Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '16

 
Kategori
Deneme
 

Dinlenmek için mola vermek gerekmez, yavaşlarsın; önemli olan sen değil hayat yorulmasın

Dinlenmek için mola vermek gerekmez, yavaşlarsın; önemli olan sen değil hayat yorulmasın
 

Hayat yorulur mu, yorulur. Yol yürümeyince eskir. Güneş gülümsemeyince doğmak istemez. Deniz bizi bekler. Dermeyince çiçekler bile açmaz.

Hayat mola veriyor mu ki sen mola veriyorsun; dalgalar bekliyor mu? İnsanların yatıp dinlenmelerini anlamıyorum, yaşarken dinlen; ya da dinlenirken yaşa. Müzik dinle, şarkı mırıldan, film bak. Dinleniyorum diyerek hiçbir şey yapmadan oturan yatan hayatının o bölümünde ölüdür. Ve bazılarımız yaşamımızın üçte birini böyle geçiriyoruz; yani mezarda.

Oturup mola vermek gerekmez, yavaşlarsın. Yaşamak illa da bir şey yapmak değil ama hayatın içinde olacaksın. Yalnız dünyanın içinde olmak hayatın içinde olmak anlamına gelmez. Yanından kanat çırparak geçen bir kelebeği fark etmemişsen yaşamıyorsun demektir.

Yavaşlamakta sorun yok, azıcık soluklanıp yine hızlanırsın ama mola hayatı kesintiye uğratır. Her anı değerlendirmek lazım, belki de ömrümüz bu nedenle kısa.

Hayat kesintisiz devam ettiğine göre biz oturup dinlenemeyiz, yaşarken dinleniriz; doğrusu da bu. Yavaşlama anlarında vücudu yormayan ama ruhu dinlendiren şeyler yaparsak hem yaşamış hem de dinlenmiş oluruz.

Biz sırt üstü boş boş yatarken inanın hayat yoruluyordur. Hayat beklemiyor ama zaman da o kadar hızlı geçmiyor; her bir dakikada 60 defa kapımıza vuruyor. Yani bizi bekliyor, yaşamamız için zaman veriyor. Artı yaşamak insanı yormaz, yaşamayanlar yorulur.

Burada yapılan hata yaşamak illa bir şey yapmak değil, dalgaların sesini dinlemek de yaşamak.

Koşuyoruz alnımız terliyor. Tıknefes bırakalım hayatın alnı terlesin. Yaşarken durmak mola vermek yoktur, yavaşlarsın.

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..