Çarpıtmayalım!

Nedendir bilinmez ama yandaş kalemler, ısrarla 31 Mart mahalli seçiminin bir “beka” seçimi olduğunu dillendirip duruyorlar.

Pakistan ve Çin’in yakınlaşmasından ötürü, Amerika Birleşik Devletleri’nin, Pakistan’la olan ilişkilerini gözden geçirdiği felan dillendiriliyor.

Öte yandan…

Pakistan ve Hindistan’da patlayan/patlatılan bombalara dikkat çekiyorlar. Ortadoğu bölgesinde varolduğumuz, bunun için de dikkatli olmamız gerektiği ifade ediliyor. Yine, bu dönemde, Suriye’nin doğusunda YPG-PYD gibi PKK terör örgütünün Suriye kollarının ülkemize yönelik “tehdidinin” varolması da, insanların dikkatine sunuluyor.

Tamam da Ortadoğu gibi stratejik bir bölgede konumlanmış olmamız, neden bizlerin bir iç siyaset faaliyeti olan “mahalli seçimleri” beka sorununa dönüştürüyor? Anlaşılır gibi değil. Son dönemlerde ülkemizin dış siyasetini “gerginliği” ve “stres yoğunluğu” fazla olan raya kimler getirdi? Suriye sınırımızda, PKK’nın Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail ile paydaş olmalarına, neden zamanında gerekli önlemler alınmadı?

Neyse… Bu konu üzerinde fazla durmaya gerek yok. Irakta da ne olduğu, Afganistan’da da ne olduğu ortada… Sanki zamanında bu coğrafyalar, mikser gibi karıştırılırken, ülkemiz neden “milli güvenlik” olarak addedilecek hassasiyetleri gösteremedi?

Bir başka husus da… Cumhuriyet Halk Partisi’nin İŞ BANKASI üzerinden yıpratılması… Efendim, işte CHP İş Bankası’nda yönetici bulundurarak, yönetimde söz sahibi olarak, diğer devlet kurumlarının “hakkını” yiyormuş!

Güleceğim ama “ferasetten” uzak bir yaklaşımın neyine güleyim! Bu ülkede, hazine arazilerinin, hem de çok kıymetli arazilerin vakıf altındaki birtakım yerlere tahsis edildiğini ne çabuk unuttuk?

Burada “kul hakkı” yok muydu?

Burada “tüyü bitmemiş yetim” hakkı yok muydu?

Burada kamu kurumlarının hakkı yok muydu?