Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

22 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Dersim bahane

Dersim bahane
 

Atatürk’ün ölümünün 71 yıl dönümünde hükümet “Kürt açılımı, demokratik açılım, milli birlik süreci” gibi isimler koyarak meclis gündemine getirdiği görüşmelerde yine muhalefetin kullandığı açıklamaları “cımbızlayarak” yeni sorunları kaşımaya devam etmektedir.

CHP adına konuşma yapan yılların deneyimli büyükelçisi, bürokratı Onur Öymen'in sözleri üzerine adeta fırtınalar kopartılmaktadır.

Önur Öymen Kürt açılımına karşı hükümetin “teslimiyetçi tutumunu” anlatmak için kullandığı cümlede “Daha önce hiç kimse analar ağlamasın diye düşmanla savaştan vaz geçmedi, Kurtuluş savaşında, Dersim’de, Kıbrıs’da analar ağlamasın mı dendi” cümlesinden, yapılan bu benzetmeden sadece Dersim cımbızlayarak alınmış ve buradan fırtınalara koparılmak istenmiştir.

Onur Öymen’in bu konuşmasında Dersim’den örnek vermesi doğru bir yaklaşım olamamıştır. Geçmişte bastırılan bir silahlı eylemi örnek vermesi ne kadar yanlışsa AKP nin de Dersim’i kaşıyarak “geçmişi sorgulatması” o kadar yanlıştır.

Dersim’le birlikte gizliden gizliye başlatılan harekâtın adı; Atatürk’ü sorgulamak, Atatürk’ün ve cumhuriyetin sorgulanmasına giden bir açılımı gündeme taşıma gayreti açıkça kendini göstermektedir.

Dersim bahane edilerek, Dersim ortaya atılarak yapılmak istenen şey ise Atatürk’ü “bir katliamcı olarak” gösterme gayreti vardır.

Olayın bir diğer boyutu ise Dersim’de yaşananları “soykırım” olarak gösterme çabaları vardır.

Günlerdir bir taraftan “alevi yurttaşlarımız, diğer taraftan AKP tarafından kaşınmakta olan Dersimde ise neler olmuştur, neler yaşanmıştır, birazda tarihe bakmak gerekmektedir.

Genç cumhuriyetimizin ilk yılları, 1937 yılının sonları. Atatürk hastadır, hastalığı da artık iyice belirgin hale gelmiştir.

Dersimde bulunan birçok aşiret lideri genç cumhuriyetin istediği vergileri vermemekte ve cumhuriyeti tanımamakta direnmektedir.

Aşiret liderleri cumhuriyeti tanımamakla birlikte bu bölgede “özerk bir yapıda” istemektedir. Hükümet le bir taraftan görüşmeler yapılırken diğer taraftan da aşiretler devlete karşı silahlandırılmaktadır.

Çözüm yollarının tıkandığı noktada da aşiretler silahlı isyanı başlatmış, isyanın başlamasından sonrada Seyit Rıza bu isyanın elebaşı olarak harekâtı yönetmiştir.

Genç cumhuriyeti korumak için isyanı bastırmaktan başka bir çıkar yol kalmamış ve isyanın bastırılmasına karar verilmiştir.

Atatürk’ün bu isyanla ilgili direk bir dahli olmamış, ancak bir şekilde Atatürk’ün de bilgisi olması gerekmektedir. Kimi kaynaklar bu isyanın bastırılması ile ilgili Atatürk’e sadece bilgi verildiği, detayların iletilmediğini söylemektedir.

Devlet Dersim’de çıkan bu isyanı bastırma kararı alır ve bu kararı da uygular. Karar uygulanırken bir takım yanlışlar yapılmış sivil halk insafsızca katledilmiş, ancak sonunda bu isyanda bastırılarak suçlular istiklal mahkemelerinde yargılanarak cezalarını çekmiştir.

Burada önemli bir nokta; Devlet isyanı bastırmaya giderken, alevi kökenli vatandaşlarımızı yok etmek için gitmemiştir.

Devlet aşiretlerin başlattığı “silahlı eyleme dönüşen Kürt isyanını” bastırtmaya gitmiştir.

Dersim isyanını bugün gündeme getirenler, bu yarayı kaşıyanların gerçek niyetlerini artık iyi okumak gerekmektedir. Bu isyanın bastırılmasında devlet yanlış da yapmış olabilir, bir çok masum ve suçsuz insanda isyanın bastırılması esnasında katledilmişte olabilir, bunlar onaylanacak, tasvip edilecek hareketler değildir. Ancak bugün gelinen noktada tehlike olan; Dersim bahane edilerek toplumda ki alevi- Sünni kavgasını körüklemek, Dersim bahane edilerek Atatürk’ü sorgulamaya ve toplum gözünde yargılamaya çalışmak işte en tehlikeli açılım da budur.

Bu Anadolu hepimizin, Alevisi, sünnisi, Kürdü, lazı bu ülke hepimize bin yıldır yetmiş, binlerce yıl daha da yetecektir. Yeter ki biz bütünlüğümüze, birliğimize kastedenlere prim vermeyelim, kardeşliğimizi ve dirliğimizi bozmalarına asla müsaade etmeyelim.

Sonsuzluk( Osman Özeker) 21.11.2009

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..