Çözüm Çözülme Kördüğüm

2002 de ülkeyi "sıfır terör sorunuyla " alan ve 14 yıldır  yöneten iktidar bugün "içinden çıkılmaz bir bataklığa" saplanmış durumdadır.

 

Ülke yıllardır iyi yönetilememesi, yanlış politikalar uygulanması sonucu özellikle terör konusunda, dış politika konusunda sürekli yanılma içinde olmalarının acı sonuçları altında ezilmektedir.

 

AKP iktidarları döneminde terör yeniden hortlamış, PKK yeniden güç kazanmış, iktidar ise "terörle mücadele" yerine, "terörle müzakereyi" tercih etmiştir.

 

Açılım sürecini başlatan hükümet üç bucuk yıl boyunca teröristle, imralı canisini "belirleyici" yaparak pazarlık masasına oturmuştur.

 

Bu süre zarfında silahlarını bırakıp dağlardan sınır dışına çekileceği söylenen PKK dağlardan çekilmiş, ancak silahlarıyla birlikte şehirlere kasabalara inerek buraları silah deposu haline çevirmiştir.

 

İşin acı tarafı ise PKK 'nın şehirleri sokak sokak , mahalle mahalle ve ilçe ilçe işgaline, mühimmat yığmasına ise göz yumulmuştur.

 

Çözüme zarar gelmesin, "analar ağlamasın"sloganlarıyla PKK'nın şehirleri işgal etmesine, halkı baskı altına almasına bilerek göz yumulmuştur.

 

Askere, polise, mülki amirlere bizzat bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen talimatla PKK'ya müdahele edilmesi önlenmiş, bu süre zarfında ise PKK kentleri, mahalleleri ve sokakları silah, malzeme depolayarak "savaşa hazır" hale getirmiştir.

 

Hükümetin çözüm süreci boyunca "hoşgörülü tavrına bölgenin valileride ayak uydurmuş,Bakana, başbakana yaranmak için askerin polisin PKK'ya müdahale taleplerine yetkilerini kullanarak izin vermemişlerdir.

 

Bugün Şırnak'ta ve ilçelerinde üçbucuk yıldır yığınak yapan, hendek kazan, her yeri EYP ile donatan PKK ile güvenlik güçlerimiz var gücüyle mücadele etmektedir. İşte bu ilimizin Valisi çözüm sürecinde de bugünde  bu görevi yürüten Hasan İpek'tir.

Bu çok sayın valimiz çözüm süresi boyunca o bölgede güvenlik güçlerimizin 2014 yılında 110 operasyon yapılması talebini "çözüme zarar verir" gerekçesiyle reddetmiştir.

 

Yine bu çok sayın valimiz 2014 yılında yaptığı açıklama ise "akıllara durgunluk" verecek cinstendir.

 

Bakınız o tarihlerde bu çok sayın valimiz içişleri bakanına, Başbakanına yaramak için yaptığı açıklamaya;

 

"Çözüm sürecini bu aşamaya getiren Başbakanımız Tayyip Erdoğan ve bu konuda ciddi gayretleri olan Abdullah Öcalanı takdirle karşılıyorum."

 

Dün elikanlı terör örgütü  canisi Öcalan'a medhiyeler düzen Şırnak valisi bugünde bu ilimizin valisidir ve PKK'yı temizlemeye çalışan güvenlik güçlerimizin amiridir.ne yazık kı dün zulmü alkışlayan, zalimi  öven bu vali bugün de vali koltuğunda oturmaktadır.

Bu olay bana Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un o muhteşem dizelerini hatırlattı;

 

"Zülmü alkışlayamam,

Zalimi hiç övemem,

Gelenin keyfi için;

Geçmişime sövemem.

 

Haziran seçimlerine "Çözüm süreci" hayaliyle giren AKP haziranda milletten aldığı uyarı ile silkimiş,kasım seçimlerine giderken "Çözümü buzdolabına" koyarak gitmiştir.Neticede  millete yapılan  o müthiş "algılarla" yeniden iktidar olmuş,yıllardır MHP kadrolarının ısrarla söylediği "terörle müzakere olmaz, mücadele olur" noktasına gelerek geç de olsa mücadeleye başlamıştır.

 

AKP iktidarının aklı başına gelmişmidir, PKK'nın uzantılarının gerçek yüzlerini görebilmişmidirler, bunu zaman bize gösterektir, ancak Çözüm süreci boyunca "aldatıldıkları" söyleyen AKP'li yetkililerin bu konudaki  itiraflarından birkaç ibretlik örnek verecek olursak;

 

Burhan Kuzu : Çözüm sürecinde PKK dağdan şehire indi.

 

Yasin Aktay : PKK çözüm sürecinde yığınak yaptı.

 

Numan Kurtulmuş :PKK uzunca bir süre şehirlere yığınak yaptı.

 

Bülent Arınç : PKK'nın eylemlerinden uzunca bir süre haberimiz vardı.

 

Başbakan Davutoğlu : PKK iki yıl boyunca yığınak yaptı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan :PKK çözüm sürecinde silah stokladı.

 

İşte size Haziran sonrakı AKP li yetkililer ve Erdoğanın itirafları. Şimdi buradan sormak  lazım. PKK şehirlerde yığınak yaparken, hendekler, bombalar döşerken, ilçelerde haraç alırken bunları bertaraf etmekle görevli vali, emniyet müdürü, Jandarma Komutanının elini kolu kim bağladı, kim operasyon izni vermedi.

 

Sayın Eroğan değil midir "çözüme  zarar gelmesin diye askeri  kışlaya, polisi karakola bağlayan ve valilere yetkilerini kullandırtmayan.Şimdi kalkmışlar "Aldatıldık" diyorlar. Devleti yönetenler aldatılmayacak,  Çözüm masalına kanarak kanlı terör örgütüyle masaya oturmayacak..

Haziran sonrası dökülen her şehit kanında, her sivil kanında bu hükümetin vebali vardır, ihmali vardır. Güneydoğuda bu kalkış göz göre göre gelmiş ve AKP iktidarı da maalesef "Çözüm sevdası" adına bu vebale  ortak olmuştur. Şimdi ise hep bir ağızdan "günah çıkarmalararının, itirafta bulunmalarının ne bir faydası vardır, ne de bu iktidarı vebalden kurtaracaktır

 

OSMAN ÖZEKER 28.01.2016