Deveden marka yaratmak

Son yıllarda İzmir’de bir deve güreşi furyasıdır gidiyor.

“Geleneklere sahip çıkan” belediye başkanlarımız “gelenekselleştirdikleri” deve güreşi şenlikleriyle halkı kültürel etkinliklere davet ediyor.

Ülkemizde geleneksel olarak sürdürülen deve güreşlerinin iki yüzyıl kadar önce ilk kez Aydın İncirliova’da yapıldığı tarihi araştırmalarla ifade ediliyor. Yine deve güreşi denildiğinde Aydın’ın ilçeleriyle birlikte, Yörük ve konargöçer kültürün izlerini taşıyan Antalya, Burdur, Isparta, Muğla, Balıkesir ve Çanakkale gibi şehirler akla geliyor.

 İzmir’de ise bu işi hakkını vererek yapan Selçuk Belediyesi, Selçuk-Efes Deve Güreşi Festivali ile 30 yıla yaklaşan geçmişiyle alanda marka yaratmayı başarmış durumda.

Belediyelerin markalaşma çabaları

Özellikle metropol ilçelerde farklı etkinliklerle farklı kesimlerin desteğini almaya ve her kesimi kucaklamaya özen gösteren belediyelerimiz markalaşmaya çabalarıyla kültürel şovlar hazırlıyor; meydanlara çıkıyor, halktan alkış alıyor.

İzmir’in en yeni iki ilçesinden biri olan Bayraklı’da bu yıl 11 Mart’ta ikinci kez düzenlenecek deve güreşi festivali de bu kapsamda değerlendirilebilir…

Çok ilginçtir ki özellikle tarihi arkeolojik varlığıyla dünyada birçok isim yapmış şehirden daha önde gelebilecek bir ilçede deve güreşi etkinliğiyle kültürel kimlik yaratılıyor.

İzmir’in kurulduğu ilk yer olarak kayıtlara geçen, çok ciddi bir zenginliğe sahip olan Smyrna Antik Kenti’ni barındıran Bayraklı deve güreşleriyle anılmaya çalışıyor.

Ege Bölgesi’nin dört bir yanından getirilecek 100 deveyle kent içinde yapılacak olan en büyük etkinliğe hazırlanan ilçede adeta bayram havası esiyor(!)

Yıllardır ihmal edilen, ilçe olduğunda düzgün ve planlı hamlelerle marka yaratılabilecek bir ilçede deve güreşlerinin heyecanı kasıp kavuruyor herkesi…

Proje üretmek deve getirmekten zor

İZBAN’a binip yolu Bayraklı sınırlarından geçenler sağlı sollu terk edilmiş virane köşkleri her defasında görüyor elbet. Bu köşkleri ayağa kaldırıp kültürel mirasın bekçisi olmak zor olsa gerek. Plan, proje, bir ton izinle uğraşmak uzun bir süreç gerektiriyor. 100 tane deveyi kamyonlarla taşımak daha kolay olmalı…

Şehir merkezine deve getirmek, deve güreştirilen meydanlara otobüs otobüs insan taşımak imaj açısından değerlendirilmeli. Bayraklı’yı yıllardır arka bahçe olarak görenlere Bayraklı Belediyesi’nin en güzel yanıtı yapacağı hizmetlerle mümkün.

İlçenin önceliğini deve güreşi olarak belirlemek kimlerin planı, projesiyse; ilçe belediyesinin logosunda yer alan antik sütuna bir kez daha bakmak gerekir diye düşünüyorum.

Tarihi köşkleriyle, Smyrna Antik Kenti varlığıyla, kente gelen kurvaziyer turistten pay alma çabasına girişmek yerine, kamyon kamyon deveyle, otobüs otobüs insan taşıyan belediye ilçenin vizyonunu halk adına kararlaştırmıştır.

İzmir Ticaret Odası’nın İzmir’de turizmin gelişmesi için uğraş verdiği alandan pay almaya bile yararlanılmaya çalışılsa Bayraklı hem kültür hem de turizm kenti olabilir. Böylesine cevherleri barındıran ilçede yapıla-maya-nlar ibretlik herkes için…

***

Deve güreşi demişken Çiğli Belediyesi’ni de unutmamak gerek. Onlar da 4. Geleneksel Güreş Şenlikleri’ni geçtiğimiz günlerde Harmandalı’da düzenlediler. 28 farklı merkezden getirilen 125 deveyle şölen havası yaşayan ilçede renkli görüntülerin önümüzdeki yıllarda da süreceği mesajı verildi tüm İzmirlilere…

Hizmet dediğin böyle olur!

abtokmakoglu@gmail.com