Dindar bin yıl önceki türbanın savaşını verirken cumhuriyet memuru dedesinin giydiği ceketi giyiyor

Şimdi herkes türbancılar eski kafalı diyor ya benim kulağıma girmez; adamlar bal gibi kendilerince medeniyet savaşı veriyorlar. Onların medeniyeti de o. Öyle düşünüyorlar, öyle inanıyorlar ve düşündüklerini/inandıklarını gerçekleştirmek için savaşım veriyorlar. Cumhuriyet memuru sen taaa dedenin giydiği ceketi giyerken Allah aşkına söyler misin bana- bir de üstelik türbancıları gericilikle suçlarken- şu pek merak ettiğimiz ilericilik vizyonun nedir? Doksan yıl önceki deden Hacı Muhittin efendinin ceketi sırtındaki; üstelik düğmeler de aynı yerden.

Hep İslam’a yamamaya çalıştığımız gericiliğn/tutuculuğun aslında Anadolu coğrafyasının ürünü olduğu, beyaz Türkler, entelektüeller, Tanzimat ve batı şarkıları söyleyenler, sol söylemlerle bizi hep yanıltanlar, cumhuriyet elbisesi giymiş Türklüğün ta kendisi olduğu Kerim Korkut’un ilan ettiği bir gerçek. Tek fark kelle kesmiyorsunuz.

Bu guruptan insanların ilericilikten bahsetmeleri komik ötesi. Başınızda türban sırtınızda çarşaf olması gerekmez; boynunuzdaki kravat dindarın atkısı; ilericilik adına hiçbir şey ifade etmiyor. Adamlar inandıkları/düşündükleri gibi bir bez parçası için mücadele ederken sizler yüz yıldır değişmeyen üç düğmeli Harun Reşit ceketleriniz için ne yaptınız? 1920’de TBMM’de giyilen bu nasılsa her çağa hitap eden muhteşem (!)kıyafetinizi uzaya çıktığınızda da giymeyi düşünüyor musunuz? Sizin neden bir kılık kıyafet sorununuz yok? 80’ler diye sözde bir TV dizisiyle dalga geçiyorsunuz ama mevcut kıyafetlerinizle hepiniz de bu dizide oynayabilirsiniz!

Kadınlarınızın en moderni – ki modernlik fark yaratmaktır- dizlerin altına inen mazbut Pervin Par eteğiyle 1930’ların modasını koruyor maşallah. Plajda çıplakmışlar, denize de elbiseyle girecek haliniz yok; deniz kenarında salyangozlar bile çıplak. Kaldı ki ateist olduğunu söyleyen bir taneniz kocam beni dövebilir diyor ve çoğunuz hala sinemaya gitmek için bile kocasından izin istiyor.

Aklınız kapalı, kolunuz bacağınız açık olsa ne yazar; sosyal paylaşım sitelerinde paylaştığınız resimler dergâh duvarlarını rahatlıkla süsler. Muhafazakârlar türbanı kafalarına siz ise beyninize takıyorsunuz. Erkeğiniz, kadınınız, çocuğunuz ve yaşlınız asla modern değilsiniz. Kınamıyorum sizi; çünkü hoca anneli dümteke dümtek eğitim sisteminiz; annenizle geliyorsunuz okula.

Cumhuriyet bir medeniyet yolu, modernlik rejimi değildir; bir geçiştir/köprüdür. Cumhuriyete girdiğiniz zaman her gün farklı bir cumhuriyet elbisesi giymeniz gerekir. Kravatınızın şekli bile 90 yıl önceyle aynı; sizler ne anlarsınız cumhuriyetten, anlasaydınız zaten mezardan çıkan dedenizin bile tanıyamaması gerekirdi sizi. Oysa bir asır önceki siyah beyaz resme bakıp sizleri işaretliyor, bunların torunu diyorum.

100 yılda insan değişmez mi, değişim istemez mi; cumhuriyet kıyafetleri de size fazla; zira onun bile adamı değilsiniz. Dost acı söyler; kendinizi de bizi de rezil etmeden tarihin derinliklerine gidiniz!