Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Demokrasi bir araç ve minarelerin kaderi!

Beklenen gün geldi. Sondajların tam aksine, ezici çoğunlukla İsviçre halkı minarelere “hayır” dedi. Bunda, minareyi İslamın süngüsü olarak semboleştiren sağcı parti UDC’nin etkisi yadsınamaz.

Din ve vicdan özgürlüğünün yer aldığı İsviçre Anayasasına ters düşen bu halk iradesi nasıl oluşturuldu. İslamın özeliklerinden, kaidelerinden habersiz İsviçrelilere bir korku salındı. Peki neyidi bu: sağcı parti UDC’nin Türkiye Cumhuriyetinin Hükümet başkanı bay Tayyip Erdoğan’in beyanatını öne çıkarıp, sahiplenmesi, afişlerle, gazetelerle, açık oturumlarla, tüm iletişim vasıtalarıyla islama karşı korku yaratması. Bakınız ne diyordu bay Tayyip Erdoğan “Demokrasi bizim için, amaca götüren, sadece bir araçtır...”. Sağcı parti UDC bu amacı “Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız, müminler askerimiz” olarak halk oyuna açıkladı. Recep Tayyip Erdoğan’nın o talihsiz beyanı, hudutlarımızı aşarak, nasıl da İsviçre halkını ikiye bölebildi ve İsviçre’de yaşayan 400’000’i aşkın müslümanı nasıl da rahatsız edip, kendilerine süpheyle bakılmasına neden oldu. Özetle, Recep Tayyip Erdoğan’nın, âdet edindiği, birbirine ters tutum ve beyanları Avrupalı aşırı sağ partileri beslemeye ve gelişen din ayrımını ve İslama karşı düşmanlığı körüklemeye yarıyor.

“Demokrasi trenine” binip, onu özlemlediği gizli amaca ulaşmak için bir araç olarak kulanma eğilimine gelince. Demokrasi, demokrasi diye haykırıp, her fırsatta demokrasiye sığınan Recep Tayyip Erdoğan’a soralım hangisi doğru: Sizce demokrasi, halk iradesiyle halkın yararına oluşan, özgürlük, eşitlik, çoğulcu düşünce, Anayasa üstünlüğüne dayalı ideal bir rejim midir; yoksa sözünü ettiğiniz, her ne hedefse, ona ulaşmak için kullandığınız sadece bir araç mı?

 
Toplam blog
: 48
: 480
Kayıt tarihi
: 02.04.09
 
 

10 Şubat 1931'de Ankara'da dogdum. Ilk, orta ve liseyi "Galatasaray" Lisesinde tamamladim. Isviçre, ..