Çiçek böcek yaz kardeşim…

Gazeteciler göz altına neden alınıyor… 

Bir gazeteci nasıl ülkede ihtilal yapar? Merak ediyorum. Bu gazeteciler Ergenekon suç örgütünün üyesi olmakla suçlanıyorlar. 

Şimdi tutuklanan gazetecilere bakıyoruz hepsi belli noktada muhalif gazeteciler ve kendi alanlarında belli bir konuma gelmiş insanlar. 

Yazdıklarında baktığımız zaman yapılan yanlışları dile getirmekteler, siyasi iktidarın cemaatle olan ilişkilerini araştırmışlar, cemaatin polis gücünün içindeki yerleşimini dile getirmişler… 

Durum böyle olunca tutuklanan gazetecilerin durumları aslında siyasi iktidarın cemaati deşifre etmeye karşı olan tahammülsüzlüğünü göstermektedir. 

Burada susturulan bir medya ve koruma altına alınan bir cemaat gerçeği yatmaktadır. 

İlköğretimi bitirirken ilk tercihim gazetecilik okumaktı ve o esnada bana bir öğretmenimin söylediği sözler aslında bu durumun halkın gözündeki şeklini çok güzel anlatmıştı. Kızım seni çok seviyorum ama sen gazeteci olurda böyle yazmaya devam edersen senin ömrün Silivri’de geçer demişti. 

Bugün gelinen nokta budur aslında… 

Hani başbakanımızın meşhur bir söylemi olmuştu. 

‘’ Taraf olmayan bertaraf olur…’’ 

İşte referandumdan kıl payı da olsa zaferle ayrılmayı başaran siyasi iktidar aldığı bu cesaretle bir bir tarafında olmayanları bertaraf ediyor. 

Bir diğer deyimle ileri demokrasi anlayışımız vardır ama bu demokrasi sadece bizim tarafımızda olanlara uygulanmaktadır diyerek muhaliflere gözdağı veriyor. 

Bir yerde ise seçim dönemine girilen bu süreçte kendilerine zor anlar yaşatacak oy kaybına uğratacak muhalif sesleri de susturarak kendine kazanç sağlama çabası içindeler. Bu çabaların yansımalarıdır aslında bu tutuklama kararları… 

Bu tutuklamalar ve mahkemeler uzun uzun sürecektir büyük ihtimalle ve ne suçla yattıklarını bile öğrenemeden bu gazeteciler orada tutulacaktır. 

Hani basın özgürlüğü nerede diye sorma hakkımız bile kalmamıştır aslında çünkü görülen son uygulamalarda blog yazanlarda cezalandırılmaya ve susturulmaya başlanmıştır. İnternet siteleri günümüzde kısıtlanan ve engellenen medyadan daha rahat hareket ettiği için sıradaki hedef haline gelmişlerdir. 

Bu yapılanlar ve siyasilerin söylemleri aslında bir noktada şunun açık kanıtıdır. Zamanın intikamını alıyoruz diyorlardır açık açık… 

Güç bizde ve biz bu güce dayanarak istediğimizi yaparız diyerek hareket ediyorlardır. Fakat unutulan ve atlanan bir nokta vardır o güç siyasi idareye halk tarafından verilmektedir ve o gücün asıl sahibi halktır. 

Ve bir patlama noktasında verilen bu güç ters teperek kendi üzerlerinde patlayabilir. 

Bunun örnekleri günümüzde Ortadoğu’da yaşanmaktadır. Ellerindeki güce güvenip hareket edenler halkın ayaklanmaları karşısında ne kadar aciz durumda kalmışlardır. 

Gazetecilerin susturulduğu bir ülkede demokrasiden söz etmek ne kadar doğrudur işte orası tartışılır…  

Saygılarımla 

Burçak YAZICI