Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Dallanan demokrasi

Acaba bazen şiddet kullanılmalı mıdır? Evet hiç de tereddüt etmeden bu soruyu sesli harflere dönüştürebiliyorum. Demokrasinin yerleşmesini umduğumuz topraklarda acaba şiddet gerekli midir?

Her bir karışının kızıl olduğu topraklarımızın ne denli kutsal olduğunu hangi sesli harflerle anlatabileceğimi bilmiyorum. Yüzlerce yılın tarih beşiği Anadolu'da yepyeni birsayfa açmanın ve sayfayı en kısa zamanda doldurabilmenin ne denli zor olduğunu bile bile son günlerde milletin temsilcileri(!)nin ağızlarından çıkan kelimelerin ağırlığı altında nasıl kalabiliyoruz? Ne kadar hızlı bir değişim yaşıyoruz ve bu tür söylemleri sindirebiliyoruz. Hem de toprakların her geçen gün kanla sulanmaya devam ettiğini bilerek.

Çocukluğumuzda öğrendiğimiz/ çocuklarımıza öğretmeye çalıştığımız ilke ve inkılaplardan ne kadar uzaklaşmış ve ne kadar rahat bir vicdanla yaşayabilir hale gelmişiz.

Aydınlarımız -soykırım özrü fikri ortaya attıkları gibi- demokrasinin yeşertilmeye çalışıldığı ortamda her türlü fikre açık olunması gerektiği yönünde tartışabilecek kadar da vicdansız olmuşlar.

Eğer ki, demokrasinin, devletin yaşanılmayacak bir devlet haline gelmesinde payı olmaya başlamışsa, demokrasiyi halen ve ısrarla savunmak mı gerekir?

Türkiye Devleti topraklarındaki insanlar ülke yönetiminin merkezinde hayali ülkelerin ismini zikredebiliyorsa; 'vah!' halimize. Üstüne üstlük, olayın normal bir durummuş gibi (onların düşüncesi bu, nasılsa hergün benzer açıklamalar yapılıyor) algılanır hale gelmişsek, yeşertmeye çalıştığımız demokrasinin dallarını budamak gerekmez mi?

Yoksa her geçen gün, 'şehitler ölmez vatan bölünmez'leri tekrarlarken yüreğimize taş bağlamak daha mı kolay?

Bundan 30-35 yıl öncesinde adı bile anılmayan olgu şimdi kronik bir ağrı haline gelmiş. Bir düşünün; bundan 30 yıl sonra! Acaba, dört koldan parçalanmaya hazır bir devlet haline gelmek çok mu uzaktır? Bazı politik hatalar, büyük ekonomik sorunlar derken bir anda halkımızı 'isyan' durumunda bulmak imkansız mıdır?

'Topraktan cephane fışkırması' gibi iğrenç yorumlar yerine gündemi daha mühim konular üzerine yönlendirmek çok mu zordur? Acaba yaşanamaz hale gelirse bu topraklar; insanlar hangisini daha çok önemser: Ergenekon gibi sansasyonel haberleri mi yoksa 'BARIŞ'ı mı?

 
Toplam blog
: 70
: 1093
Kayıt tarihi
: 27.01.08
 
 

Çok da eskilerde olmayan bir tarihte doğdu. Kulağına ismini fısıldadılar: İsmail. İsmini büyüyünc..