- Kategori
- Edebiyat
Dede korkut green knight'a karşı
Bilmem hiç izleme fırsatınız oldu mu? Birkaç hafta önce TRTde Dede Korkut hikayelerinin televizyona uyarlanmış biçimi gösterilmeye başlandı.
Deli Dumrul, Salur Kazan, Salur Kazan Tutsak Düşünce, Uruz Tutsak Düşünce, Tepegöz, Boğaçhan, Bamsı Beyrek, Kan Turalı, Yiğerek, Ermen, Beyker'in Ölümü ve Segrek olarak 12 bölümden oluşan yapımın ilk bölümünü izledikten sonra aslında kendi Edebiyatımızı çok iyi bilmediğimi farkedip internette Dede Korkut ile ilgili araştırma yaptım. Hakkında okudukça daha çok daha çok okumak istedim.
Ve kendimi yargılamaya başladım. Biraz geç kalmamışmıydım kendi edebiyatımı öğrenmek için. Aslında Sir Gawain ve Green Knight'ın kahramanlılarını sorsalar ya da pagan kültürdeki Bewulfu bilirdim . Herhangi bir İngiliz veya Amerikan edebiyat eserindeki metaphor , foreshadowing element ya da plot structureları sular seller gibi anlatabilirdim. Halide Edip Himmet Çocuk diye bir eser yazmış hem de konusu benim memleketimin yanıbaşında geçmiş bana ne o çocuktan. Charles Dickens'ın Oliver Twisti daha mühim sonuçta sanayileşmeyi konu alıyor; zaten bizde hep sanayi ülkesi olmuşuzdur değil mi canım!
Kızıyorum kendime. Üniversite hayatım boyuca İngiliz, Amerikan hatta negroların edebiyatını iyi öğrendimde neden Türkçe roman okumayı iş edinmedim diye. . .
Peki tek suçlu benmiyim sizce ?
Sonuç ya da ders var mı? Artık Türk eserlerini daha iyi öğrenmeye çalışıyorum ve TRT'ye hala bazen kızsamda çok teşekkür ediyorum