Dikkat: silahsız kadın yok

Silahsız kadın yok bu dünyada, biliyor muydunuz? Evet, iddia ediyorum, her kadının kendine ait 1 veya 1'den fazla silahı var, ve bu sebeple erkeklere yaptıramayacağı şey yok. Bazı erkekler de bunun farkında ve bu yüzden önlemini almış kendilerince.

Kadınların en büyük silahlarından biri gözyaşı. Kimi kadınların, ihtiyaç duyduklarında, sarıldığı ilk silah buyken; kimileri son koz olarak en sona saklamakta. "Gözyaşın felaketim olur" diyen bir erkekse bunun farkında olduğundan, bu etkileyici sözle aslında bambaşka bir mesaj verir karşısındaki hanıma: Sakın ağlamaya kalkma, yoksa o istediğin pırlantayı / o yarım milyonluk elbiseyi / vs. almak zorunda kalırım ve işte asıl bu benim felaketim olur.

Diğer bir silah ise cazibedir. Bazı kadınlar bu silahı kullanmayı çok iyi bilirler. Bu yetenek anneden geçer kıza. Yani, artık yaşlanmaya başlayan anne, bu müthiş silahı, artık serpilmeye başlayan kızına teslim eder; ama bu silaha sahip olmak değildir önemli olan; keramet onun nasıl kullanılacağını bilmektedir. Bazı erkekler de, cazibesinin farkında olan ve kullanmayı bilen kadınlardan nasibini almış olup, ellerinden geldiğince uzak durmaktadır onlardan.

Üçüncü bir silah da zeka (Aman yanlış anlaşılmasın, burada kesinlikle "kadınlar erkeklerden daha zekidir" gibi bir saçmalığı iddia etmiyorum). Eşinden/nişanlısından/sevgilisinden bir parça daha zeki olan bir kadın, erkeği için büyük bir tehlikedir aslında. İşte erkeklerin, sarışınları tercih etmelerinin altında bu sebep yatar. Erkeklere sorsanız "Sarışınlara aptal olduğu için değil, sarışın olduğu için ilgi duyuyorum" derler ama aslında bilinçaltları, kendilerinden zeki olan kadınlara tahammülü olamayacaklarını fısıldar. (Halbuki sarışınların aptal olduğunu kanıtlayan hiçbir bilimsel bulgu yoktur, bunu sadece sarışınları çekemeyenler ortaya atmıştır kanımca.)

Gelelim diğer silaha: Yani çene. Hemen hemen her kadında, çenelerini had safhada kullanabilme potansiyeli mevcuttur. Yalnız kimilerinde sınırı aşma eğilimi varken; kimileri ise, fazla ileri gitmemesi gerektiğini hatırlatan bir "özdenetim"e sahiptir. Erkeklerin, kadınlarda katlanamayacağı şeylerin yeraldığı o uçsuz bucaksız listenin baş sıralarındadır çene. Bazı erkeklerin, bu çene konusunda son derece sabırlı olabilmelerinin sebebi, kulaklarını tıkamalarıdır ancak. Bazıları ise farkında olmadan korkunç bir çene yarışının içinde buluverir kendilerini. Ama nedense böyle bir yarışın galibi hep kadınlar olur (İşte bu "çene" hadisesi, kadınların erkeklerden ciddi manada üstün oldukları uzmanlık alanlarından biridir).

(Bazı) Kadınların sahip oldukları son silah ise uzun tırnaklardır. Kimi kadınlar, sadece hoşuna gittiği için tırnak uzatırken; kimileri, şiddet eğilimli eşlerinin kaba kuvvetine karşı bir savunma aracı olması için uzatırlar. Erkeklerin, uzun tırnaklardan hoşlanmamalarının temel sebebi de budur. Uzun tırnaklı bir kadın, her an üzerine atlamaya hazır bir kedi gibidir, üstelik derinden açılan bir tırnak yarasının izinin asla geçmeyeceğini bilir her erkek.

Daha önce bahsedildiği gibi, her kadın, yukarıdaki silahlardan en az birine sahiptir ve sahip olmalıdır da. Hayatın her alanında ezilmeye maruz kalan kadınların, kendilerini savunmada kullanacakları bir şey olmalıdır çünkü. "Ben bilmem kocam bilir"den ziyade, eşiyle ortak bir karar alabilen kadın, bu yetisini, sözü geçen silahlardan biri sayesinde kazanmıştır. Eskiden sadece erkeklerin yer aldığı edebiyat, tiyatro vb. sanat dallarında artık kadınların da varolması tesadüf olamaz bence (tiyatroda kadın oyuncu olmadığından kadın kılığına girmek zorunda kalan erkekler, ve erkek ismiyle roman yazmak zorunda kalan kadınlar varolmuştur tarihte). Ayrıca, "Evinin kadını, çocuklarının annesi ve kaynananın bakıcısı" olmanın da ötesine gidip, bunun yanında iş hayatına atılmayı başarabilen kadın, bu başarısını neye borçludur sizce?

<özlem boral="">