CHP oklarının sayısı sekize çıkmalı mı?

Atatürk ilkelerinin bir veya birkaçını diğerlerinden daha büyük bir iştahla benimsemek en büyük hatamız olur. Yerine ve zamanına göre bu ilkeleri benimsemek ise çok vahim bir sonuçtur.

Atatürk'ün en büyük ilkesi "Devrimciliktir." Bu ilkenin anlamı Türkiye'nin devrimler yaparak geleneksel kuruluşlarını modern kuruluşlarla değiştirmiş olmasıdır. Geleneksel kavramların bir kenara itilip modern kavramların benimsenmesi demektir. Devrimcilik ilkesi, yapılmış olan devrimlerin tanınıp kabul edilmelerinin çok ötesine geçmiştir.

Devrimcilik ilkesini biraz açarsak, zamanı geldiğin de dünya şartlarına göre bir tekrar gözden geçirme dönemi yani geleneksel resimin çerçevesi dışından Türkiye'ye bakarak, gerekli koşulları oluşturarak , yeniliği gerçekleştirmektir.
Ulu önderimiz bize cumhuriyeti , bu günleri görebilmemiz için bıraktı.

Devrimcilik, ilkesinden yola çıkarak değişen dünya şartlarına uyum için, altı oku sekize çıkarmanın zamanı gelmiştir.

Diğer iki ok ne mi olacak? Demokrasi ve Özgürlük. Bunu zamanında tespit edebilen Bülent Ecevit, bu nedenledir ki kurduğu partinin adını demokratik yapmış ve parti amblemini özgürlüğün sembolü güvercin yapmıştır.

Kelebekler, kozanın içinden çıkabilmek için gerekli mutasyonu geçirmeyi bekler. Atatürk'ün Türkiye'yi dört bir yandan sararak ördüğü ağ, kelebeğin kozasıdır. Gerekli mutasyon yani devrim zamanı gelmiştir. Demokrasi, özgürlük ve diğer altı ilke ile Türkiye'yi yeni baştan ağlarla örmenin zamanı gelmiştir. Bu nedenledir ki CHP'nin bir özeleştiri yaparak, 1992 yılından beri neyi eksik yaptığını muhakeme etmesi gerekiyor. Hele ki liberalizm denen tehlikenin kapımızdan içeri girdiği bu dönemde, CHP'nin kabuk değiştirmesi şart olmuştur.