Cumartesi- pazar

Bir bilebilsek haftasonu tatilinin insan üzerinde olumlu etkilerini...

"Yok hayır efendim benim her gün dükkanıma gitmem gerekiyor"
Adamın bütün dünyası dükkancığı..
Varsa yoksa dükkan... dükkan..
Büün bedeni dükkan olmuş adamcağzın..

İnsanın günlük çalışma saat'i 8 saat olduğu halde, 10 saat, 14 saat çalıştığı oluyor bizim dükkan sahibi arkadaşımızın...

Özellikle haftasonu'nu dinlenme ile gününü değerlendirmesi gerekirken, bizim arkadaş yine dükkanında çalışıyor..

Toplumumuz'un çoğunluğu böyle...

Günlük çalışma saatlerimiz 8 saat'ı aştığında ve hafta sono dinlencemizi gereği gibi yerine getiremediğimizde vücudümuz'un dengesi bozuluyor.

Sürekli yorgun vucüdümüz'la verimsiz oluyoruz.

Hatta yıllık tatil anlayışımız de yok gibi toplum olarak.

Peki neden?

Neden bu kadar işkoliklik?

Ne yapsın dükkan sahibi?...Görüşmediği halde her ay sabit ücret telefon faturasına 14 lira 20 kuruş faturalanıyorsa, ne yapsın? ne yapsın bu adamcağız...

Tek örnek yeterli diye düşünüyorum, diğer örneklemeleri sizler örneklersiniz sanırım..

Peki ne yapılmalı?
Ne mi yapılmalı?
İlgili kurumlar gerçek görevlerini yapmalı..
Nedir gerçek görevleri?
Birinci görevleri..

İlkokul yılları itibari ile iş hayatı ve insan sağlığı hakkında dersler konulmalı. Hem dersler konulmalı, hemde uygulamada şeffaf denetimler olmalı...

İkinci görevleri yukarıda belirttiğim fatura bedelini sıfırlamasıdır...

Demokrasi halkın kendi kendini idare etmesi ise, dükkan sahibinin ödediği vergilerin yerine ulaşması gerekir ki öncelikle cumartesi-pazar günleri çalışmasın.
Halkımız sesini yükseltmiyor diye hiç görüşme yapmadığı halde sabit telefon hattına uyguladığı 14 lira 20 kuruş'u kaldırsın ki dükkan sahibi arkadaşımız kendini dinledirmesi için hafta sonu çalışmasın... Hafta sonu çalışmasın, pazartesi zinde beyin ile dükkanına gitsin ve vergisini daha çok ödemesi için zinde beyni ile dükkanında hem daha çok satış yapsın, hemde herkese gülümsesin..

Ne dersiniz?