Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '06

 
Kategori
Futbol
 

Cieco Paparesta !

Cieco Paparesta !
 

Dün gece oynanan ve Beşiktaş'ın Avrupa macerasını noktaladığı Bayer Leverkusen karşılaşmasını izledikten, bugün de maçın bir numaralı aktörü İtalyan hakem Gianluca Paparesta'nın o cafcaflı internet sitesini ziyaret ettikten sonra bu başlığı atmayı uygun buldum. www.paparesta.com adresinde bulunan sitesini ziyaret ettiğimizde sevgili hakemimiz bizleri passione (hırs), determinazione (azim) ve consentrazione (konsantrasyon) kelimeleri eşliğinde karşılıyor ancak dün gece konsantrasyon kelimesine rahmet okutan penaltı kararıyla ilgili en azından bir vicdan muhasebesine girişmesi de bizlerin en büyük dileği. Hata sınırlarını zorlayan ve "penaltı uydurmak" cürmüne yaklaşan bu kararında Paparesta, görüş açısının kapanmasından dolayı yere düşen oyuncuya bir faul olduğunu düşünerek ezbere bir düdük mü çaldı, ev sahibini kollamak adına oyunun en can alıcı noktasında Beşiktaş'ın umutlarına gölge mi düşürdü, yoksa Baki'nin kalçasından dönen topu eline çarpmış gibi mi gördü? Eğer son yazdığımız doğruysa ben de bu başlığı iyi ki atmışım...

Maç genelinde defansif performansını "memnun edici" olarak nitelendirebileceğimiz Beşiktaş takımı, yine kadro yetersizliğinden doğan sorunlar dolayısıyla bir türlü kendisini öne geçirecek hücum etkinliğini sergileyemedi. Ricardinho dışında, oyunun hücum yönünü gerektiği gibi oynayan bir Beşiktaşlı futbolcuya rastlamak gerçekten zordu. Lig maçlarında olduğu gibi beceri eksiklerini koşarak kapatmaya çalışan Beşiktaş takımı tam bu planını başarıya ulaştıracağına inandığı anda, İtalyan hakemin çaldığı penaltı ile tüm ritmini kaybetti. Maç boyunca hiç bir etkinlik gösteremeyen sağ kanatta Burak - İbrahim Toraman ikilisinin verimsizliği, Leverkusen defansının Bundesliga'da çokça yaptığı yerleşim hatalarına, bu maçta düşmesini engelledi. Orta sahanın göbeğindeki ikiliden genç Serdar gösterdiği performansla iyi bir görüntü çizerken, yanında oynadığı ve backgroundunda Brezilya Milli Takımı yazan Kleberson'u utandırmaya devam ediyor. Gol yollarındaki "striker" eksikliğini uzun zamandır dile getirdiğimiz Beşiktaş, ara transfer döneminde takımın neresini yamayacak hep birlikte göreceğiz. Zira, kulübün ekonomik göstergeleri dolayısıyla kimse ikinci bir başkan adayı olarak Yıldırım Demirören'in karşına çıkmaya cesaret edemezken, "delik büyük - yama küçük" problemi Beşiktaş'ın başını ağrıtacakmış gibi görünüyor.

Daha önce kupadaki 5 gollü Bucaspor galibiyetinden sonra yazdığım bir yazıyı "Avrupa hayal, lig çok zor" şeklinde bitirdiğimi hatırlıyorum. Dün gece 78 dakika utanmaya hazır ve istekli bir biçimde ekran başında otursam da Beşiktaş'ın bir sonraki tura kalması problemlerin çözümü yada Beşiktaş'ta problem olmadığı anlamına gelmezdi gelemezdi, bunu da belirtmeliyim. Her ne kadar kadrodaki futbolcular iyi niyetli bir biçimde mücadele etmeye çalışıyorlarsa da, bu bal yapmayan arı görüntüsünden kurtulmak için kadronun oyun zekası yüksek ve oyunu iki yönlü oynayabilen futbolcularla takviye edilmesi hayati bir ihtiyaç. Sezon başında ısrarla sol kanada adam isteyen Tigana'ya karşılık, sol kanadın İbrahim Üzülmez - İbrahim Akın ikilisine emanet edilebileceğini ve bu ikilide ısrar edilmesi gerektiğini belirtmiştik. Gelinen durumda belki de zorunluluktan bu ikiliyi 13 hafta sonra keşfeden Tigana, hücumda sıfır etkinlik gösteren sağ kanadı kulübeden ne zaman görebilecek çok merak ediyorum. Bu arada söz kanatlardan açılmışken, İbrahim Üzülmez'in gösterdiği performansı taraflı tarafsız herkesin alkışlaması gerektiğini de yazmadan geçmeyelim. Futbolunun olgunluk dönemini yaşayan kaptan, gerek savunmada gerekse hücumda sarf ettiği eforla, Beşiktaş'ın ayakta durmakta zorlanan bazı genç oyuncularına da iyi bir ders veriyor.

Sözün özü, Avrupa macerasına futbol bilgisinden yoksun bazı yöneticilerinin "UEFA'da final" nidaları eşliğinde başlayan siyah beyazlı ekip, Totthenham ve Dinamo Bükreş'ten sonra Bayer Leverkusen'den de ayıltıcı bir tokat yiyerek kendi ligine geri döndü. Dünkü maçtan sonra ise akıllarda kör bir hakem ile yaralı bir kartal kaldı.

(*) Cieco Paparesta : Kör Paparesta

 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..