Çift kişilikli Türkiye

Psikoloji'de "Çift kişilik" diye bir tanım var, bilirsiniz. Yani, aynı kişide ayrı kişilik ve karakteri yaşaması durumu.

Kişi'nin, sanki diğer kişiliği yokmuş gibi ikinci kişiliğe, ikinci kimliğine geçme hadisesi.

Tıb niteratüründe  'kişilik bozukluğu' diye geçen bu davranış buzukluğu, ülkemizin eğitim düzeyinin düşük olması sebebiyle serbest piyasa ekonomisi modelini doğru algılayamamaktan dolayı çıkar çatışmalarında sık gördüğümüz duygu durumlarıdır..

Adam, bir şey satın alacaktır veya satacaktır, bin bir senaryo üretmektedir kafasında, nasıl ucuza kapatırım veya nasıl daha pahalı satabilirim diye..Zayıf bulduğu veya eksik tarafını yakaladığı kişilerin üzerine zayıf noktaların aort damarlarından girer, katot kapakçığından çıkar, böyle kişilikler.

İki kişiliğini birden çalıştırırlar.

Gözlerine kestirdiklere hedefe ulaşmaları için önce gerçek kişiliklerini sunarlar karşısındakine, olumlu sonuç alamadıklarını gördüklerinde ikinci kişiliklerini devreye sokarlar. Diğer kişiliğe büründükleri zaman tanıyamazsınız o kişiyi. O da orijinal kişiliğini hatırlamaz, ikinci kişiliğinde eylemini sürdürmeye devam eder. Amaç, istediğini elde etmesidir.

Kişileri baz alıp, toplum geneline indirgersek ve toplumun genel yapısına, yani ülke'nin durumuna şöyle bir baktığımızda, durumun hiç de farklı olmadığını görebiliyoruz. Genelleme değildir saptamalarımız, zira kişilerdeki çift karakter davranış biçimleri gibi yansımaktadır bizleri yönetenlerin davranışları.

Cumhurbaşkanı, Başbakan veya Bakanlar'ın konuşmalarına ve davranışlarına baktığımız vakit toplumun yansımalarını görebiliyoruz. Tıpkı çift kişilikli kişilerin davranış biçimleri gibi topluma veya dış ülkelere mesaj vermek istediklerinde önce gerçek kişilikleri ile mesaj vermeye çalışıyorlar, sonra gündem değiştiğinde, adeta ikinci kişiliklerine geçmiş gibi farklı mesajlarda görebiliyoruz.

Örneğin; Türkiye-Suriye, Türkiye-Libya ilişkilerinde olduğu gibi..

Başbakan; 'Suriye kardeşimiz dır' derken, kısa bir süre sonra 'dostumuz olamaz' şeklinde açıklamalarda bulunabiliyor.

Libya ile de aynı durum söz konusu.

Yine Başbakan; Nato, Libya'ya müdahale edemez diyor, arkasından Nato uçakları Libya'yı bombalaması için İzmir askeri havaalanı'nından kalkış iznini verebiliyor..

Çift kişilikli toplum, çift kişilikli yönetim..