsun!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..