Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Deli derin yalnızlık

Deli derin yalnızlık
 

Aşk, kadın ve erkek arasında ya da iki insan arasında yaşanan bir deneyimdir. Bu deneyimi taraflar farklı farkındalıklar ile yaşarlar. 

Herkesin yaşadığı aşk; aşka dair tanımlar, farklılıklar gösterse de aşk iki kişiyi içerir. Başka geçmişlerde şekillenmiş iki insan yaşadıklarında farklı algılamalar geliştirir. Bu nedenle esas olan kendini ifade etme yeteneklerinin karşılıklı gelişmesi bu ortamın saygınlığının ve neşesinin hep var olmasıdır. 

İki insan nadir olarak karşılıklı birbirlerine âşık olabilecekleri gibi daha genel olan durum, "aşık olan" ve "aşık olunan" halin var olmasıdır. İçinizde olan o güne kadar yansıtamadığınız biriktirdiğiniz aşk birine akıverir oda size yol verirse "âşık olunan" olur. 

Âşık olan, aşkını yoğunlukla sunduğu sürece ilerleyen ilişki sevmek anlamında karşılıklı bir sunumu yaratabilirse tutkuyla ilerler. Değilse âşık olan garip bir yalnızlığı öğrenmeye başlar… Bunu tüm âşık olanlar bilir, aşık olunan ise zor anlar; her şey daha güzel iken birden ne olduğu anlaşılmaz, başka birisinin var olabileceği düşünülebilir. Başka birisi; bu yalnızlığa yakın başka birisi de olabilir.. Bu öğrenilen deli derin bir yalnızlıktır. Birikme olgusu yığılmalarla yine kendinize döner .. 

İkinci durum ilişki de; âşık olan ve olunanın olduğu ilişkide aşk tek kişiliktir. Aynı enerjiyi yansıtabildiği sürece diğer tarafta sıkılmadığı sürece sorunsuz ilerler. Aşık olanın garip yalnızlığı öğrenmeye başlaması bu farkındalık ona hep acı verir.. Olmasa oluverir. Ancak âşık olma durumunda kalma hali daha önceleri de yaşanmışsa yeni ilişkide bu durumlar daha çabuk fark edilir. Daha çabuk itirazlar yükselir; iyi öğrenememek; kötü bellek durumu.. 

Bu hal aşkın kanunu mudur? Aşk bitmez, aşk olanda bitmez başka yerde kendini yaratır. Kaderi çoğunlukla aynıdır hele ki bizim gibi devletle kuşatılmış; ataerkil, otoriter özellikleri hala yaşatan modernle karışık toplumlarda… 

Elbette bellek öncesiz sonrasız değil: Kurosawa “kurbağa yağı satıcısında” insanların yaratıcı gücü belleklerine bağlıdır, yeni bir şey yaratmaya kalktığımda temelleri belleğimde bulurum, bir yerde mutlaka yeni bir başlangıç yapacak düşünceye rastlarım, der.
Nerede olursak olalım ve belleğimizde ne biriktirmiş olursak olalım yaşamın tek kaynağı aşktır. 

Ve Camus şöyle yazmış ”Siz de bilirsiniz ya, gerçek aşk bir istisnadır; aşağı yukarı, yüzyılda iki, üç tane ya çıkar ya çıkmaz öylesi.” 

Camus’un söylediğinin her bir kişi için yüzyılda en az iki, üç tane olduğunu algılamayı yeğlerdim; dünya başka olurdu, hayat yerini bulurdu. Yine bir kıvılcım dahi aldı iseniz aşktan peşini bırakamazsınız; bulaştırdı iseniz bulaştırdıklarınız bir daha iflah olmaz… 

"Burada eski bir rum köyünde bağların ortasında seni ta içimde, yüreğimin en ıssız, en sessiz yerinde hissediyorum; bu an sana dair en dingin zamanıdır, ruhumun. Bu tedirgin edici sessizlik bile senin yanında büyük bir güven ve sıcaklık hissine dönüşüyor ve ben seni çok sevdiğimi düşünüyorum...19 Mayıs 2011" 

 

 

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..