Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '07

 
Kategori
Sınavlar
 

Dershane mi ticarethane mi

Dershane mi ticarethane mi
 

Bundan birkaç ay önce bir gün, ismini vermeyeceğim bir dershanenin KPSS deneme sınavına girmiştim. Daha doğrusu Seviye Belirleme Sınavı. Hani dershaneler belli dönemlerde sınav açar da öğrenci çekmeye çalışır ya. Tek amacım, hiç çalışmadan KPSS'de neler yapabileceğimi öğrenmekti; bu sayede eksiklerimi öğrenip kapatabilmeyi planlamıştım. Ama o sınavın, ne onların, ne de benim amacıma ulaşacak bir sınav olmadığını, soruları cevaplarken farkettim.

En çok dikkatimi çeken basım hatalarıydı. Sayfada çaprazlama görünen soruları okumak için ya başımı eğmek, ya da soru kitapçığını birkeç derecelik açıyla çevirmek gerekiyordu. Onun dışında, sayfanın alt kısmına denk gelen bir sorunun altında A, B ve C şıkları vardı ama D ve E şıklarını hiçbir sayfanın hiçbir yerinde bulamadım! Ayrıca imla hataları, sözcüklere bitişik yazılan "de" bağlacı ve ayrı yazılan "-ki" iyelik ekleri, soru kökünde olmaması gereken anlatım bozuklukları vs. sayamayacağım kadar çoktu. Ha, bir de hem genel kültür ve genel yetenekten, hem de eğitim bilimlerinden sadece 60'ar soru vardı. Çok ünlü bir dershaneye yakışmayacak nitelikte bir sınavdı; çünkü ne güvenilirliği, ne de geçerliliği vardı kanımca... Dershanece önemsenmeyip gelişigüzel hazırlanmış olan bir sınavı ben de önemseyemezdim, dolayısıyla sorular üzerinde düşünmeden cevap anahtarını eksiksiz doldurdum.

Sınavdan çıkınca, soru kitapçıklarını bize vermediler (adettendir ya, ama nedendir hiç bilinmez). Sınav sonuçlarının ne zaman ne şekilde duyurulacağını öğrenmek üzere, ilgili şahsın odasına girdik arkadaşımla. Ufak bir sohbetten sonra, bundan sonra [belli bir ücret karşılığında] yapılacak olan deneme sınavlarına girmek isteyip istemediğim soruldu. Ukalayım ya, tutamam şu dilimi hiç. "Diğer sınavlarınız da böyleyse ben girmeyi düşünmüyorum" dedim. Kadıncağızın beti benzi attı ve "Nasıl yani?" diye kekeleyerek sordu. Ben de, yukarıda bahsettiğim nitelikleri bir bir saydım. Bir de adam vardı odada, dikkatle beni dinliyordu. Meğer soruları hazırlayan ekipten bir hocaymış :) Soruların titizlikle hazırlandığını, 60'ar soru olmasının sebebinin, seviye belirleme sınavı olduğunu, bundan sonraki deneme sınavlarının gerçek KPSS gibi olacağını falan anlattı. "Ama" dedi, "sorularda bir yanlışlık yok, gayet net ve açık ifadeler" diye devam etti.

Hemen bir kitapçık verdikleri taktirde, söylediklerimi ispatlayabileceğimi belirttim. Fakat, tabi ki böyle bir şeye yanaşmadılar!...

Aradan haftalar geçti. Sınav sonuçlarını öğrenmek için defalarca gitmiştik ama açıklanmadığını öğrendik. Neyse, bir gün dershanenin önünden geçerken bir uğrayayım dedim. Sınav sonucunu elime tutuşturup Halkla İlişkiler bölümüne yönlendirdiler beni. Netlerimin düşük olmasına hiç şaşırmadım (ne de olsa zaten çoğunu sallayarak işaretlemiştim ve böyle bir testin ölçme aracına da ne kadar güvenilebilirdi!). Özellikle 3,5 yıldır üniversitede gördüğüm ve not ortalamamı yükselten Eğitim Bilimleri bölümünde yanlışlarım doğrularımdan fazlaydı :) Buna rağmen, kayıt yaptırdığım takdirde %25 indirim hakkı kazanmıştım! Yersek...

Halkla ilişkiler müdürü, netlerime bakarak, kesinlikle desteğe ihtiyacım olduğunu söyledi. İçimden gülüyordum, çünkü bu sınavın, benim bilgi düzeyimi yansıtmadığını biliyordum ve karşımdaki insanın da bildiğini ama çaktırmadığını biliyordum! Büyük ısrarlarla kayıt yaptırmamın benim için iyi olacağını uzuuuuun uzun anlattı. O kadar şişmişti ki başım, bir an önce oradan çıkmak istiyordum, ve aileme sormam gerektiği bahanesiyle kurtuldum bayanın pençesinden.

Ben kurtulduğumu sanırken, birkaç gün sonra telefon ettiler. Aileme sormuş muyum, kayıt yaptıracak mıymışım falan filan. "Hayır" dedim, "Kayıt yaptırmayı düşünmüyorum."... "Bir de ailenizle görüşsek? Bu hafta içi müsait olduğu bir gün annenizle gelin." Yakamı bırakmayacaklarını tahmin etmeliymişim. O günden sonra defalarca arandım. Kayıt yaptırmam için son güne kadar aradılar. O kazanmış olduğum %25'lik indirim %35'e kadar çıktı. 10 taksit olayını da 15 aya kadar çıkardılar. Ama ben takmıştım bir kere, baştan kaybetmişlerdi...

O günden beri tanıdığım herkese anlatıyorum bu hadiseleri. Onlara dershanenin adını veriyorum elbette. Burada açıklamam yakışık almayacağı için, ve bu yazımın yayından kaldırılma riskini ortadan kaldırmak için tabi ki yazmayacağım :)

<özlem boral="">

 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..