Cesaretin var mı aşka?

Bilgisayarımın ekranına yapıştırılmış post-it üzerinde bir cümle yazılmış ve bir ok çizilmişti. Tek bir cümle “cesaretin var mı aşka?” ve ok bir alışveriş sitesinden açılmış bir DVD sayfasındaki bir filmin başlığına doğru işaretlenmişti: Cesaretin var mı aşka. Filmi o gün sipariş etmiştim, iki gün sonra geldiğinde seyredince filmi çok sevmiş ve o öneri için teşekkür etmiştim (1).

Bu akşam televizyonda “Cesaretin var mı aşka” var. Bir Fransız filmi: “Jeux d'enfants”. Adı filmin İngilizce başlığından çevrilmiş: “Love me if you dare” (2)

Çocuklukta başlayan oyunlarla süren yaşamlarını daha sonra büyüdüklerinde de oyunlarla sürdürdüklerinde nasıl hüzünlerin geldiğini görüyoruz. Her şeyi olmayacak cesaret oyunlarıyla yapmaya kalktıklarında birşeylerin nasıl kaybolduğunu ama hala kaybolmayan bazı şeylerin olduğunu izleyeğiz.

Bu filmdeki ayrılığı ve bu ayrılığın hüznünü Woody Allen’ın Annie Hall filmindekine benzetmiştim. Annie Hall bir sinema şaheseridir benim için. Cesaretin var mı aşka, o düzeyde bir film değil elbette ancak seyredilmesi gereken bir film. Güleceğimiz ve hüzünleneceğimiz bir film. Filmin sonunda filmde anlatılanlar kadar ilginç bir sahne bulacağız.

Film boyunca çok güzel bir Fransız şarkısının değişik versiyonlarını dinleyeceğiz ve artık o şarkıyı daha çok seveceğiz: La Vie en Rose...

(1) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=20008
(2) Cesaretin var mı aşka (2003 yapımı): Yönetmen ve senaryo: Yann Samuell, Oyuncular: Marion Cotillard, Guillaume Canet.