Delirdimmmmmm

“Sen ve ben ne kadar alıştık değil mi birbirimizi hayatımızdan farklı düşünmeye!

Artık ikimiz de birbirimizi kendi hülyalarımızdan çıkardık?

O kadar çok yorulduk ki ne sen kaldın, ne de ben kaldım birbirimizin rüyalarında!

Bitti!

İkimiz de değişmezsek bu iş olmayacak!

Olmalı mı?

Olmasın mı? Olsa kötü mü olur!

Hayatımıza yeniden başlayalım mı sensiz, bensiz?

Sorular, sorular ve sorular…”

Camdan esen meltem sabah serinliği içinde kendimi bulmamı sağlıyor. Gecenin terli nemini, önce kurutuyor, sonrasında hafif, hafif üşütüyor.

Günlerdir yorgunum. Hayatımı bütünüyle değiştirmek isterken milyonlarca kez birçok soruyla karşılaşıyorum. Var oluşumu baştan aşağı kendi isteklerim üstüne her kurmaya çalıştığımda hayat ve personajlar benden nefret eder hale geliyorlar. Çünkü çizgiyi aşıyorum. Öyle bir anlatı becerim var ki her söylediğim bir gerçeği yansıtıyor. İnsanların ret edemeyeceği şekilde en çıplak halimle, çıplak gerçeklerden bahsettiğimde, karşımda insanlar söyleyecek söz bulamıyorlar ve her söylediğim hepimizin bir zayıflığı ile ilgili. Kısacası insan demek zayıflık demek! Ve ben de bu insanlardan biriyim; son derece zayıf ve iradesiz!

Geçen gün birisi “espri anlayışınıza bayılıyorum” dedi. Ya espri yapmadığım zamanda ağzımdan çıkan ACI sözler, onlara da bayılıyor musun? Mümkün değil.

15 Temmuz’dan beri ayarım kaçtı. Dilimin kemiği kırıldı. Ya sonsuza kadar susacağım ve bu da bir şekilde delirmek demek; ya da hiç susmadan kusacağım içimdekileri ve bu da bir çeşit delirmek demek. Sonuç olarak DELİRDİM! DIR_DIR_DIR!

Karmaşıklık!

Hezeyanlar!

Hayal sürçmesi yaşadıklarım!

Kendimden üzüldüğümden fazlası yaşadıklarım ve yorgunlukları!

Parça pinçek duygularım!

Dil sürçmesiydi yaşadıklarım!

Geriye attıklarım, atamadıklarım ve atmaya çalıştıklarım.

İnsanlığımızdan umudum kaldı mı?

DOLARE; DOLARE;DOLARE…

İnançsızlıklarımız!

Deist olmam!

Kan veriyor olmam ve bunu paylaştığımda dahi önek oluşturamamam!

Bıktıran dürüstlüğüm!

Bir türlü hayatımda yaşamak isteyemediğim POLİTİK olmak!

Mümkün değil!

Basit oyunlar, insanları oyuncak olarak gören YÖNETİM şekilleri!

İnnovasyon kelimesini anlamadığı halde MOTTO edinen bir millet!

DOLARE; DOLARE;DOLARE…

Karmaşıklık!

“ I don’t need you to love me

In your hate I found love

I will not hide my face

All my life

I was afraid to tell

I am a survivor

You don’t want me to love you

You don’t want me to hurt you

I am a survivor

I am a fighter”

Çevirisi;

“Beni sevmeni istemiyorum

Nefretinde aşkı buldum

Yüzümü saklamak istemiyorum

Hayatım boyunca

Söylemekten koktuğum

HAYATTA KALDIĞIM

Seni sevmemi istemiyorsun

Seni kırmamı istemiyorsun

BEN HAYATTA KALANIM

BEN BİR SAVAŞÇIYIM”

Ben MARMARALI bir savaşçıyım, hem kendimi, hem de savaşımı kaybettim!

Ben DELİRDİMMMMMMMMM!