Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dilenci takası

Dilenci takası
 

-Volkan'ın velisi kim?
-Benim
-Notlarını okuyorum; 10, 10 !
-Yazılı mı sözlü mü?
-Bir yazılı biri sözlü...

(Bir süre sonra)

- Kerem'in velisi burada mı?
-Burada
-Notları 2,3
- Hangisi yazılı, hangisi sözlü?
(sınıftan kahkahalar yükselir)
- Yazılı 2, sözlü 3.
- Buna da şükür!
-Evde bir problem mi var?
-Nasıl bir problem?
-Çalışmasına mani olan, genel bir problem?

(Pişman değilim ama çok üzgünüm.)

***

Efes Pilsen'in antrenörüne hakemler hakkındaki görüşlerini sordular geçen gün. Maçı kötü yönetmişlerdi. "Hakemler hakkındaki görüşlerimi doğrudan gidip kendilerine söyleyeceğim, ben erkek adamım" dedi. Türk spor medyasına ve yöntecilerine ders olması dileğiyle...

***

Gündemi takip etmekle gündemin gazına gelmek ne kadar farklı şeyler.

***

Eve dönerken bir yol kenarında bir manavın yanından geçiyorum hergün. Meyveleri aheng yaratacak şekilde dizmiş. Mesela portakalla mandalinayı yanyana koymamış. Araya bir sıra elma koymuş. Sonra mandalina, ikinci bir sıra elma ve sonrasında da armut üzüm ve muz... Ressamın paletine sıkılmış boyalar gibi meyveler... Resim yapabilmeyi ne kadar çok isterdim bu arada. Neyse.

Manav sanki meyvelerin herbirini tek tek silip parlatıp tezgaha dizmiş gibi. Sandıkların üstüne de kuvvetli ampüller koymuş, elleri kesesinde gururla durmuş müşteri bekliyor. Malından da, kendinden de emin.

Şu manavın yaptığı katkıyı yapamıyorum hayata. Helal olsun.

-Selamın aleyküm abi. Yerli muz var mı, şu ufaklardan....

***

Kardeşimin okuluna yeni bir kız gelmişti. Orta ikidelerdi. Sonradan gelenin bir ruh hali vardır. Yenidir, o değişiktir. Bir yıl önceden oluşan arkadaşlıklara katılması zordur. Heleki yırtık bir tip değilse yanmıştır. İllaki birileri gelip zorla arkadaş edecek kendisini. İşte bu kızımızı da kendi haline bırakmışlar biraz. En arka sırada oturuyormuş. Hani bankın arkasına yaslanırsınız, bankın ön ayakları yerden kesilir, bank 20-30 derece açıyla havaya kalkar. Bankın yaslandığınız kısmını arkadaki duvara değidirip geri inersiniz. Salıncak gibi. Arka sıradaysanız eğer ve canınız sıkıldıysa yaparsınız bunu. Tespih çekmeye benzer.

İşte bu kızcağız o hareketin yaparken tam... Bankın ayakları kaymasın mı, buda yere sırt üstü kapaklanmasın mı...

O kadar utanmış ki düştüğü yerde bayılmış gibi yapıp ayağa kalkmamış. Önce taşıyıp revire kaldırmışlar. Fakat yaptığı numaradan geri dönemimiş (yalan da bir yere kadar be şekerim, tadında bırak) revirde de uyanmamış. Hastahaneye kaldırmışlar. Orada uyanmış. Hastahaneden annesi almış.

İşin en komik olayı, orada numara yaptığını, gerçekten düştüğünü ve aslında bayılmadığını okul bittikten tam 5 yıl sonra söylebilmiş olması. Bu kadar zaman gerçeği kimse bilmiyormuş.

***

Arabada manitayla seyahat ediyorsunuz. Ayıptır söylemesi, acayip gaz sıkıştırıyor. Hafif bir pırt yapmak zorundasınız ve kokacak ve sizin yaptığınız da anlaşılacak.

Ne yaparsınız.?

İşte süper bir yalan.

-Canım camı kapatır mısın?
-Neden?
-Şu ileride kanalizasyon patlamış, çok fena kokuyor
-yapma ya
-Vallahi...

(hafifiçe kaçır gazı)

-Ay keremcim ne kadar kötü kokuyormuş sahiden
-dedim sana. Geçer şimdi neyseki. sen kapattın camı değil mi?

***

Pek sevmemdiğim bir arkadaşım vardı. Arabada gidiyorduk. Arka koltukta oturuyordu. Dışarıdan lağım kokusu geldi. "Klimayı kapatır mısın, kokuyu daha çok veriyor" dedi. "Şimdi geçer" dedim. "Çok rahatsız oldum" dedi. Şöyle devam ettik;

K :Ben o kadar rahatsız olmuyorum.

S :Demek ki bu kokuyu seviyorsun sen (ne büyük hata)

K :Ben seni de seviyorum Sinan!

K.

not, dilenci takası, vaktinden önce kalkan vapuru yakalamak için yazılmıştır. vapur buradan daha geniş ve çok daha güzeldir. Valla.

(DV #30) güzel bir gündü, çok güzel günlerdi http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=72996

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..