Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Dayak yediğiniz hocalara saygı duyuyor musunuz?

Dayak yediğiniz hocalara saygı duyuyor musunuz?
 


Daha önceden bildiğinizi sandığınız birçok şeyi, aslında bilmediğinizi fark ettiğiniz olmuştur.

Hatta bu yeni farkediş, ansızın gerçekleştiğinde, bir yaşıma daha girdim diye eklediğimiz de olmuştur.

Şöyle bir, on ya da on beş yıl öncesine gittiğinizde, temel ahlâki normlar belki istisna kalmak koşuluyla, birçok konuda değer yargılarınızın ve hatta bazen dünya görüşünüzün bile değiştiğini görebilirsiniz.

Ortaokul ya da lise yıllarına dönüp baktığımda, okullarda tokat atan, dayak atan hocalarımızın varlığını ne yazık ki, gâyet net hatırlıyorum.

O zamanlar tokat atan, döven, dayakçı hocalara karşı inanılmaz bir çocuksu öfke ve hiddet duyardım.

Lise birinci sınıfın ilk dönemlerinden sonra lise hayatım boyunca patolojik boyutta dayak atan bir hoca ile neredeyse hiç karşılaşmadım.

Ancak, ortaokulda dayak atan hocalarımız çoktu diyebilirim.

Hatta isimlerini de sayabilirim.

Ancak hiç lüzumu yok.

Eğitim kurumlarında yaşanan bu hastalıklı dayak atma eylemi, eğitmenin, kişisel karizmatik öğelerle sağlayamadığı disiplini, şiddet yoluyla sağlama girişiminden başka bir şey değildir.

On iki on üç yaşındaki körpecik çocukları sınıfın ortasında, diğer arkadaşlarının yanında demoralize ve pasifize etmek.

Hepsinden öte onurunu kırmak.

Buna şiddetle karşı olduğumdan, bu eylemin, zavallılığın ve biçareliğin bir yansıması olduğundan bahsetmeyeceğim. Bazen de yaşanan aşağılık karmaşasını aşma girişimi olma ihtimâlinden de bahsetmeyeceğim.

Hâni öyle çok dayak yemiş de, seneler sonra buradan derdini haykıran bir adam imajı da oluşmasın gözünüzde.

Ancak ortaokulda iken çok sevdiğim birkaç arkadaşımın defalarca maruz kaldığı dayağın görüntüleri, aradan tam onsekiz, ondokuz yıl geçmesine rağmen hafızalarımdan silinmiyorsa, asıl kabahatlinin kim olduğu belli oluyor.

Girişte söylemiştik; yeni şeyler zamanla, yıllar geçtikçe öğrenilir ve önceki yıllarda bildiğinizi sandığınız bir çok şeyi, aslında bilmediğinizi fark edebilirsiniz diye.

Benim de seneler sonra, hayata dair birçok konuda görüşlerim değişti. Kimi konularda daha muhafazâkar, kimi konularda daha radikal oldum.

Ama inanın, o günkü çocuk aklımla, bugünkü yetişkin aklımı karşılaştırdığımda, okullarda hastalıklı şekilde dayak eylemini gerçekleştiren öğretmenlerle ilgili düşüncelerimde değil bir milim, bir angstromluk bir değişiklik bile olmadı.

Bana göre her zaman, üçüncü ve hatta dördüncü sınıf insandı onlar.

Öğretmenin, çok sinirlendirildiği ya da saygısızlığa maruz kaldığı için ayda yılda attığı bir tokat ya da kulak çekmeye değil lafım. Hocalarımız sakın ola alınmasın.

Ben dayak eylemiyle öğrenciler üzerinde sindirme operasyonu ve terör yaratan hastalıklı kişilerden bahsediyorum.

Onlara sorsanız bunu, sınıfta inzibat sağlamak için yapıyorlardır.

Ama gerçekten öyle mi?

Geçen bunca zamana rağmen, bir çok konuda değiştim belki ama, okulda öğrencisine saldıran hocalara karşı düşüncelerim bacak kadarken de aynıydı, yüzon kilo iken de aynı.

Sabrın sonu ile
 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..