CHP üzerine 2 "bu ne yaman çelişki"

CHP yine yaptı yapacağını ve halkı haklı çıkaran nadide davranışlarından birisini geçtiğimiz haftaya damgasını vuran tezkere oylamasında gösterdi.

Yıllar vardır ki CHP üst yönetimine damgasını vurmuş olan bir zat yani Eşref Erdem demokratik tavrını ortaya koyarak ve CHP nin tezkereye yönelik genel tutumundan farklı olarak tezkereye red oyu kullandı.

Diyeceksiniz ki ne var bunda.

Son derece demokratik bir tutumdur.

Kişisel bir tavırıdır.

Acaba bu davranış, gerçekten demokratik bir tutum mudur, kişisel bir tavır mıdır? Yoksa koca CHP’nin alnına, bir leke olarak yapışması gereken bilinçsizliğinin resmi midir?

Eşref Erdem ben kendimi bildim bileli profesyonel siyaset yapan birisidir.

Yani dünkü siyasetçi değildir.

Siyaseti dün öğrenmemiştir.

Siyaset Eşref Erdem’in yaşam biçimidir.

Yıllardan beri Deniz Baykal ve CHP’nin polit bürosunda kendine sağlam bir yer edinmiş ve CHP’nin hemen her türlü karar mekanizmalarının içerisinde, aktif görevler almış, parti politikalarına yön vermiş, parti içerisinde Deniz Baykal’ın yerini sağlamlaştırmasında her zaman en etkin rolü oynamıştır.

22 Temmuz seçimlerinden sonra CHP genel başkan yardımcısı Onur Öymen gece yarısı yapmış olduğu açıklama ile seçim sonucunu “halk bizi anlamıyor” diye yorumlamıştı. Oysa halk, CHP’yi tahminlerinde ötesinde çok iyi anlıyordu. Cahil diye nitelendirilen halk, CHP içerisindeki her türlü çelişkiyi, son derece net bir biçimde algılıyordu. Halkın CHP içerisindeki çelişkilerini anlamadığını düşünenler ise, aksine halkı anlamamak için direniyorlardı.

O halde tezkereye red oyu veren Eşref Erdem’in, sözümona demokratik tavrının ne anlama geldiğine bakalım.

22 Temmuz seçimleri öncesinde CHP nin en yetkili ağzı olan genel başkan Deniz Baykal, artan terör eylemleri karşısında hükümeti sıkıştırıp, illede sınır ötesi harekat yapılsın diye, feryadı figan eyliyordu. AKP hükümeti Deniz Baykal’ın bu yöndeki tüm baskılarını görmezden geldi ve durumu idare ederek seçime gitti. Malum, doğu ve güney doğu Anadolu’yu DTP ile birlikte, silip süpürdü.

CHP’nin gereksiz yere ileri sürmüş olduğu sınır ötesi operasyon yapılması yönündeki talebi, bu talebi görmezden gelen AKP’nin oylarını bölgede alabildiğine artırdı ve DTP’nin karşısına ciddi bir güç olarak çıktı. Bölgede AKP oylarının artmasının tek nedenidir CHP’nin yersiz tutumu.

Seçim sonrasında yine CHP genel başkanı, artan terör eylemleri karşısında ısrarla sınır ötesi harekatı ileri sürerek, AKP hükümeti üzerinde baskılar kurmaya başladı, velhasıl geçtiğimiz hafta sınır ötesi operasyon yapılması yönündeki tezkere meclise geldi ve meclisten geçti.

Meclisten geçti geçmesine de nasıl geçtiğine bakalım.

DTP sınır ötesi operasyona red oyu kullandı ve topla tüfekle bu işin çözülemeyeceğine ve bu politikanın beyhude bir davranış olduğuna dair saptamalarını sürekli olarak öne sürdü. Yıllardır DTP’nin politikası budur. DTP kendi politik çizgisinin paralelinde yapması gerekeni yapmıştır.

Ya CHP ne yapmıştır?

CHP’nin en üst yönetiminde görev yapan Eşref Erdem, genel parti davranışının dışına çıkarak, red oyu kullanmıştır. Bütün bir CHP, tezkereye evet derken, Eşref Erdem’in bu tutumu neyin ifadesidir?

İşte burası çok önemli.

Ülkemizin en önemli sorunudur Kürt sorunu.

Bu ülkeyi yönetme iddası olan siyasal partilerin, kesin ve net ifadelerle, anlaşılabilir bir şekilde, kendilerine ait bir kürt politikası olması esastır. Kürt politikası olmayan bir siyasal partinin, hiçbir koşulda ülkeyi yönetme iddası olamaz. Ve kürt sorunu, bu gün ülkemizdeki hemen her türlü sorunun ebesidir. Durum böyle iken CHP’üst yönetiminde, sınır ötesi harekat gibi, kürt sorunu konusunda hayati önem taşıyan bir kararın oylamasında çelişkili bir oylama yapılması CHP açısından tam bir felakettir.

Koskoca CHP, ülkeyi yönetme iddasında bulunan CHP ve polit bürosu yıllardır, bu ülkenin en önemli meselesi olan kürt sorunu konusunda, zerre olsun bir politikaya sahip olmadığını bütün bir Türkiye’ye göstermiş oldu. Yıllardır CHP üst yönetiminde görev alacaksın, genel parti tavrından farklı bir oy kullanacaksın. Yıllardır parti üst yönetiminde Eşref Erdem en etkin görevlerde olacak, ama ülkenin en hayati meselesi olan bir konuda, patisinden ayrı düşecek. İnanılır gibi değil.

Koskoca CHP’nin bir kürt politikasının olmaması tam bir felaket, tam bir rezalet, tam anlamı ile basiretsizliktir.

Hadi bakalım çıkın deyin ki halk bizi anlamıyor.

Doğru söze ne denir?

Halk gerçekten de sizi anlamıyor.