Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '20

 
Kategori
İnançlar
 

Dinde güncellenme olur mu?

Çok çok öncelere gidersek, örnekleriye görürüz ki, hukuk gibi din kurallarında da güncellemeler olduğunu; üstelik de bu güncellemelerin, zamanın peygamberlerin aracılığı ile gerçekleştirildiğini  görürüz...

*

Bu düşüncemim, biraz "sıradışı" olduğunun farkındayım; ama, bakalım, insanımızın dini inançlarını zedelemeden bu işi  kotarabilecek miyim?

*

G E N E L...(x)

Hukuk ve Toplumsal değişme arasında sıkı bir bağlantı vardır. Henüz, hukuk kavramı olmadığı ya da bilinmediği dönemlerde, hukukun bu  işlevi "din kuralları" tarafından karşılanıyordu...Yasaların toplumsal şartların ürünü olduğu gibi, dinler de toplumsal şartların ürünü olmaktaydı. 

Sırasıyla, Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran'na bakılınca, kutsallığına inanılan bu kitapların da, zamanlarındaki toplumların ilerlemesine ve yeni ortaya çaıkan ihtiyaçlarına paralel olarak değiştirilen ve güncelleştirilen ayetleri ya da kuralları içerdiği görülür(x).

Hukuk yerine geçen din kurallarına uyup uymamayanlar da "sevap" ve "günah" kavramlarıyla uyarılır; karşılıkları da, "cennet"in güzelliği" ve "cehennem'in azabı" ile verileceği belirlenir.

Bunlara ilaveten, özellikle "İslam dininde", peygamberin "hadisleri" ve "sünnetleri" de, toplumsal ihtiyaçlari karşılayan ve de uyulması gereken "ayet" niteliğindeki kuralları oluşturmaktaydı...

*

KURAN'DA İKİ TÜRLÜ EMİR VARDIR....

Bunlardan biri "Tamamlanmış emirler"; ikincisi de, "Tamamlanmamış emirler"...

--Tamamlanmış emirler:

Bunlar, "inanç ve ibadete" aittir. Ne artar ne de eksilir, Nas(doğma)dır. 

Bunlar, "kelime-i tevhid" olarak adlandırılan iki cümlede özetlenebilir: La ilahe illallah(Allahtan başka tanrı yoktur) ve Muhammedü Resulullah(Muhammed Allah'ın elçisidir).

Bu bağlamda, Bakara Suresi'nin 177. Ayeti'nde  belirtildiği gibi, "Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitab'a, peygamberlere inanmak, namaz kılmak, zekat vermek" ve aynı surenin 185. ayetinde belirtildiği gibi oruç tutmak" tamamlanmış emirler içinde sayılmaktadır.

Bir de, içinde "kader" sözcüğünü geçmediği, iki Ayet'e bakarak "kadere inanmayı" da  "Tamamlanmış emirler" içinde saymak yanlış olmaz...Bununla ilgili ayetlerin biri "Kim doğru yola gelirse ancak kendi lehine yola gelmiş ve kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmıştır..."(İsra Suresi 15. Ayet)...İkincisi, "Allah isteseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Ama O, istediğini saptırır, istediğini doğru yola eriştirir"(Nahl Suresi 93. Ayet)...

Bu ayetlerden ilki, günlük yaşanmışlarımızda, zaman zaman söylediğimiz gibi, "innsan kendi kaderini kendisi yazar" deyişinin kaynağını hatırlatmaktadır...Öyle değil mi?

Tamamlanmamış emirler:

-- Tamamlanmamış yani bitmemiş emirler; İslam fakihleri(hukuk bilginleri), "zamanın değişmesiyle hükümler de değişir" önermesini bitmemiş emirler için için bir prensip, zamana ve zemine uygun yeni kurallar konulması için bir metdod olarak kabul etmişlerdir(1).

Örneğin, Osmanlı Dönemi'de, 1877 yılında, yürürlüğe konmuş olan "Mecelle" bu doğrultuda hazrlanmış bir yasadır: Mecelle'nin "genel kurallar" bölümünde; Ezmanın tagayyürü(tebeddülü) ile ahkamın tagayyürü inkar olunamaz-zamanın değişmesiyle hükümlerin de değişeceği inkar olunmaz- denildiği belirtilmektedir

Ancak toplumun dinsel yapısı, az sayıdaki maddesi dışında, büyük bir bölümü toplumun değişen gereksinimlerinin çok gerisinde kalmıştı--(2).

*

S O N U Ç...

Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran...Sırası ile indirilen bu kutsal kitapların arasında, Kuran için belirtmeye çalıştığım "tamamlanmış" ve "tamamlanmamış" emirler ya da kurallar ayrımı, hiçbiri için yapılamaz. İleriki bir bloğumda ya da devam ettirmeyi düşündüğüm sonraki bloglarımda, bu dört kutsal kitap hakkında özet bilgiler aktardığımda okuyucularım da görüp anlayacaktır..

En son kutsal kitap Kuran ve en son din olan İslam'ın kabulünden ve de son peygamber Hz. Muhammed'in vefatından günümüze tam 1388 yıl geçti. Bu süre içinde, Kuran'daki "tamamlanmış" emirler bir şekilde devam etmektedir...

Ancak,"Tamamlanmamış" emirler için aynı şeyi söylemek biraz zordur. 14 asırlık zaman sürecinde büyük çoğunluğu unutulmuş; bazıları da, mevcut hukuk kuralları içinde bir şekilde kullanılmış; bazıları da, kimi yörelerde, bölgesel kültürlerin gelenek, görenek ya da ananeleri içinde bazı değişiklikleri ile bir şekilde devam etmektedir...

Belki tuhafınıza gidecek ama, ülkemizin bazı yörelerinde, az da olsa, Tevrat'ta konu edilen ve uygulanan bazı kurallar bile vardır.

Bunların da ötesinde, yukarıda da değindiğim gibi, 14 asırlık bir geçmişte, kimi İslam alimleri ve İslam yazarları, -bazıları gerçeklikten uzak- peygamber hadisleri ve sünnetleri ile "tamamlanmamış" din kurallarının inanırlığını zedelenmiştirlerdir.

Bazı "tarikatlar" ve  "mezhepler" ise, hem "tamamlanmış" hem de "tamamlanmamış" dini kuralları ya da emirlerini siyasetin içine katarak, asıl amaçlarından uzaklaştırmışlardır...

Durum bu...

Bir sonraki bloğumun başlığı, "Tevrat'tan Kuran'a kadar" olabilir...

 

cdenizkent

 

----------------------  :

(x)  Bu bloğu yazmadan önce, Kuran'ın 1000'e yakın ayetini altını çizerek ve de notlar alarak okudum. Ayrıca, bloğumda adlarını verdiğim kutsal kitapların, birincisinden sonuncusuna kadar, kimi kuralların değiştirildiğini ve bazılarının da güncelleştirildiğini gördüm...Bu bloğumun devamını yazarsam, zamana uydurulan ve değiştirilenlerin kurallardan örnekler vereceğim...

(1) Cahit Tanyol, "İslamiyet'te Laiklik Mümkün mü?". İ.Ü. İnkılap Tarihi Enstitüsü Yıllığı-I, s.286

(2) Erol Cihan, "Atatürk Hukuk İnkılabı Üzerine", A.g. y. s.284(Doktora öğrenimimde "hocam"dı.)

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..