Cicim ayı Sendromu

Akşam olmak üzere. Bir akşam daha; sıradan bir akşam. Gidilecek bir ev ve o evde bekleyen bir çene bir de beyin eti seven değişken görüntüler. Diri bacaklar, asimile olmuş anne fabrikasının milenyum kadınına sunduğu uyumsuz fikirler. Hepsi kapı arkasında beni bekliyor. Kalemi sevmez, lisan bilmez, göz görmez sadece ve sadece aşk egoizmasının prangalı kalbini tutar aklında.

Kemiriliyorum sevgilim. İçten içe kalbimin duyarlılığı eritiliyor  ve tekrar diriltiliyor. Yalvar yakar sevinçlerimi tek başıma yutkunuyorum. Cehennem çukuru iki metreye bir seksen uzanıyor her gece aciz etlerim.

Kemiriliyorum sevgilim. Bahar geldi gelmesine duvar arkasındaki tüyü bitmemiş şeftaliye lakin eski kafa büyüklerdir ya hep işte en tehlikelisi o '' hep''. Gitmek  o kadar da iç açıcı gelmiyor. Kalıp ölmeliyim. Her hangi biri için kalıp ölmeliyim sevgilim. Arkama bakmadan kalmalıyım anlıyor musun? Arkama bakmadan. Dişlerimi kamaştıran şeftalinin tüyüne aldırış etmede , uzamalarına katlanmalıyım  ve kalmalıyım.

Kemiriliyorum sevgilim. İçten içe eritiliyor yaşlılığı gözlerimin ve tekrar diriltiliyor. Çığlık çığlığa yalnız kalmayı becermeliyim. Yatağımın başındaki cicim ki ne cicim o güzel ayı tekrar tekrar tokat olarak kız gibi yemeliyim.

Seviliyorum sevgilim. Kimsenin sevilemediği kadar içiliyor kansızlığım. Korkuyorum. Ve her ay başı gelen gibi gidiyor eritilmişlerim. Kemirilip tekrar diritilmişlerim.

Metafiziksel gelgitler sonucu meydana geldiğini düşünüyorum bu hareketliliklerin.