Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '10

 
Kategori
TV Programları
 

Dizi dizi inciyim, izlenmekte birinciyim

Dizi dizi inciyim, izlenmekte birinciyim
 

Diziler izle izle bitmiyor.


Bugün Milliyet'te Melih Aşık'ın köşesinde yazdığına göre:
Televizyon dizilerinin senaryo yazarları, yönetmenleri, set işçileri yarın akşam işi bırakıyor, saat 19.00’da Taksim’de AKM’nin önünde protesto toplantısı yapıyor.
Slogan: “Yerli dizi yersiz uzun!”

Bence de yersiz bir şekilde uzun hatta upuzun. İzle izle bitmiyor. Farkındaysanız senaristler de bu kadar uzun diziler için diyalog yazamıyorlar ve dizilerin neredeyse yarısı dolgu malzemeleri ile dopdolu. Yani anlamsız uzun uzun bakışlar, bakışmalar, manzara göstermeler, flash-back denilen geri dönüş sahneleri, vs. Bu dolgu malzemelerini çıkarırsanız ortada bir şey kalmıyor zaten. Akşam olup da TV kanallarının karşısına geçtiğimizde maalesef hemen her kanalda 20.00-23.00 arası dizilerin işgali altında. Bunların ilk 1 saatleri de geçen bölümün özeti. İşin doğrusu 3 saat boyunca aynı kanala bakıp aynı insanları izlemek benim tarzım değil. O nedenle çoğunlukla yabancı dizilere takılıyorum. Yabancılarda inanılmaz güzellikte diziler var. Örneğin benim devamlı izlediklerim Monk, Dr.House, Cold Case, Ghost Whisperer, Desperate Housewives, vs. Bu arada Komiser Colombo'yu da tekrar izleyerek nostalji yapıyorum. Bugün de yeni bir dizi yakaladım, 1957 de kitabı yayınlanan, daha sonra da filmi çevrilen Dr.Jivago'yu dizi yapmışlar.

Yerli dizi de izliyorum ama sadece Kurtlar Vadisi ve Öyle Bir Geçer Zaman Ki isimleri dizileri izlemek yeterli geliyor, fazlası bünyeye zararlı geliyor. Dönem dizilerini seviyorum ama edebiyat uyarlaması adı altında yapılan "dönemsiz veya uydurma dönemli" dizileri sevmiyorum. Çünkü bu edebiyat uyarlamalarının asıllarını bildiğim için dizilerdeki saçmalıklara katlanamıyorum. Aslında bunlar uyarlama değil. Bu konuda RTÜK veya eserlerin telif sahipleri niye dikkat göstermezler anlamakta zorluk çekiyorum. Örneğim Hanım'ın Çiftliği başlarken Orhan Kemal'in Büyük Eseri diye başlıyor. Hayır efendim Orhan Kemal'in eseri bu değil. Burada "Orhan Kemal'in Hanım'ın Çiftliği ve Vukuat Var Romanlarından Esinlenilmiştir" diye yazamlıdır. Yabancı dizi ve filmlerde bunu "inspired by..." diye yazarlar. Yaprak Dökümü dizisini Reşat Nuri Güntekin'in eseri derseniz yazarına haksızlık etmiş olursunuz, genç kesimin okumayan kısmı da bu eseri öyle zanneder, zannetmekte de zaten.

Diziler kalıcı değildir, klasikleşmezler, bir kez izlenir ve bir daha da izlenmezler. Film gibi değildirler. Filmler tekrar tekrar izlenebilirler. TV kanalllarımız niçin TV filmi yapmazlar onu da anlayabilmiş değilim. Filmler illa sinema için yapılacak diye bir kural yok. TV için de filmler yapılıyor, ama bizde kimse buna teşebbüs etmiyor. Örneğin bir tarihte TRT'nin Metin Erksan'a yaptırmış olduğu "5 Hikaye" bugün benim kuşağımdan olup da izlemiş olanların hafızalarandadır hala. TRT nin yapmış olduğu Aşk-ı Memnu niye unutulmadı? Çünkü topu topu 4 bölümdü.

Bence TV kanalları biraz daha yaratıcı olmalılar artık. Dizi modası eskimekte. Ratingler izlenmekte olduğunu gösterse de benim çevremden edindiğim izlenim pek fazla izlenmemekte yönünde. Haber kanallarındaki tartışma programları bile dizilerden daha heyecanlı geliyor birçok kişiye.
 
Toplam blog
: 31
: 1485
Kayıt tarihi
: 27.03.09
 
 

İzmir doğumluyum. 1994 den beri İstanbul' da yerleşiğim. 25 yıl özel sektörde değişik firmalarda yön..