CHP genel başkanı danışmanlarını değiştirmeli

Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Görünen o ki iktidar olma yolunda AKP ‘ nin alternatifsiz oluşu hala devam ediyor. 

İktidar alternatifi olabilecek bir partinin ortaya çıkmamasının nedeni, AKP uygulamalarında aranmamalıdır. Zira AKP kendi düşünce ve parti programı doğrultusunda hedefinden hiç sapmadan yoluna devam etmektedir. AKP nin uyguladığı programlar ülkeye zarar veriyor olsa da, AKP uygulamalarıyla yandaşlarına çıkar sağlıyor olsa da, halkı ulufeye alıştıran politikalar geliştiriyor olsa da seçimlerden oyları toplamasını biliyor. 

Bir çoğunuz ‘AKP iktidar olmanın avantajına da sahip’ diyerek işin kolayına da kaçabilir. Fakat iktidarda olmak seçimlerde oy kazandırmaz daha çok yıpranmış politikalar nedeniyle oy kaybettirir. Geçmişte iktidarda olan partilerin seçimlerde Dünyada eşi görülmemiş oy kaybına uğradıklarını yaşayarak görmedik mi? 

Bana göre AKP nin hala iktidar alternatifi olmasının tek ve gerçek nedeni muhalefet partilerinin beceriksizliğidir. 

Gündemi çok gerilerden takip ederek sadece Başbakanı ve AKP nin uygulamalarını olumsuz yönde eleştirmekle yetinen ve kendilerini başarılı sayan diğer muhalefet partilerinin yönetimlerini ‘es’ geçerek burada eleştirilerimi ana muhalefet partisi olan CHP ye ve Genel Başkanına yönelteceğim. 

Konuya açıklık getirmesi yönünde burada birkaç olayı gündeme getirmek istiyorum; 

Ana muhalefet partisi lideri Sn. Kılıçtaroğlu, Genel Başkan olduğu zaman iktidar alternatifi olabilecek büyük bir rüzgar yakalamıştı. Ancak danışmanlarının, sivil toplum örgütleri yerine kişileri ziyaret etmesini önermesi gibi olumsuz yönlendirmeleri ve Fenerbahçeli Lefter’i kaleci yapmaktan tutun da, referandumda Başbakanla polemiğe girme tuzağına düşme gibi yaptığı gaflar sonucu bu rüzgarın şiddeti giderek azaldı. 

Özellikle de Başbakanın Güneydoğu sınır karakolunda eğilmesine nispet yaparcasına kendisinin giderek aynı yerde ayakta durmasının ne anlama geldiğini ve Sn Kılıçtaroğlunun bununla neyi anlatmak istediğini bir türlü anlayamadım. 

Ülkenin başbakanına, ordu komutanı sınır karakolunda ‘çömelmeniz emniyet açısından uygun olur’ dediyse bundan doğal ne olabilir. Aynı bölgede gidip Sn. Kılıçtaroğlu’nun ayakta durması ne anlama geliyor, anlamış değilim. 

Bu olay bana oğlumla ilgili bir ilkokul (o zaman ilk okul vardı.) anısını hatırlattı. 

Bir gün oğlum eve üzgün gelmiş ve Türkçe öğretmeninin benimle görüşmek istediğini söylemişti. Ertesi gün okula gittim ve öğretmeni buldum. Öğretmen çocuk yetiştirme konusunda beni bir güzel azarladı. Sebebini açıkladığında ise hayretler içinde kaldım. Öğretmen olayı bana şöyle anlattı; ‘Türk Askerinin başının dik ve eğilmez olduğunu anlatan bir örnek verdim. Üç asker savaşta bir köprünün altından geçecektir. İngiliz Askeri eğilerek geçer, Amerikan Askeri eğilerek geçer Türk Askeri dimdik gelir ve alnını köprüye çarpar. Alnı kanar ama eğilmez. Bu bize neyi gösterir? diye sorduğumda oğlunuz ‘o Askerin kafasız olduğunu’ diye cevapladı’ 

Hayretle öğretmenin yüzüne baktım ve ‘oğlum çok doğru söylemiş. Köprü yukarı kalkmayacağına göre ya eğilip geçecek ya bombalanıp ölecekti’ diyebildim. Öğretmen bir hayli sinirlendi. Ben ise öğretmen tarafından verilen örneğin hatalı olduğunda direndim. 

Gerçekte CHP için burada dile getirilmesi gereken soru; Acaba Sn. Kılıçtaroğlunun danışmanları mı yetersiz yoksa yeni parti meclisi mi sessiz? CHP neden toplumsal sorunlara çözümler üreteceğine, yeni toplumsal projeler üreteceğine show yapıyor. 

Bana göre; Sn. Kılıçtaroğlu, CHP nin ileri doğru hamle yapmasını ve iktidar alternatifi olmasını gerçekten istiyorsa öncelikle ve mutlaka danışmanlarını değiştirmelidir.