Çocuk Tiyatrosu ve Adana

Sevgili sanatseverler, büyükler, küçükler… Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu her zaman çocuk tiyatrosuna gereken özeni göstermiş ve Adana’nın sevgili küçüklerine, geleceğimize en estetik, en güzel, en doğru tiyatroyu izletmeye çalışmıştır. Çocuk tiyatrosunun önemi sadece Adana’da değil ülkemizde de yer yer dile getiriliyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü’nün de sanata verdiği destekle, Tiyatronun bilimsel olarak genişlemesi için, Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Şube Müdürü Sayın İsmail Dikilitaş’ın perspektifleri doğrultusunda çocuk tiyatrosu alanında bilimsel ve teknik çalışmalar başlatıldı. Şu an yasal alt yapısı hazırlanan ve 2015 yılı içerisinde kurulması planlanan Şehir Tiyatrosu Çocuk Birimi’nin Genel Sanat Yönetmenliği’ne Pedagog -Rejisör Dr. Rasim Aşın’ın getirileceği söyleniyor. 2015 sezonu içerisinde yapılması planlanan ve çocuklarımızın hayal dünyasına hitap edebilecek; renkli, eğlenceli ve sadece çocuklar için tasarlanan tiyatro binası, çocuklarımızla buluşacağı günü bekliyor. Bu bina aynı zamanda Türkiye’de bir ilk olma özelliğini de taşıyor.

Sevimli, masum, çocuklarımızın hep masum kalması, ruhsal ve zekâ gelişimlerini daha hızlandırması için çocuk tiyatrosu, eğitim döneminde olmazsa olmazlardan biri olmalıdır. Çünkü tiyatro çocuklarımız arasında dayanışma, birlik- beraberlik, yardımlaşma, paylaşma, çalışma, iyi niyetlilik gibi duyguları ortaya çıkartıp pekiştireceği gibi; kendini daha iyi ifade edebilme ve sosyalleşme gibi durumlara da katkı sağlayacaktır. Peki, ama bunu her çocuk oyunu yapabilecek mi? Her oyunda çocuklarımız için yararlı bir nokta olacaktır tabii ki ama çocuk tiyatrosunun uygun hedef kitlesini belirlemek olacaktır ilk iş. Uygun hedef kitlesinden kastımız: Yaş gruplarına uygunluktur. 4 – 6, 7 -9, 10 – 12 gibi gruplara oynanan çocuk oyunları hem daha etkili hem de daha kalıcı oluyor. Aynı oyunu beş yaşındaki çocukla on iki yaşındaki çocuğun izlediğini düşünelim: Tepkileri, olaylara bakış açıları, algı ve anlama seviyeleri çok farklı olacaktır. Bu da beraberinde; farklı yaş gruplarıyla izlenen oyunların bir süre sonra ilgisizlikten ve iletişimsizlikten dolayı; sesten, gürültüden ve kargaşadan öte gitmediğini gösterecektir.  Oyunumuz ne denli estetik, renkli, heyecanlı, haraketli, doğru anlatımlı ve gösterimli olursa olsun, asılolan öncelikle doğru yaş grubuna, doğru oyunları oynamaktır…

Yerleşik veya gezici demeden tüm tiyatro grupları, ne kadar önemli bir görev üstlendiklerinin farkındadırlar. Bu farkındalığı derinleştirmek, bilimselleştirmek için, geleceğimiz çocuklarımız için onların yaş grubuna uygun oyunlar oynanmalı. “Hiçbir oluşum/değişim toplumun düşüncesine kayıtsız kalamaz” sözünden yola çıkarak;bu konuda anne – babaların da bilinçlenmesi, çocuklarına hitap edebilecek oyunların yaygınlaşması için tiyatro merkezlerine görüşlerini bildirmesi bu süreci hızlandıracaktır. Çünkü bizlerin yaptığı bilimsel bir istek… Anne ve babaların yaptığı bu bilimsel isteği toplumsal bir isteğe dönüştürüp, desteklemek olacaktır.

Unutmayalım; çocuklarımız ne kadar tiyatro izlerlerse; yaratıcı gelişim sürecinin hızlanması, arkadaşlarıyla paylaşım ve dayanışma olgusunun pekişme süreci artacak; yarınlara daha faydalı, güler yüzlü, kendinden emin, akıllı ve dinamik bir genç olarak katılacaktır.

Çocuklarımız için, yarınlar için,  haydi tiyatroya…  Oyunbaşlıyooooor!