Cumhurbaşkanı seçiminde eksik olan sahicilik

Türkiye Cumhuriyeti Siyasi Tarihi'nde, ilk kez bir Cumhurbaşkanını 2007 referandumundaki anayasa değişikliğiyle doğrudan halk oylaması ile bu seçimde seçebilecek.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanını belirlemek için yapılacak seçimin seçim tarihi, Yüksek Seçim Kurulu tarafından, ilk tur 10 Ağustos 2014 Pazar günü, ikinci tura kalması durumunda ise oylamanın 24 Ağustos 2014 Pazar günü yapılması şeklinde belirlendi.

Peki Cumhurbaşkanı olmak için aranan şartlar nelerdir?

İsteyen herkes Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvurabilir mi?

Her isteyen Cumhurbaşkanı olamaz! Cumhurbaşkanı adaylığı için aşağıdaki şartları taşımak gerekir.

Kırk yaşını doldurmuş olmak,

Yüksek öğrenim yapmış olmak,

Türk Vatandaşı olmak.

Türkiye Büyük Milet Meclisi Üyesi veya milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak,

Ayrıca Genel seçimlerde oy toplamları %10’u geçen siyasi partilerde ortak bir aday seçebilirler.

Cumhurbaşkanı Adayı ister meclis içi ister meclis dışı olsun Milletvekillerinin en az 20'sinin yazılı teklifi ile mümkündür.

Bu şartları sağladıktan sonra, Cumhurbaşkanı halkın oyları ile seçilir. Seçilen Cumhurbaşkanın görev süresi 5 yıldır. Bir kişi en fazla 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Eğer bir kişi Cumhurbaşkanı seçilmiş bir milletvekili ise milletvekilliği düşer, parti ile ilişiği kesilir…

Bunlar mevcut yasalarımızda olan yasal düzenlemelerdir.

Cumhurbaşkanı adayı olmayı belirleyen en anti demokratik madde, bana göre “Cumhurbaşkanı Adayı ister meclis içi, ister meclis dışı olsun Milletvekillerinin en az 20'sinin yazılı teklifi ile mümkündür” maddesidir. Yani meclisten 20 milletvekili sizi aday göstermiyorsa, ağzınızla kuş tutsanız, alemi cihan olsanız Cumhurbaşkanı adayı olamazsınız.

Bu son madde bana göre olmasını istediğimiz “Tarafsız Cumhurbaşkanı” beklentisine darbe niteliğinde bir şarttır.

Bu durumda; Zaten siyasetin içinden gelen birileri Cumhurbaşkanı adayı olacak ve seçildiği günün sabahı, dün mensup olduğu partinin fikirlerini bırakıp tarafsız olacak!!! Bir gün önce mecliste, demokrasiye, insan haklarına, laikliğe inanmayan, uzlaşma ve barış kültürüne inanmayan biri, tüm bunlara Cumhurbaşkanı seçildiği sabah sihirli değnek değmişcesine inanmaya ve savunmaya başlayacak!?!

Peki bu mümkün mü? Öyle olmadığını hepimiz biliyoruz.

Önümüzdeki seçimlere kadar, Cumhurbaşkanlığına aday olma kriterlerini daha demokratik hale getirmeliyiz eğer getiremezsek Türkiye Cumhuriyeti gerçek demokrasiye asla dönüşemeyecektir, “balık baştan kokar” atasözü de bu duruma en güzel örnektir.

Başkanlık sisteminin gelme ihtimali ve buna yönelik talebin her geçen gün artması da göz önünde bulundurulduğunda Cumhurbaşkanlığı seçimi, daha da büyük bir titizlikle üzerinde durulması gereken bir konu olmaktadır.