Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '14

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Çocuk kalmış büyükler gibi yaşından önce olgunlaşmak da yetişme sorunudur

Çocuk kalmış büyükler gibi yaşından önce olgunlaşmak da yetişme sorunudur
 

Akıllı çocuk yanlış bir kavram; çünkü akıllı çocuk olmaz. Akıllıysa çocuk değildir zaten; ama çocuksa yetişmesinde sorun vardır.

Her dediğinizi anlıyor, denileni yapıyor, çağırsan geliyor, kovsan gidiyor… Akıl ve bilgi beynine sanki doğarken konmuş; böyle şey olur mu ya!

Ağzında emzik yemek yemeyi, çiş yapmayı hatta dişini fırçalamayı bile bilecek. İnsanları rahatsız etmeyecek, gürültü yapmayacak, bir köşede sessizce oturacak.

Ağlamayacak, acıkmadan ekmek istemeyecek, beş yaşında özür dilemeyi, teşekkür etmeyi bilecek. 6 yaşında kitap okuyacak,  7 yaşında alışveriş yapacak, kız ise çamaşır makinesini kullanmayı bilecek.

10 yaşında şakır şakır İngilizce konuşacak, Kuran’ı hatmedecek, Ankara’ya gidip gelecek. Ağırbaşlı ve terbiyeli olacak, sofra adabını bilecek.

15 yaşında dünya klasiklerini okuyor olacak, mesleği ile ilgili staj görecek, hayatı ile ilgili planları yapmış, nasıl bir hayat yaşayacağına karar vermiş olacak, sevgilisi olacak, cinsel deneyimleri olacak, evlilik ve çocuk yapma konusunda bilgiler edinmiş olacak.

Normalde bir çocuğun yetişmesinde daha bu kadar erken yaşta böyle şeyler olur mu(olmalı mı, olması doğru mudur, olması gerekir mi) Haaayıırrrrr! Peki, o halde ne!

Muhteşem(!) eğitimcilerimiz, bitli sakallı dervişler, yaşam koçları(koçum benim!)  üstat psikologlarımız, bilgilerine çok güvendiğimiz öğretmenler ve her birisi Oksford mezunu(!) her şeyi bilen(!) çocuklarını en iyi şekilde yetiştireceklerine yürekten inandığımız muhterem anne babalar(!) böyle buyurmuşlar. Çocuklar akıllı, uslu, denileni yapan, söz dinleyen, küçüklerini seven büyüklerini sayan bir terbiye içinde büyütülmeliymiş. Sen affedersin eşek kadar adamsın, sen söz dinliyor musun ki bacak kadar çocuk söz dinlesin!

Olgunlaşma yaşı 21’dir. Bundan önce çocuklarınızı hiçbir konuda sınayamazsınız; eksik bilmek ya da bilmemek hakları vardır.”Çocuğumu terbiyeli yetiştiriyorum” diyen anne baba bunu döverek ya da korkutarak yapıyordur. Hiçbirini yapmıyor çocuğu yine de terbiyeli ise “sevgi ile baskı” yapıyordur. Çünkü 16 yaşına kadar çocuk terbiyenin ne olduğunu bile bilmez. Çocuğa bir şey öğreten kara cahildir; çocuğa öğretilmez; çocuk uzaktan sizi izlemeli, yaptıklarınızı takip etmelidir.

Maşallah büyük adam gibi” Sen beyinsel olarak hasta  bir çocuk yetiştirmişsin, yazık gerçekten; bulunduğu yaşa uygun davranmayan çocuk hastadır. 10 yaşındaki çocuk tarlaya gitmez. 12 yaşındaki çocuk simit satıp eve para getirmez. 5 yaşındaki çocuk televizyonun sesini az açmayı bilmez. Bunları yapıyorlarsa bu çocuklar sorunlu yetişiyor demektir. Çocuk kedinin kuyruğunu çekiyor, yaramaz diyoruz; oysa çocuk kişiliğine uygun bir davranış.

Çocuklarımızı büyük gibi düşünmeye zorluyoruz. Bize saçma gelen bir laf etse ya azarlıyor ya da ağzına vuruyoruz. 20 yaşındaki biri 40 yaşındaki gibi konuşamaz düşünemez. Eğer arada fark yoksa çocuğunuz yanlış yetişiyor demektir. Daha gencecik yaşında çocuğunuz her şeyi biliyorsa bununla övüneceğinize çocuğum sağlıklı yetişmiyor diye üzülmeniz gerekir. 20 yaşındaki bir çocuğun düşünceleri o yaşa göre olmak zorundadır. 20 yaşında biri bir bilim adamı gibi akıllı düşünemez ve konuşamaz. Düşünüyor ve konuşuyorsa o kendisi değildir;  ortada sizin ya da birilerinin yarattığı suni bir insan kalıbı vardır. Nasıl bahar gelmeden ağaçlar çiçek açmazsa çocuklar da belli bir yaşa gelmeden büyümez ve olgunlaşmazlar.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..