Bitmek Bilmeyen Tartışmalar...

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı miting programlarından birinde;

“Türkiye’yi artık bu yaşam tarzı, laiklik istismarından kurtarmanın vakti gelmiştir.” demiş.

*

Gerçekten de Türkiye’de belli başlı siyasal araçlar ve konular sürekli istismar edilmiştir.

Bu bağlamda, “laiklik” ilkesi de suiistimal edilmiştir.

Ülkemizde laikliğin “sert bir yorumla” uygulanması, muhafazakâr kesimlerin laiklik sopasıyla toplumsal hayattan uzak tutulmaları, olayın bir veçhesidir. Öte yandan dinci partilerin anayasal bir madde ile korunan bir ilkeyi sürekli gündemlerinde tutmaları, bu ilkeyi dejenere edecek açıklamalardan imtina etmemeleri, toplumumuzu bu ilke üzerinden çatışmalara itmiştir.

*

Fakat, ülkemizde istismar edilen husus sadece laiklik değildir.

Özellikle, sağ popülist partilerin, “mukaddes” değerlerimizi siyaset yaparlarken kullanmaları, daha dün gibi belleklerimizdedir.

*

Kutsal kitabımızın seçim meydanlarında elde tutularak, masum ve saf vatandaşlarımızın din duygularının sömürülerek, “siyasal rant” elde etme hususu da gözlerden ırak tutulmamalıdır.

*

Yaşam tarzı kavgası da…

Laiklik tartışması da…

Mukaddes din değerleri de…

Siyaset “üzeri” olmalıdır.

Hani hep bir toplumsal “mutabakattan” bahsedir dururuz ya…

İşte bu mutabakat…

Toplumumuzun ayrışmasına, yabancılaşmasına neden olacak kavram ve değerlerin, siyaset kurumundan uzak tutulmasıyla mümkün olabilir.