Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

Çözüm ve barış süreci-3(A)

Çözüm ve barış süreci-3(A)
 

Bu bloğumum başrol oyuncuları...(Aslında bu bloğun .içeriği bir "ortak yapım" senaryosudur.)


ABDULLAH ÖCALAN'IN, KÜRT AÇILIMI İLE  İLGİLİ  İLK MEKTUBU...

Başlarken...

Özellikle böyle dedim...

Öcalan'ın, 5 Mart 1993 yılında yazdığı -birazdan aşağıya çıkaracağım- mektubunu okuyunca "A !...Bu mektup, Öcalan'ın bu yıl yazdığı mektup(!?)"  diye şaşırmayasınız diye...

Öcalan'ın, 1993 ve 2013 mektupları arasında hemen hemen hiç fark yok; bir istek dışında...

1993 mektubunda "Federatif " yapıyı önerirken; 2013 mektubunda  "Üniter yapı" içinde kalmayı istiyor...

Mektupla ilgili ön bilgi...

Öcalan'ın düşüncelerini ve isteklerini bildiren Mektup, Öcalan ile görüşen  ve konu ile ilgili olarak onunla tartışan Celal Talabani tarafından kaleme alınmış ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a gönderilmiştir...Mektubun altındaki imza Celal Talabani'ye aittir...Bu mektup, zamanın Başbakan'ı Süleyman Demirel'e de iletilmiştir...

Mektup, Celal Talabani'nin, Öcalan ile yaptığı görüşme ile ilgili birkaç notundan sonra esasa şöyle başlıyor :

"Sayın Başkan; ("Başkan" dediği Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dır.cd)

".........Sayın Abdullah Öcalan ile görüştüm. Bütün sorunları ayrıntılı bir şekilde ele alıp tartıştık. Aynı zamanda mevcut durumu da inceledik. Kendisine, benim çok iyi bilinen önerilerimi tekrarladım. Geçmişte, ekselanslarına(Turgut Özal'a, cd) da açıkladığım bu önerileri kendisine iletmiştim. Kendisi bu önerilerimi o tarihte reddetmiş ve böylece ender bulunacak bir fırsatın yitirilmesine yol açmıştı. Bununla birlikte birbirimize,  karşılıklı olarak şikayetlerimizi ilettik.

Not-1 : Burada devreye girmem lazım... O sıralarda Celal Talabani, Kuzey Irak'taki "Kürdistan  Yurtseverler Birliği" lideri idi...Yukarıdaki ifadeden, Celal Talabani ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında açılımla ilgili bazı görüşmeler yapıldığı ve bu görüşülenlerden de  Öcalan'ın bilgilendirildiği anlaşılmaktadır. Bu ilişkide ABD'nin haberi olmadığı ya da bu görüşmelerin ABD'nin yönlendirilmesi ile olmadığı söylenemez. Çünkü o sıralarda, Celal Talabani ve Mesut Barzani, bölgede ABD'nin birer memuru gibi çalışıyorlardı.(Bu iki memur, çalışmalarının karşılığını görmüşler ve Barzani,Körfez Savaşı'ndan sonra "Kuzey Irak Kürt Yönetimi" lideri; Celal Talabani" de "Irak Cumhurbaşkanı" olmuştur...Mektuba devam edelim...

".....Sayın Öcalan, şimdi Nevruz vesilesiyle aşağıdaki hususları, bir bildiriyle kendisinin basına açıkça duyurmasının gereği üzerine ikna olmuştur.

Not-2 : Öcalan'ı kim ikna etmiş olabilir ki? Benim düşünceme göre, Öcalan'ı ikna eden, bu konuda görüş birliği içinde olan ABD ve Turgut Özal'dır...

Öcalan'ın, basına açıkça duyurulması konusunda ikna olduğu ya da edildiği konular şunlardır :

" 1- Terörizmin bütün şekilleriyle kınanması ve sona erdirildiğinin açıklanması ;

   2-  Sorunların çözümünde Kürtler ve Türk kardeşleri arasında çatışmalar ve şiddet yerine, siyasi çözümleri tercih ve kabul ettiği ;

   3-  Askeri harekatların durdurulması ve şiddetin terkedilerek, kardeşçe bir diyaloğa imkan tanımaya hazır olduğu ;

   4-  Partisiyle(PKK) müzakere yapılması konusunda hiçbir talebi olmadığı, kendisi bunun yerine Türk hükümeti ile Millet Meclisi'nin Kürt üyeleri arasında müzakereler yapılmasını kabul etmektedir;

   5- Türkiye Cumhuriyetinin birliğinin korunması; Türk ve Kürt halkları arasında tarihi kardeşliğin güçlendirilmesi konusunda özen göstereceği ;

   6-  Bölücülüğü ve ayrılıkçı hareketleri, sloganları reddettiği ve tek bir   Türk kimliği içinde demokrasi, insan hakları, kültürel ve yönetimsel hakları kabul ettiği ;

   7-  Demokrasi ve yasallık sınırları çerçevesinde, demokratik faaliyetleri ve parti çalışmalarını kabul ettiği ; " 

Not - 2 : Öcalan'ın ikna olup kabul ettikleri bunlar...Mektubun devamında Celal Talabani, şu değerlendirmeyi yapıyor :

".....Ben, şiddet kullanımının, terörist eylemlerin ve kardeşler arasında kavgaların geride bırakılması konusunda uygun bir imkanın mevcut olduğunu şahsen görmekteyim. Bu nedenle, iyi niyetlerini gerçekleştirmesi konusunda sayın Öcalan'ı teşvik ettik. Bir basın toplantısı düzenleyerek, dünyaya  bu niyetlerini açıklamasını kendisinden istedim. Kendisi, olumlu bir şekilde, bu yönde davranacağı yolunda bana söz verdi. 

Not - 3 : Öcalan bu açıklamayı yaptı mı? Evet, yaptı...Öcalan 17 Mart günü(Mektup tarihinde 12 gün sonra) bu açıklamayı Bekaa vadisinde yaptı...Öcalan'ın yaptığı bu açıklamaya daha sonra değineceğim...Şimdi, önce şu mektubu bir bitirelim...Talabani şöyle devam ediyor :

"....Sayın Cumhurbaşkanı :

Eğer, ekselansları, Sayın Öcalan'ın yapacağı açıklamayı olumlu bir unsur olarak görürlerse ve kendisinin açıklanmış yeni politikaya bağlılığını teyid ettiğini hep birlikte garanti altına alırsak, o zaman ancak sizin onayınızı bildirmenizin ardından ben, aziz Türk halkının yararına ve iki halk arasındaki tarihi kardeşliğe hizmet edecek şekilde, ekselanslarının uygun gördüğü doğrultuda çalışmaya hazırım.

Ekselanslarına en iyi dileklerimi, bu vesile ile bir kez daha sunmak isterim.

Celal Talabani. Şam, 5 Mart 1993 "(1)

Şimdi, Öcalan'ın 17 Mart 1993 tarihinde Bekaa Vadisi'nde yaptığı açıklamaya geçmeden önce, bu mektuba ve içeriğine yapılan tepkileri görelim...Ama önce, acaba Cumhurbaşkanı Turgut Özal ne düşünüyordu bu konuda?

Ama, bir sonraki bloğumda...

cdenizkent

________________  ;

(1) Yavuz Gökmen, Özal Yaşasaydı, Ankara, 1994, ss.269-271(Aktarma yapılan yalnızca mektuptur. Saptamalar ve yorumlar bana aittir)

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..