Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dilenci Vapuru

Berberde saçlarımı kestirirken televizyona Obama çıktı. Mısırdaki konuşmasına "selamın aleyküm" diyerek başladı. Berber de "aleyküm selam hacıı" dedi ve seri şekilde devam etti; "mınakodumun bukelemunları her şekle giriyorlar, herkese duymak istediklerini söylüyorlar."

Ben de buradan taksici kardeşlerime seslenmek istiyorum; Sevgili taksici kardeşlerim... Eskiden bu konuların piri sizdiniz ama berberler arayı çok açtı. Sizden daha fazlasını görüyor, daha fazlasını anlıyor ve çok daha nükteli şekilde ifade ediyorlar. Artık taksilerden hep elim boş iniyorum. Hele o "bozuk çıkmadı abi, hakkını helal et" olayınız yok mu, iyice bitirdi sizi insanların gözünde. Bakın dün saç tıraşı 17 lira tuttu ayıptır söylemesi. 20 verdim, üstüne iki verdi, "bozuk yok kusura bakma" dedi berber. "Ya noolacak sağlık olsun ya" dedim. Siz olsanız arkanızdan küfür ederdim. Duymayacağınız şekilde ama çok pis ederdim. Berberin samimiyetinden hiç şüphelenmedim oysa.

***

Oysa çok da fazla içmemiştim, anlaşılan sadece sarhoş olasım varmış. Ben bu halde araba kullanamam, en iyisi gideyim Moda burnundan bir tur atayım da açılayım dedim. Bir ay önce mide kanaması geçirdim. Aslında alkol yasak ama ben de ayda bir içiyorum diyerek bunu mazur gördüm. Sonra açılamayınca kahve de içtim. O da yasak ama ne yapayım. Taksiye binecek halim yok, malum sebeplerden.

Kadıköy rıhtımdan Moda'ya doğru yollandım. Ayak tabanlarımı hissetmiyordum. Kadife sokaktan geçerken saçları beline kadar rastalı ufak bir kız barlardan birinden çıktı. "Aaa saçların çok güzel yaaa" dedim. Güldü. Sonra kendime dedim "aaaa ben nasıl dedim böyle bir şeyi ya" dedim. Kötü bir şey demedim ki dedim kendime. Dedim ve geçtim.

Moda'ya gelirken arkadaşımı telefonla arayıp berberin "aleyküm selam hacı" çıkışını anlattım. Bir gülme aldı beni, kendimi tanıyamıyorum. Telefonu kapattım, oturdum banka hala gülüyorum. "Mınakodumunun bukelemunu" Hah hah!

Tekrar yerimden kalkıp tam burundaki çay bahçesine gelecektim ki milli piyangocu gördüm. Bilet alacaktım. Çünkü ayıptır söylemesi son bir hafta içinde tek bir bahisten 1,000 lira indirdiğim yetmezmiş gibi, (ki hayatımdaki belki de ilk bahis) bir de fabrikada 600 kişi arasında yapılan çekilişte bana çeyrek altın çıktı. Dedim ki bir de bilet alayım dedim. Ama baktım ki amca bilet değil de oynanmış sayısal loto satıyormuş. Ben tereddüt ettim almakta tabi. Çünkü onu doldurup yatıracağım sandım. Hazır bunlar hazır dedi amca. Dedim işte ben hem bin lira hem de bir çeyrek altın kazandım dedim. Oo iyisin dedi. "Ama aşkta kaybettim be abi" dedim. Amca "olur öyle" deyip sırtımı sıvazladı. "Nerelesin?" dedi. Normalde bu soruya "ebenin" diye cevap veriyorsam da, o anda bu muhabbetin aslında sarhoşken yapılması gerektiğini fark ettim. Arnavut'um dedim. Ben de Sivas'lıyım dedi. Siz Osmanlı torunusunuz dedi. Alla'm muhabbet süper. Biz de Sivaslıyız. "Atalarımız YÜZBİNLERCE YIL ÖNCE Batum'dan göçmüş" dedi.

Yüzbinlerce yıl mı? S.ktir lan dedim içimden. Amcanın da kafa iyi, amca da bizden. Bir tane daha aldım sayısal loto muhabbetin hatırına . Sen sağ, ben selamet.

Eğer çıkarsa da yazıya yorum yazan herkeşe bir çeyrek altın benden. Haydi yarım yaptım. Vermezsem şerefsizim.

K.

 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..