Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '10

 
Kategori
Kitap
 

Cumartesi Yazıları Kitabı Ramiz Şencan'dan

Cumartesi Yazıları Kitabı Ramiz Şencan'dan
 

Yazar ve Şair Ramiz Şencan


İzlenimler, Gizemli Bir Söyleşi, Nabide KILINÇ

CUMARTESİ YAZILARI 1 RAMİZ ŞENCAN’IN KİTABI

Yazımı yazmakta bir hayli geciktim.

Bu gecikmeden dolayı, Muğla Devrim Gazetesi Yazarı Ramiz Şencan’dan özür dilerim. Çünkü kitabını bana imzalayalı bir hayli zaman oldu.

Önce Ramiz Şencan’ı tanıyalım. Devrim Gazetesi “ Bu açıdan” köşesinde sürekli yazılarını yazmaktadır.

Kendi anlatımından biraz dinleyelim Ramiz Şencan’ı;

Yıl 1947. Tam belli değil ama belki anamın hatırladığına göre, sekiz ya da dokuz Kasım’da karlı bir gecenin içinden koşarcasına sabaha doğru açmışım gözlerimi dünyaya. Yugoslavya’nın bir Türk kenti Üsküp’ün uzak bir köyünde bir sevinç bir sevinç ki görme ninemin gözlerinde “erkek torunum var” diye gün ışırken duyurmuş tüm “ahaliye” doluşmuş önce teyzelerim , dayılarım tüm akrabalarım. Ve sonra yıl 1954, yine bir hazan günü aylardan Aralık ya onüç, ya ondört Sirkeci Garı alabildiğine kalabalık bir tren gelecek uzaktan bir tren bekleniyor ta Yugoslavya’dan böyle günler için gerekli akrabalık tıklım tıklım peronlar bir ileri bir geri dolanmakta insanlar bir giriyor bir çıkıyor köstekli saatler duracak gibi yürekler beklenen bir tren umut dolu yıllarca beslenen yıllarca bilenen bir adam fırlıyor aradan yol veriyorlar bir haykırış bir gürültü koptu birden “geliyorlar geliyorlar...” ve... geldiler birer birer indiler sarıldı boynumuza tek tek Hüseyin amcam sarıldı karşılamaya gelenler ağladılar ağlaştık gözyaşlarıyla ıslandı ortalık bir rüyayı bitirmişti tren...”ah İstanbul ey İstanbul duyduğum düşlediğim en büyük özlem nefis kokuyor Türkiye’m” uzanmış yere dedem toprağı öpen dudaklarından haykırıyordu gözleri dolu dolu “canım Anadolu canım Anadolu”. Önce küçük bir kararsızlık yaşamışız İzmir mi İstanbul mu nerede derken karar verildi. Aydın Orta mahallede birkaç gün konuk sayılırız doluşur çevreden gelenler neyin nesi bu insanlar öyle ya uzaktan gelmiş kimi gavurdan gelme kimi korku kimi alaylı bakıyor dedem bakıyor sadece bize bakanlara kendilerinden başka sayanlara, öfkesini belli etmeden bakıyor insanların basitliklerine “kent bize yaramaz köyden geldik dönmeliyiz yine köye” derken şirin bir yer, yerleştik çeştepe’ye bir göçmen köyü şimdi koca bir belde İşte o yerde bitiyor İlkokul sonra orta ve lise biterken Aydında birden buldum kendimi. İstanbul’da. Yine Kasım ayı. 1969’du yıl. Başladı Üniversite bölüm felsefe önce zorlandım sorduklarında ne olacaksın diye sonra alıştım alıştım her şeye ve derken bitti. Yetmiş üçte Üniversite. Görevim Yatağan Lisesi felsefe öğretmeni çocukluk düşümdü çocuk sesleri sanki yaşamadım çocukluğu sanki yaşamadım gençliği belki bundandır özlemim çocukluğa. hep boynumda taşıdım yoksulluğumu ve yalnızlığımı içimde kabalıkların orta yerinde bile ve hep sokrates’i düşündüm sokrates’i aradım içimde sorguladım her şeyi kendimi, insanları, düzeni felsefenin kazancı bana düşünebilmektir insanca özgürce korkmadan tabulardan günahlardan...”

Ramiz Şencan;

Kitabı toplumcu düşüncenin ürünüdür. Toplumdaki kavgaların ve karışıklığın , acıların , yoksulluğun sorgulayıcısıdır. Ben Ramiz Şencan için “toplumcu ve gerçekçi” bir yazar ve şair diye tanımlarım.

Yazılarında emperyalist düşünceye ve dünyaya karşıdır. Onun için Türkiye’deki "insan" ile dünyadaki "insan" aynı değerdedir. Aynı düşünce içinde “ insanlığa” bakar.

Felsefe onun çıkış - odak noktası, düşüncelerinin temelini oluşturur. Var olan kavgayı barışa ve demokrasiye, huzura, en önemlisi “insan haklarına” çekmek ister.

İnsanlık uğruna kazanılan tüm hakların ve yaşam savaşlarının arkasındadır,

Ramiz Şencan. Şiirlerinde sıkça söz etmektedir, bunlardan. Şiirlerinde der ki “ elbet bir gün çocuklar uyanacak, çocuklar ölüme değil sevdaya kurşun atacak, sevgiyi resmedecek çocuklar, inanmayacak masallarınıza”...

Ramiz Şencan insanın yüreğine işler, şiirlerini ve yazılarını.

Kitabında en çok hangi şiirler yüreğime kurşun gibi işledi ? Onlara bakalım şimdi, “İnsan Olmak İçin, Bir Resmin Düşündürdükleri.”

Ramiz Şencan’la Devrim Gazetesi’nde komşu köşede, yazmaktayız.

Kendisini sıkça Muğla Öğretmenevi’nde bulurum. Birkaç defadır Muğla Öğretmenevi kafeteryasında buluşmaktayız. Benim Yerkesik otobüslerinden inince durağım önce, Muğla Öğretmenevi olmaktadır.

Muğla Sanat Severler Derneği Başkanı Sadettin Özbek, Hüseyin Baykara , Ramiz Şencan ve ben. Kimi zaman İbrahim Ergin buluşmaktayız ve Yükselecek Demirel.

Haftalık sohbetin ardından, işlerimizi görmek için ayrılırız. Çayın rengi bardağa vurmuş, mis gibi kokusu. Ve dostlar, her biri türküsüyle, sanatıyla, şiirleriyle....Dillendirirler .

Ramiz Şencan gerçek bir dost ve sevda. Yüreğine sağlık. Kitabını imzalayıp vermiştir, teşekkür ederim. Arşivimdeki yerini alacaktır.

Kitabın baskısından söz edelim. Yatağan Demeç Gazetesi'ndeki dostlar basmıştır. Anıl matbaası , dizgi sevgili Fatma Çadır'ın.

Bir gün ver elini Yerkesik diyecek dostlar, biraz hava açmalı diye, söz verdiler.

Sadettin Özbek şu Kerimoğlu Evi’nde köşkü’de bir sıcak tarhana çorbası ile bahçenin çatak vadisine uzanan derinliğini seyretsek, der.

Bir Cumartesi Yazıları kitabı Ramiz Şencan’dan...

www.mugladevrim.com.tr (Muğla Devrim gazetesi köşe yazarı)

İletişim: Gönül dostları sitesi. 30/6 Kötekli/MUĞLA

Tel. 0 542 454 95 80

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..