Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Cemaatleşme ve İnkılaplarımız (1)

Fertler, cemiyet hayatının olumsuzluklarından etkilenir ve buna tepki olarak Cemaatlere yönelirler. Yönelimin şiddetini, ferdin özgüven eksikliği ile sosyal hayata duyulan güvensizliğin yoğunluğu belirler.

Özgüven eksikliği, ferdin ekonomik, sosyal, kültürel ve fiziksel imkân ve kabiliyetlerinden bir veya birkaçından kaynaklanabilir. Sosyal hayata duyulan güvensizliğin sebepleri ise temelde, mevcut hukuk sistemi ve bunun işleyişine dayanır.

Fertler üzerinde varlığı güvene, yokluğu ya da yetersizliği ise güvensizliğe sebep olan sosyal hayata dair temel faktörler şöyle sıralanabilir: Adalet, fırsat eşitliği, sağlıklı yaşam imkân ve kabiliyetleri, bireysel hak ve özgürlükler, kendini ifade edebilme imkân ve kabiliyetleri, din ve vicdan özgürlüğü, kendinden ve diğer fertlerden emin olma, bilgi ve emeğin itibar görmesi, üretimin değer bulması, huzur, sevgi ve saygı…

Bu faktörlere ait nitelikler, T.C. Anayasası ile teminat altına alınmıştır. Ancak uygulamada, bunlardan biri veya birkaçı üzerinde gösterilecek kusur, hata, ihmal ya da zafiyet, fertlerin cemaatlere yönelmesine neden olmaktadır. Hangi sektörde faaliyet gösterirse göstersin, hangi kurum ya da kuruluşun mensubu olursa olsun her insanımızın bu konuda yeteri kadar bilgi ve tecrübeye sahip olduğuna inanıyorum.

Cemaatleşme, feodalizm ile bakiyeleri bir yana, eskiden beri süregelen ekonomik, sosyal, politik ve siyasi çalkantılara karşı Halkımızın geliştirdiği bir savunma mekanizması, bir refleks olarak varlığını sürdürmekte, hatta bir “Kültür Mirası” özelliği taşımaktadır.

Oysa yakın geçmişte istismarlara açık böylesi bir sosyal bünyenin değiştirilmesi noktasında Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti kabullenmiş ve İnkılâpları geliştirerek uygulamaya sokmuş, sonuçlarını da titizlikle izlemiştir. İnkılâpların bizce fevkalâde önemli bir çıkış noktası vardır: İnsan.

Nitekim İnkılâplardan amaç: Türk insanının özgüvenini artırarak onların insan onuruna yaraşır bir hayat standardına ulaşmalarını temin etmektir. Konulan genel hedefi ise "Türk Milleti’ni çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak"tır.

Bu amaç ve hedefe ulaşmada Atatürk’ün attığı birinci adım: Türk Milleti’ni meydana getiren insanların, sahip oldukları değerler ve hassasiyetler üzerinden şu veya bu şekilde istismar edilmesinin önüne set çekmektir. İkinci adımı ise; insanların özgüvenini artırarak onların insan onuruna yaraşır bir hayat standardına ulaşmalarının önündeki tüm engelleri kaldırmak; onları çağdaş bir cemiyet hayatının mensupları olmalarını temin etmektir. (Devamı 2’inci Bölümde)

 
Toplam blog
: 141
: 926
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

Türk san'at müziği dinlemeyi, okumayı, yazmayı ve paylaşmayı seviyorum. Kamudan emekli inşaat mühend..